ABD: DEAŞ coğrafi olarak bitirildi hedefimiz fon ağları

Uluslararası Finansmanla Mücadele Grubu Toplantısı’nın Tarafları
Uluslararası Finansmanla Mücadele Grubu Toplantısı’nın Tarafları
TT

ABD: DEAŞ coğrafi olarak bitirildi hedefimiz fon ağları

Uluslararası Finansmanla Mücadele Grubu Toplantısı’nın Tarafları
Uluslararası Finansmanla Mücadele Grubu Toplantısı’nın Tarafları

Bir ABD yetkilisi, DEAŞ’ın finans kaynaklarının bittiğini onaylayarak, askeri yenilgi ve toprak kaybından sonra mali olarak da kuşatıldığını söyledi. Amerika’nın Terörle Mücadeleden Sorumlu Hazine Bakanı Yardımcısı Marshall Billingslea dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “DEAŞ’ın finans kaynakları bitti. Paralarını kuruttuğumuza inanıyoruz.” ifadelerini kullandı. Bun ek olarak ABD yetkilisi, ülkesinin terörle ve finansmanlarıyla mücadelede körfez ülkeleriyle birlikte çalıştığını söyledi.
ABD yetkilisi, Bahreyn’nin başkenti Manama’da iki günlük düzenlenen ve uluslararası grupların katıldığı DEAŞ’ın finansmanıyla mücadele toplantısının basın açıklamasında konuştu. Marshall, örgütün “coğrafi olarak” bitirildiğini, ancak finansmanını korumak için yeni teknolojileri kullanarak gelişmeye çalıştığını ifade etti.
Toplantıda, DEAŞ örgütünün kendisini nasıl finanse ettiği görüşüldü. ABD yetkilisi, toplantının hedefinin, “DEAŞ’la” mücadeleye devam edecek çabalara duyulan ihtiyacı vurgulamak olduğunu söyledi. Birçok ülkenin “DEAŞ’a” finansman sağlamakla suçlanan “Al Rawi” grubunun çalışmalarını engellemek için beraber çalıştığına dikkat çeken yetkili, bu grubun Avrupa, Türkiye ve Kürt bölgelerinde çalıştığını söyledi. DEAŞ’ı besleyen bir para havale sistemi olan “Dubai Ufukları” sitesi de Manama’daki toplantıda konuşulanlar arasındaydı. Sitenin hedefi ve sahiplerinin, hukuka uygun hale getirilmesi için soruşturulmasın ve dava açılmasına karar verildi.
Dün Bahreyn’de sona eren DEAŞ’ın finasmanı ile mücadele etmek üzere grubun 11. düzenlediği toplantının açılışında, Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed Al Halife,  ülkesinin her türlü terörizmle mücadele etmeye kararlı olduğunu ve DEAŞ’la mücadele etmek için uluslararası koalisyonda aktif rol almaya devam edeceğini söyledi. Bakan, koalisyonun, DEAŞ’ı Suriye ve Irak’taki herhangi bir toprak üzerinde egemenlik kurmaktan mahrum etmek için gösterdiği çabaların, örgütün saldırıları finanse etme gerçekleştirme yeteneğini azalttığını ve dikkatli davranmaya ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Al Halife, DEAŞ ve benzeri örgütlerin, tamamen bitirilmesini sağlamak için uyanık olmalarını, çabalarını sürdürmelerini ve finansal kaynaklarının akışına son vermeleri gerektiğini söyledi.
Öte yandan toplantı çerçevesinde, Bahreyn’in Siyasi ve Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Dışişleri Bakanı’nın Danışmanı Nasır  el-Baluşi, “Bahreyn, şüpheli fonların transferini önleme konusunda etkili bir kontrole sahip.” ifadelerini kullandı.



Focaccia, İtalya'dan değil Türkiye'den mi çıktı?

Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Focaccia, İtalya'dan değil Türkiye'den mi çıktı?

Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)

İtalya'nın meşhur focaccia ekmeği, Mezopotamya'da ortaya çıkmış olabilir. 

İspanya'daki Barselona Özerk Üniversitesi, Türkiye'den Koç ve Roma'daki La Sapienza üniversiteleriyle işbirliği yaparak Cilalı Taş Devri'nden kalan seramik parçalarını inceledi. 

Şanlıurfa'daki Mezraa-Teleilat ve Akarçay Tepe höyüklerinin yanı sıra Suriye'deki arkeolojik kazı alanı Tell Sabi Abyad'da bulunan parçalar, MÖ 7 bin ila 5 bin yıl önceye tarihlendi.

Arkeologlar parçaların, Cilali Taş Devri'nde kullanılan kilden yapılmış bir tür oval tepsi kalıntısı olduğunu düşünüyor.

Çalışmalarını hakemli dergi Scientific Reports'ta detaylandıran ekip, tarih öncesi insanların yemek kültürüne ışık tuttu.

Analizler sonucu tepsi kalıntılarının, buğday ve arpa gibi tahılların izlerini taşıdığı tespit edildi. 

Ayrıca hayvansal yağ ve bitkisel çeşnilerin de kalıntılarına rastlayan ekip, Mezopotamya halkının farklı tarifler denediğini düşünüyor.
 

xuj7k
Araştırmacılar oval tepside ekmek pişirerek teorilerini test etti (Sergio Taranto)

Kullanım sonucu aşınma belirtilerinin yanı sıra organik kalıntıların 420 derecede bozunmaya uğradığı da bulundu. Araştırmacılar bütün bunların, tepsilerin foccacia gibi yassı emekler yapmada kullanıldığını "açıkça" gösterdiğini söylüyor.

Bilim insanları, tabanında oyuklar olan bu oval tepsilerde 3 kilogramlık ekmekler pişirilebileceğini ifade ediyor.

Bu da ekmeklerin muhtemelen bütün topluluk tarafından paylaşıldığna işaret ediyor. 

Araştırmacılar oval tepsinin replikasını ve Cilali Taş Devri'de kullanılanlar gibi bir ocak yaparak ekmek pişirmeyi denedi.

Deneyleri, tahminlerini destekleyerek tepsilerde büyük ekmekler yapılabildiğini gösterdi. Tepsinin tabanındaki oyuklar, pişen ekmeğin kolayca çıkarılmasını sağladı. 

Makalenin başyazarı Sergio Taranto bulguları şöyle değerlendiriyor:

Çalışmamız, yetiştirdikleri tahılları kullanarak çeşitli malzemelerle zenginleştirilmiş ve gruplar halinde tüketilen ekmekler ve 'focaccia' hazırlayan toplulukların canlı bir resmini sunuyor.

Araştırmacılar, Geç Cilalı Taş Devri'ne ait bu pişirme tekniğinin 600 yıl boyunca gelişim gösterdiğini ve Yakın Doğu'da geniş bir alana yayıldığını düşünüyor. 

Daha sonra başka bölgelere de geçen tekniğin, İtalya'ya bu şekilde ulaşmış olabilceğini söylüyorlar. 

Independent Türkçe, Popular Science, Greek Reporter, Scientific Reports