​Kara delik nedir ve niçin tüm dünyanın ilgilisini çekti

Kara deliğin ilk görüntüsü yayımlandı (AFP)
Kara deliğin ilk görüntüsü yayımlandı (AFP)
TT

​Kara delik nedir ve niçin tüm dünyanın ilgilisini çekti

Kara deliğin ilk görüntüsü yayımlandı (AFP)
Kara deliğin ilk görüntüsü yayımlandı (AFP)

Bilim insanları Event Horizon Teleskobu'nu kullanarak, fotoğrafını çektikleri Samanyolu galaksisinin merkezinde bulunan Sagittarius A adlı kara deliğin görüntüsünü dünyanın 6 kentinde eş zamanlı basın toplantılarıyla kamuoyuna duyurdu.
Büyük bir kütleye sahip olan kara delik, dünyadan 55 milyon ışık yılı uzaklıktaki Messier 87 adı verilen galaksinin içinde bulunuyor.
Niçin bütün kuvvet kara deliğin etrafında?
Bir milyon güneşin kütlesinden fazla olan kara delikler, çok yoğun alanlar olarak tanımlanır. Bu deliklerin kütlesi o kadar basınçlıdır ki, ışık da dahil olmak üzere herhangi bir şeyin çekme kuvvetinden kaçması imkansızdır.
Kara delikler ya da gökyüzünün canavarları, görünmez fakat yuttukları maddelerle kendileri gösterir. Dünya'ya en yakın kara delik olan V4641 Sagitarii yeni araştırmalara göre 20 bin ışık yılı uzakta bulunuyor.
Kara deliklerdeki sıcaklık çok yüksektir ve bu da onların belirgin bir şekilde parlamasına neden olur. Deliğin yuttuğu madde ısınır ve aydınlanır. Bu parlaklık araştırmacılar tarafından yayınlanan görüntüde kırmızı renkle gösterilmiştir.
Radyo Astronomi Enstitüsü Müdürü Direktörü  Karl Friedrich Schuster’in açıklamasına göre yayımlanan görüntü, en güçlü kozmik koşullar altında Albert Einstein’in Genel Görellik Kuramı ile bağlantılıdır.
Kara deliğin keşfine katkıda bulunan Hawaii’deki Doğu Asya Gözlemevi Müdür Yardımcısı Jessica Dempsey, Associated Press’e (AP) verdiği demeçte, “Görüntü, bilim insanlarının Albert Einstein’in Genel Görellik Kuramını doğrulamasına yardımcı oluyor” diyerek, Einstein’in bir asır önce bilim insanlarının şimdi bulduğu kara delik simetrisini tahmin ettiğini söyledi.
Ünlü fizikçi Stephen Hawking de bu deliklere büyük önem verdi. Hawking 2015 yılında kara deliklerin bir başka evrene geçiş sağlayabileceğini ve fotoğraflandığı gibi kara olmadıklarını söyledi. Hawking, evrenin işleyiş biçimine göre kara deliklerin her şeyi içine alıp yok etmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
Hawking’in teorisine göre bu kara delikler diğer evren ve zamanlara geçiş olması nedeniyle dünyaya geri dönüş mümkün değildi.
Bu teori, bilim insanları ve uzayla ilgilenen herkes için büyük bir önem kazandı.
2 yıl önce bilim insanları  Everest Horizon teleskoplarını, biri Samanyolu Galaksisinde olan 2 kara deliğe çevirdi ve aldıkları verileri analiz etmeye başladı.
Araştırmacılar fotoğrafla ilgili ayrıntıların yayınlandığı The Astrophysical Journal Letters dergisinde kara delikle ilgili birçok temel soruyu yanıtladı. Bu sorulardan biri de teorik algı ile kara delik arasında bir uyum olup olmadığıydı.
Almanya’nın Bonn şehrindeki Max Planck Astronomi Enstitüsü Direktör’ü Anton Zensus, “Açıkçası, kara deliğin öngördüğümüz bilgisayar simülasyonu ile uyumluluğuna şaşırdık” dedi.



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe