Mısırlı kadınlar seçim sonuçlarında önemli bir rol oynuyor

Kahire’deki Mısırlılar, Anayasa’nın değiştirilmesine ilişkin referandumda oy kullanmak için bekliyorlar (EPA)
Kahire’deki Mısırlılar, Anayasa’nın değiştirilmesine ilişkin referandumda oy kullanmak için bekliyorlar (EPA)
TT

Mısırlı kadınlar seçim sonuçlarında önemli bir rol oynuyor

Kahire’deki Mısırlılar, Anayasa’nın değiştirilmesine ilişkin referandumda oy kullanmak için bekliyorlar (EPA)
Kahire’deki Mısırlılar, Anayasa’nın değiştirilmesine ilişkin referandumda oy kullanmak için bekliyorlar (EPA)

Hastalığım olmasına rağmen, dün erken sandık başına gitmeye karar verdim. Belediyecilik, kalkınma ve terörle mücadele sürecinin devam için oy kullandım.
Kahire'nin merkezindeki Gamra bölgesinde bir sandık başında 60’lı yaşlarda olan Lübnanlı Nebile Hasan tarafından söylenen cümleler bunlar. Nebile hanımın bu cümleleri birçok sandık merkezinin önünde sık sık tekrarlanıyor. Kadınlar, günün  ilk saatlerinde sandık başlarına gittiler.
Gözlemciler, kadınların elde ettiği kazanımlar ve katılımın önemine ilişkin artan farkındalık kadınların seçime katılımını artırdı” diyor.
Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin eşi İstisar es-Sisi, Kahire'nin doğu bölgesindeki şehit Mustafa Yusri Ebu Amira okulunda anayasa değişiklikleri için yapılan referandumda oy kullandı.
Cihan Sedat, eski Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın eşi. Eski first lady, Giza Valiliği'nin Dokki ilçesinde Tarım Bakanlığı komitesinde oy kullandı. Kahire Amerikan Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Neha Beker, Şarkul Avsat’a verdiği demeçte: “Kadınların seçim yararına katılım oranı, esas olarak kadınların doğası, sosyal ve aile sorumlulukları konusundaki farkındalıkları ve çocuklarının ve ailelerinin geleceğine olan ilgisinden kaynaklanmaktadır. Kadınların 25 Ocak 2011 ve 30 Haziran 2013 devrimlerine kayda değer katılımı, kadınların katılımın önemi konusundaki farkındalığını artırdı. Elbette, kadınların son yıllarda kazandıkları siyasi kazanımlar, katılımda bulunmak için güçlü bir teşvik oldu” dedi.
Mısırlı kadınlar, 25 Ocak Devrimi’nden bu yana pek çok siyasi kazanım elde ettiler; Temsilciler Meclisi'ndeki milletvekili sayısı yaklaşık 90, Mevcut hükümetteki kadın üye sayısı 8 kadın bakan mevcut.
Anayasa değişiklikleri, kadınların toplam temsilciler sayısının en az dörtte biri ile Temsilciler Meclisi'nde temsil edilmesini içeriyor.
Anayasanın 102. maddesinin birinci fıkrasına eklenen değişiklik metni şöyle:  “Millet Meclisi, kadınların sayısı, toplam sandalye sayısının en az dörtte biri olması şartıyla doğrudan, gizli, genel oyla seçilen en az dört yüz elli üyeden oluşur.”
Referandumun ilk gününde, Mısırlı kadın bakanlar oylarını kullanmaya istekliydiler. Kültür Bakanı İnas Abdul Dayem, Şeyh Zayed şehrindeki Ebu Bekir es-Sıddık Okulunda oy kullandı ve vatandaşları oy kullanma hakkını kullanmaya çağırdı.
Sağlık ve Nüfus Bakanı Dr. Hale Zayed, kadınların oylamaya katılımından övgüyle bahsetti. Bakan, Kahire'nin doğusundaki Sheraton konutlarında Mustafa Kamel Temel Eğitim Okulu'nda oy kullandığı sırada: “Mısırlı kadınlar, seçimlere veya referanduma katılarak, geleceğin inşasına katılmaya her zaman istekli olmuştur” dedi.
Bakan, bütün Mısırlıları bölgedeki bölgesel zorluklar karşısında ülkelerinin yanında durmaya ve olumlu katılıma davet etti. Dün oy kullananlar sadece bakanlar değildi; yaşlı ve kadınlar, oyuncular, parlementonun kadın temsilcileri de oylarını kullandı.
Mısır parlamentosu üyesi milletvekili Mai Mahmud, Şarkul Avsat’a: “Kadınlar tarafından yapılan siyasi kazanımlar seçimlere ve referanduma katılmaya teşvik ediyor. Fakat asıl sebep bu değil, Mısırlı kadınların genel olarak ailelerine ve topluma karşı sorumluluk duygusu vardır, Çocuklarının, ailesinin ve ülkesinin geleceği imajına katkıda bulunabilmesi ve devletin farklı düzeylerde kadınlar için hakların ve kazanımların tanınmasına yaklaşımının kadınların sesinin öneminin tanınmasına önemli katkı sağlıyor. Buda onları farklı tarihsel süreçlere katılmaya istekli hale getiriyor.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz