El- Beşir’in aile fertlerinin yeri tartışma yarattı

Sudan’ın devrik lideri Ömer el- Beşir ve eşi Vidad Babiker (Arşiv - AFP)
Sudan’ın devrik lideri Ömer el- Beşir ve eşi Vidad Babiker (Arşiv - AFP)
TT

El- Beşir’in aile fertlerinin yeri tartışma yarattı

Sudan’ın devrik lideri Ömer el- Beşir ve eşi Vidad Babiker (Arşiv - AFP)
Sudan’ın devrik lideri Ömer el- Beşir ve eşi Vidad Babiker (Arşiv - AFP)

Sudan’ın eski Devlet Başkanı Ömer el- Beşir’in görevden alınmasının ardından eşi ve kardeşlerinden bazılarının nerede olduklarına dair haberler arttı. Bazı kardeşlerinin Hartum’da Kafuri bölgesinde bir evde ordu güçleri tarafından alıkonulduğu, bazılarının ise şehir dışına kaçtığı belirtiliyor.
Sudan medyasında yer alan haberlere göre el- Beşir’in eşi Vidad Babiker ve kardeşi Abdullah, Güney Sudan’a götürüldü. Ancak Cuba hükümeti Beşir’in eşinin yerine dair bilgi sahibi olmadığını duyurdu.
Ancak diplomatik bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Beşir’in eşi ve çocuklarından bazılarının Cuba’da olduğunu aktardı. Ancak kardeşi Abdullah’ın orada olmadığını, büyük ihtimalle Hartum’da Askeri Geçiş Konseyi tarafından yakalandığını belirtti.
Kaynak, Beşir’in eşi ve çocuklarının Cuba’ya götürülmesinin doğal bir durum olduğunu, Ömer el- Beşir ve ailesine karşı öfkeli olan kalabalıktan korunmaları için en güvenli bölgenin burası olduğuna işarette bulundu. Beşir’in Güney Sudan’da bazı yetkililer üzerinde halen önemli bir etkiye sahip olduğunu söyleyen kaynak özellikle de bazıları ile yakın ilişkileri ve ortak yatırımları bulunduğuna dikkat çekti. Diğerlerinin ise ‘onun eserleri’ olduğunu vurguladı.
Diplomatik kaynağa göre barış anlaşması da dahil olmak üzere çok sayıda anlaşmanın garantörü olması Beşir’i etki sahibi kılıyor. Kaynak, Beşir’in görevden alınmasının ardından barış anlaşmasının tehlikeye girdiğini düşünüyor.
Son yıllarda kadın haklarına destek veren konferanslara katılan, Beşir’e yurt dışı ziyaretleri ve ulusal kutlamalarda eşlik eden eski Devlet Başkanı’nın ikinci eşi Vidad Babiker, ülkede aktif bir figür olarak biliniyor. Babiker ayrıca Darfur'daki savaş mağdurlarına destek sağlamak ve Sudan’daki tarihi eserleri korumak gibi birçok kampanya imza atmıştı.
Ayrıca 2013-2015 yılları arasında bir Arap Birliği kuruluşu olan Arap Kadınlar Örgütü'ne de başkanlık etti. Sened Vakfı gibi ülkesinde yoksullukla mücadele için çalışan yardım kuruluşları da kurdu.
Vidad Babiker, son olarak Dünya Kadınlar Günü kutlamaları münasebetiyle düzenlenen bir konferansa katıldığında görüntülenmişti. Açılış konuşmasında Beşir’in başlattığı çeşitli kampanyalar yoluyla AIDS'le mücadeledeki rolüne vurgu yapmıştı.
Ömer el- Beşir’in 5 erkek kardeşi var. Beşir’in kardeşlerinden Osman, Halkı Savunma Güçleri’ndeyken Güney Sudan savaşında öldü. General olan Abdullah aynı zamanda da bir doktor. ABD’de petrol mühendisliği uzmanı olarak görev yapan Ali ise yurt dışında yaşıyor. Muhammed, Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu. İnsan hakları konusunda çalışmalarda bulundu. Avrupa başkentlerinde onlarca konferans düzenleyerek erkek kardeşine yapılan soykırım suçlamalarına karşı el-Beşir’i savunmakla görevliydi. En küçük kardeşi Abbas ise geçen yılın nisan ayında Beşir tarafından Ulusal İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olarak atanan İman Fethurrahman Salim ile evli.
Beşir’in 3 de kız kardeşi var. Bunlar arasında Sudan basınına eski Sudan Devlet Başkanı’nın çocukluk ve gençlik yıllarındaki alışkanlıklarını ve hayallerini anlatan Zeynep ön plana çıkıyor. Zeynep el- Beşir, Sudan’da yayınlanan ed- Dar gazetesine verdiği röportajda, şunları söyledi:
“Kardeşim, gerçekten çok sade bir insan. Elde ettiği makam ve mevkiler onu değiştirmedi. O bugün yalnızca bizim liderimiz değil, herkesin lideri. O ilk günkü gibi. Değişmedi, yalnızca meşguliyetleri arttı. Allahu Teâlâ attığı her adımda onu muvaffak kılsın.”
 Beşir'in annesi halen hayatta ve son yıllarda birçok yerel kuruluş tarafından ‘örnek anne’ olarak onurlandırıldı.
Diplomatik kaynak, Ömer el- Beşir’in annesinin ve kardeşlerinden birçoğunun halen Sudan’ın başkenti Hartum’da olduğunu bildirdi.



Şara’ya hangi İngiliz kurumu siyasi danışmanlık hizmeti verdi?

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı gösteren kompozit bir fotoğraf (Independent Arabia)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı gösteren kompozit bir fotoğraf (Independent Arabia)
TT

Şara’ya hangi İngiliz kurumu siyasi danışmanlık hizmeti verdi?

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı gösteren kompozit bir fotoğraf (Independent Arabia)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve İngiltere Ulusal Güvenlik Danışmanı Jonathan Powell'ı gösteren kompozit bir fotoğraf (Independent Arabia)

İsa en-Nehari

Independent Arabia'nın kaynakları Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'ya siyasi danışmanlık hizmeti veren İngiliz kurumun Londra merkezli ‘Inter Mediate’ olduğu açıklandı. ABD'nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford bu ayın başlarında katıldığı bir konferanstaki konuşmasında, Şera'nın Beşşar Esed rejimini devirmeden yaklaşık iki yıl önce danışmanlık yapmak üzere bu kurumla birlikte çalıştığından söz etmişti.

Inter Mediate’in kurucusu İngiltere’nin mevcut Ulusal Güvenlik Danışmanı

Independent Arabia'nın ulaştığı resmi internet sitesine göre karmaşık çatışmalarda arabuluculuk ve müzakere konusunda uzmanlaşmış bir İngiliz sivil toplum kuruluşu olan Inter Mediate 2011 yılında, daha önce eski İngiltere Başbakanı Tony Blair'in özel kalem müdürlüğünü yapmış olan Jonathan Powell tarafından kuruldu.

Jonathan Powell, İngiltere Başbakanı Keir Starmer tarafından Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak atanmasının ardından geçtiğimiz yıl aralık ayında kurumdan ayrıldı ve Downing Street 10 numarada dış politika, güvenlik, savunma, Avrupa ilişkileri ve uluslararası ekonomik işlerin koordinasyonunu üstlendi.

Inter Mediate’in kurucuları arasında Birleşmiş Milletlerin (BM) eski Yemen Özel Temsilcisi ve geçtiğimiz yıl temmuz ayına kadar BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü olan İngiliz diplomat Martin Griffiths de yer alıyor.

Gizli diyaloglar yürütme konusunda uzman

Kurum kendisini, diğer kuruluşların üzerinde çalışması zor olan en ciddi ve karmaşık çatışmaları çözmeye odaklanan bir kuruluş olarak tanımlıyor. Kurumun internet sitesine göre müzakere ve diyalog alanında dünyanın önde gelen uzmanlarını bir araya getiren Inter Mediate, çatışma çözümü alanındaki boşluğu doldurmayı amaçlayan küçük ve esnek bir ekiple faaliyet gösteriyor.

İngiliz kurum, özellikle etkili kanalların bulunmadığı çatışmalarda ‘anlamlı ve gizli diyaloglar’ başlatmayı amaçladığını belirtiyor. Bu da Suriye'deki rolünün belirsizliğini haklı çıkarıyor. Resmi internet sitesine göre kurum ‘dünya genelindeki çatışmaların tarafları için bir iletişim platformu olarak hareket ediyor. Üst düzey siyasetçiler, diplomatlar ve uzmanların uzmanlıklarından ve bilgilerinden yararlanıyor, daha önceki barış süreçlerindeki deneyimlerini paylaşarak tarafların ihtiyaçlarına cevap veriyor.

Filistin ve Yahudi kökenli yeni icra direktörü

Powell'ın ayrılmasıyla kurumun mütevelli heyeti, 2 Aralık 2024 itibariyle Claire Hajaj'ın yeni icra direktörü olarak atandığını duyurdu. Kurumun internet sitesine göre Filistin ve Yahudi kökenli olan Hajaj, 2018 yılında kurumun bünyesine dahil oldu ve burada Politika Direktörü ve ardından CEO Yardımcısı olarak görev yaptı. Haiti'den Gazze'ye kadar dünyanın birçok bölgesinde stratejiyi yönlendirmek ve büyük projeleri denetlemek gibi görevler üstlendi.  

Çatışma çözümü ve müzakere alanındaki kariyerine 2002 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Terörle Mücadele Komitesi'nde başlayan Hajaj, 20 yılı aşkın süredir Lübnan, Kosova, Irak, Myanmar, Nijerya, Afganistan ve Pakistan dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerinde insani, siyasi ve güvenlik alanlarında yapılan müzakerelere katkıda bulundu. Hajaj, ABD’nin işgalinden sonra isyanın en yoğun olduğu dönemde BM’nin Irak Özel Temsilcisi ile birlikte bölgede çalıştı.

Inter Mediate internet sitesine göre kurum, barışı koruma çabaları ve insani müdahaleler yoluyla çatışmanın etkileriyle başa çıkmak için her yıl milyarlarca dolar harcayan hükümetler ve uluslararası kurumlar gibi büyük kuruluşların kaynaklarından yararlanmayı amaçlıyor.

Robert Ford’dan İngiliz kurumun rolünün perde arkasına dair

ABD'nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford, bu ayın başlarında Baltimore'daki Uluslararası İlişkiler Konseyi'nin bir oturumunda, çatışma çözümü konusunda uzmanlaşmış adı açıklanmayan bir İngiliz kurumun, yıllarca uluslararası terörist örgütlerde yer alan Ahmed eş-Şara'yı siyasi hayata entegre etme girişiminin arkasında olduğunu açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Ford, başlangıçta girişime katılma ve Şara ile görüşme konusunda isteksiz olduğunu, ancak daha sonra İngiliz kurumun daveti üzerine yardım etmeyi kabul ettiğini söyledi.

Suriye'nin Hama şehri

Ford, 2011 yılında Suriye devriminin başlangıcında Hama şehrini ziyaret eden ilk Batılı diplomattı. Bu adım, Suriye rejiminin öfkesini çekti ve Washington'u güvenlik nedenleriyle onu geri çekmeye zorladı. Şu anda Suriye konusunda ABD’nin en önde gelen isimlerinden biri olan Ford, çeşitli düşünce kuruluşlarında ve politika araştırma merkezlerinde araştırmacı olarak çalışıyor.

Suriye Cumhurbaşkanlığı ise Ford'un Cumhurbaşkanı Şara ile yaptığı görüşmelere ilişkin açıklamalarının ‘doğru olmadığını’ belirterek, katıldığı oturumlarda yabancı heyetlerle İdlib deneyimlerini paylaştığı belirtildi. Emekli diplomatın bir İngiliz araştırma ve inceleme kuruluşunun heyeti içinde yer aldığı ifade edildi.

Independent Arabia, Inter Mediate ile iletişime geçmeye çalıştı, ancak bir yanıt alamadı.

Sivil toplum kuruluşlarının rolü

Suriye işleri uzmanı Charles Lister, sivil toplum kuruluşlarının (STK) rolüne ilişkin değerlendirmesinde son yıllarda bazı saygın STK'ların o dönemde sadece Şara liderliğindeki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile değil, aynı zamanda Esed rejimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile de siyasi gündemlerini anlamak ve müzakerelere dahil etmek amacıyla diyalog kurduğunu belirtti.

Lister, geçmişte uzun yıllar bu tür diyalogların yürütülmesinde görev almış biri olduğunu hatırlatarak, “Bu süreçlerin, güvensizlik ve düşmanlıktan uzak, daha iyi bir anlayışa giden yolu açmada ve nihayetinde gerçek diplomatik ilerleme için gerekli olan güveni inşa etmede kritik bir rol oynadığını rahatlıkla söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.