Sudan siyaset hayatındaki dalgalanmalara şahit olan Kobar Cezaevi

Onlarca Sudanlı eylemci ve muhalif Kobar hapishanesi kapısında (Reuters)
Onlarca Sudanlı eylemci ve muhalif Kobar hapishanesi kapısında (Reuters)
TT

Sudan siyaset hayatındaki dalgalanmalara şahit olan Kobar Cezaevi

Onlarca Sudanlı eylemci ve muhalif Kobar hapishanesi kapısında (Reuters)
Onlarca Sudanlı eylemci ve muhalif Kobar hapishanesi kapısında (Reuters)

Sudan yerel medyası, Sudan’ın azledilen lideri Ömer el-Beşir’in, dün gece geç saatlerde başkent Hartum’da bulunan Kobar Cezaevi’ne nakledildiğini bildirdi.
Hapishane’den bir kaynak, Beşir’in tek kişilik bir hücrede sıkı koruma altına alındığını belirtti.
Kobar Cezaevi, Sudan’da siyasi hayatta yaşanan dalgalanmalar neticesinde, askeri darbeler veya hükümet karşıtı protestoların ardından birçok siyasi isme ev sahipliği yaptı.
Bugün Koban Cezaevi’nde bulunan Beşir, 1989'da iktidara geldiği askeri darbeden sonra eski Başbakan Sadık el-Mehdi ve Demokratik Birlik Partisi lideri Muhammed Osman Mirghani gibi siyasi liderleri tutuklama kararının sahiplerinden biriydi.
Kobar Cezaevi, yerleşim bölgelerinden uzak 5 bin kilometrelik bir alana İngiliz hapishanelerine benzer şekilde inşa edildi.
1903 yılında, İngiliz General Horatio Herbert Kitchener Sudan valisine cezaevini inşa etmesini emretti. Daha sonra Hartum bölge idaresini ele alan General Kobar’ın ismi cezaevine verildi.
Sertliği ve titizliği ile tanınan General Kobar, cezaevi mahkumlarına adil insani standartlarla muamele edilmesi için 14 bölümden oluşan cezaevini denetledi.
Cezaevinin siyasi bölümü, İngiliz sömürgeciliğine karşı ulusal politik bilinci arttırmak için yirminci yüzyılın ortalarında Sudan siyasi hareketi olarak ortaya çıkan ve Mısır ile Sudan arasında birlik çağrısı yapan ‘Beyaz Tugaylar Hareketi’ liderleri gibi birçok etkili siyasi figürün tutuklanmasına defalarca şahit oldu.
Kobar Cezaevi’ne giren ilk siyasi mahkumlar, Mısırlı askerlerin 1898 ve 1899'lardaki Karari ve Ümmü Diwaykarat savaşlarına katılımını eleştirmeleri yüzünden Mısır’dan sınır dışı edilen siyasi aktivistler oldu.
Cezaevi, Sudan'daki İngiliz kuvvetlerine karşı isyan eden bir grup Sudanlı subayın ölüme mahkum edilmesinin ardından, 1924'te ilk infaza tanık oldu.
Kobar Cezaevi’nin en önde gelen mahkumlarından biri,  İngiliz sömürgeciliğine karşı ulusal hareketin önde gelen liderlerinden biri olan ve 1954'te ilk ulusal hükümete başkanlık eden İsmail el-Ezheri oldu.
1959 yılında General İbrahim Abud yönetimine karşı yapılan darbe girişiminin başarısızlığını takiben,  El-Bakbaşi Ali Hamid liderliğinde harekete katılan bir grup subay idam edildi.
Kobar Cezaevi, 1971'de Binbaşı Haşim el-Atta liderliğinde iktidara darbe çağrısı yapan siyasi hareketin başarısızlığından sonra Sudan Komünist Partisi liderlerinin infazına da tanık oldu.
General Cafer Numayri’nin devrildiği halk ayaklanmasının yaşandığı 1985’de ise, daha önce cezaevine konulan siyasiler serbest bırakıldı. Bunların yerine eski rejimin önde gelen isimleri cezaevine konuldu.



Batı Şeria'da yerleşimci saldırısında bir kişi öldü... Almanya "Filistinlilerin korunması" çağrısında bulundu

Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)
Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)
TT

Batı Şeria'da yerleşimci saldırısında bir kişi öldü... Almanya "Filistinlilerin korunması" çağrısında bulundu

Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)
Maskeli İsrailli yerleşimciler Batı Şeria'nın Sincil kasabasında Filistinlilere taş attı (AFP)

Filistin Haber Ajansı (PNA) dün, Batı Şeria'da Ramallah'ın kuzeyindeki bir kasabaya yerleşimciler tarafından düzenlenen saldırıda bir gencin öldüğünü ve on kişinin de yaralandığını bildirdi.

Ajansın Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı habere göre 23 yaşındaki Seyfüddin Kamil Abdülkerim Muslat, yerleşimcilerin Sincil kasabasında kendisini ağır bir şekilde dövmesinin ardından son nefesini verdi.

Ajans, yerleşimcilerin saldırısı sonucu 10 sivilin yaralandığını ve vücudunda kırıklar oluştuğunu belirtti.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, perşembe günü Batı Şeria'da eski bir kiliseye yapılan yerleşimci saldırısını kınayarak, tekrarlanan yerleşimci saldırılarının Filistinlilerin yaşamlarını ve geçim kaynaklarını tehdit ettiğini ifade etti.

Bakanlık yaptığı açıklamada, “Filistinlilerin yerleşimci şiddetinden korunması, saldırıların soruşturulması ve sorumluların hesap vermesi” gerektiğini vurguladı.

Avrupa Birliği kısa bir süre önce Batı Şeria'daki durumun, yerleşimci şiddetindeki “keskin tırmanış” ve ev ve mülklerin tahrip edilmesi nedeniyle hızla kötüleştiği uyarısında bulunmuştu.

İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da şiddet, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e saldırması ve Gazze'de savaşın patlak vermesinden bu yana arttı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Yönetimi verilerinden elde ettiği bilgilere göre 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve yerleşimciler, çoğu silahlı olmak üzere en az 954 Filistinliyi öldürdü. İsrail rakamlarına göre aynı dönemde Filistinlilerin saldırılarında ya da İsrail askeri operasyonları sırasında en az 36 İsrailli öldürüldü.