​Prenses Diana, akciğer damarındaki küçük bir yırtılma nedeniyle hayatını kaybetti

Prenses Diana (Şarku’l Avsat-Arşiv)
Prenses Diana (Şarku’l Avsat-Arşiv)
TT

​Prenses Diana, akciğer damarındaki küçük bir yırtılma nedeniyle hayatını kaybetti

Prenses Diana (Şarku’l Avsat-Arşiv)
Prenses Diana (Şarku’l Avsat-Arşiv)

Fransa’da Ağustos 1997’de geçirdiği kaza nedeniyle hayatını kaybeden Prenses Diana’nın cesedine otopsi yapan adli pataloji uzmanı Dr. Richard Shepherd, Prenses Diana’nın akciğerinde bulunan bir damardaki küçük bir yırtılma nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
İngiliz Daily Mail gazetesi, Shepherd’ın anılarını kaleme aldığı ‘Doğal Olmayan Nedenler’ (Unnatural Causes) isimli kitabında, Prenses Diana’nın akciğerinde bulunan bir damardaki küçük bir yırtılma nedeniyle hayatını kaybettiğini yazdı.
Shepherd kitabında, “Aldığı yara o kadar nadirdi ki, kariyerim boyunca böyle bir yaralanma görmemiştim” ifadelerine yer verdi.
Meslek hayatında 23 bin otopsi yapan adli pataloji uzmanı Dr. Richard Shepherd, Prenses Diana’nın emniyet kemeri takmış olması halinde bu kazadan sağ kurtulmuş olabileceğini de savundu.
Dr. Shepherd, “Diana emniyet kemeri takıyor olsaydı, bazı kırıkları olabilirdi ya da gözünden yaralanabilirdi ancak hayatta kalabilirdi. Yarası küçüktü ama yanlış yerdeydi” diyerek Diana’nın ölüm nedenini değerlendirdi.
Prenses Diana ve Mısırlı sevgilisi Dodi el Fayed, 31 Ağustos 1997’de el-Fayed'in sahip olduğu Paris’teki Ritz Oteline akşam yemeğine giderken, peşlerindeki meraklı gazeteci ve paparazzileri atlatmaya çalışmıştı.
Prenses Diana ve Mısırlı sevgilisi Dodi el Fayed’in içinde bulunduğu siyah Mercedes S280’ün şoförü Henri Paul, paparazzilerden kaçmak için saatte 100 kilometre hızla, Alma Köprüsü’nün altındaki maksimum 65 kilometre hız izni verilen tünele girmiş ve burada otomobilin kontrolünü tamamen yitirerek tünelin duvarına çarpmıştı.
Henri Paul ve Dodi el Fayed olay yerinde hayatını kaybetmişti. Durumu kritik olan Prenses Diana ise hastaneye kaldırılmıştı. Fakat yapılan bütün müdahalelere rağmen birkaç saat içinde hayatını kaybetmişti. Diana’nın ölümü, dünya çapında büyük üzüntüye neden olmuştu.



Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
TT

Washington ve Tahran zorlu müzakerelere doğru ilerliyor

İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)
İranlı bir genç, Tahran'ın merkezinde, son savaşta İsrail tarafından öldürülen İranlı liderler ve bilim adamlarının posterinin yanından bisikletle geçiyor (AP)

Washington ve Tahran, nükleer programla ilgili zorlu müzakereler sırasında dolaylı mesajlar ilettiler.

ABD Başkanı Donald Trump, “İran bir görüşme yapmak bile isteyebilir. Bence çok hevesliler. Ne olacağını göreceğiz” dedi. Trump, “Gerekirse müzakerelere müdahale edeceğim” diye de sözlerini tamamladı.

Tahran'da ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi, diplomasi kapılarının hala açık olduğunu ancak ülkesinin “uranyum zenginleştirmeye devam edeceğini” söyledi. Devrim Muhafızları'nın koordinasyon işlerinden sorumlu genelkurmay başkan yardımcısı Tuğgeneral Ali Fazli de İran'ın "henüz ortaya çıkarılmamış birçok füze kabiliyetine" sahip olduğunu ima etti.

Önemli bir gelişme olarak, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı müfettiş ekibi İran'dan güvenli bir şekilde ayrıldı. UAEA Genel Müdürü Rafael Grossi, ajansın Twitter hesabından yayımladığı açıklamalarda, İran'da izleme faaliyetlerinin en kısa sürede yeniden başlatılmasının önemini vurguladı.