Sudan muhalefetinden sivil itaatsizlik ilanı

Özgürlük ve Değişim Koalisyonu liderleri, dün düzenledikleri basın toplantısı sırasında (EPA)
Özgürlük ve Değişim Koalisyonu liderleri, dün düzenledikleri basın toplantısı sırasında (EPA)
TT

Sudan muhalefetinden sivil itaatsizlik ilanı

Özgürlük ve Değişim Koalisyonu liderleri, dün düzenledikleri basın toplantısı sırasında (EPA)
Özgürlük ve Değişim Koalisyonu liderleri, dün düzenledikleri basın toplantısı sırasında (EPA)

Sudan'ın en büyük  muhalif çatı yapılanması Özgürlük ve Değişim Güçleri, Askeri Geçiş Konseyi'nin zorluk çıkarmaya devam etmesi halinde, bugünden itibaren milyonlarca kişiden oluşan bir kitle ile yürüyüşler gerçekleştirileceğini ve ülkedeki durumun kapsamlı bir sivil itaatsizlik derecesine tırmandırılacağını taahhüt etti. Ayrıca Afrika Birliği’nin (AfB) Sudan'daki Askeri Geçiş Konseyi'ne, yönetimi sivil geçiş hükümetine teslim etmesi için verdiği 15 günlük sürenin 3 aya çıkarılması önerisini reddetti. Bununla birlikte  hakimler, ilk kez ordu merkezinin önünde gerçekleştirilen oturma eylemine katıldıklarını açıklayarak protestocuların saflarına dahil oldular.
Özgürlük ve Değişim Güçleri liderleri, dün düzenledikleri basın toplantısı sırasında, Askeri Geçiş Konseyi'nin yetkilendirdiği siyasi komitenin ‘değişimin önünde bir engel oluşturduğunu ve devrimi örtbas etmenin aracı haline geldiğini’ belirttiler. Ayrıca iktidarın sivil bir hükümete devredilmesi için daha fazla baskı uygulayarak milyonlarca kişiden oluşan bir kitle ile yürüyüşler gerçekleştirileceğini ve ülkedeki durumun kapsamlı bir sivil itaatsizlik derecesine tırmandırılacağını taahhüt etti.
Özgürlük ve Değişim Güçleri, Sudan'daki yönetimi sivillere devretmesi için Geçici Askeri Konsey'e 15 günlük süre veren ve aksi takdirde ülkenin üyeliğini dondurmakla tehdit eden Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi’nin, iktidarın sivil hükümete teslim etmesi için tanınan sürenin 3 aya çıkarılması önerisini reddettiklerini açıkladı.
Bununla birlikte Askeri Geçiş Konseyi ile olan müzakereleri askıya alma kararına bağlılıklarını yenileyen Özgürlük ve Değişim Güçleri, devrim ve kitlelerin temsilcisi olarak kendilerinin konsey tarafından ciddiye alınmadıklarını dile getirdi.
Özgürlük ve Değişim Güçleri Üyesi Fatih Hüseyin Muhammed Ali, muhalefet koalisyonunun gelecekte siyasi komite ile uğraşmak istemediğini ve kendileriyle daha önce gerçekleştirilen toplantının verimli geçmediğini dile getirerek, durumu düzeltmek amacıyla diyalogu askıya almaya karar verdiklerini açıkladı.
Fatih Hüseyin, açıklamasının devamında, ‘iktidarın sivillere devredilmesinin, konseyin iktidarda gözünün olmadığı sözünü yerine getirmesinin ve yönetimi sivillere devretme konusundaki kararlılığını sürdürmesinin ve Özgürlük ve Değişim Güçleri’nin devrimcileri temsil ettiğinin tanınmasının’ önemini vurguladı.
Özgürlük ve Değişim Güçleri Üyesi ve Sudan Kongre Partisi Başkanı Ömer ed-Dakir, “Orduya yönetimi devralması değil, halktan yana taraf olması çağrısı yaptık” diye konuştu.
Özgürlük ve Değişim Güçleri liderlerinden Sıddık Faruk eş-Şeyh, gazetecilere verdiği demeçte, Özgürlük ve Değişim Güçleri’nin toplumsal bir güç olarak kendilerine has bir vizyona sahip olması engellenmeksizin geçiş dönemine ilişkin asgari düzenlemeler hususunda müttefik olduklarını dile getirdi.
Sıddık Faruk eş-Şeyh, Askeri Geçiş Konseyi’nin iktidarı sivil bir idareye devretmemesi durumunda protesto liderlerinin atması gereken adımlar hakkındaki bir soruya cevaben, “Milyonlardan oluşan bir konvoyla yürüyüşler düzenleyeceğiz. Ayrıca kapsamlı bir grev için hazırlanıyoruz” dedi.
Askeri Geçiş Konseyi, basın toplantısından kısa bir süre sonra, konsey ile olan müzakerelerin askıya alındığını açıklamasına rağmen Özgürlük ve Değişim Güçleri’ni cumhurbaşkanlığı sarayında acil bir toplantıya çağırdı.
Orduya bağlı basın organı tarafından yayınlanan açıklamada, Özgürlük ve Değişim Güçleri tarafından konseye sunulan vizyonunun tartışılması için kapıların açık olduğu ve konseyin devrimcilerin taleplerini yerine getirme sözünü bağlı oldukları belirtildi.
Eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in devrilmesiyle sonuçlanan protestoları düzenleyen ve örgütleyen güçlerin omurgasını teşkil eden Özgürlük ve Değişim Güçleri, devrik hükümetin bir parçası olan siyasi güçleri diyaloga davet etmesinden dolayı konsey ile olan müzakereleri askıya aldı.
Öte yandan hakimler, ordu merkezinin önünde oturma eylemine devam eden protestoculara katıldıklarını açıkladılar. Hakimler tarafından yapılan açıklamada, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı için değişim sürecinin desteklenmesi kapsamında, öğleden sonra Anayasa Mahkemesi’nin önünden ordu genel merkezine doğru yürüyecek bir konvoyun oluşturulacağını kaydedildi.
Sudan’da 19 Aralık’ta yüksek ekmek fiyatlarına, yakıt kıtlığına, para kıtlığına ve ilaç fiyatlarındaki büyük artışlara karşı gerçekleştirilen gösteriler ve toplu protestolar, sonrasında Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in istifasını talep eden gösterilere dönüştü ve ülkedeki çok sayıda şehre yayıldı.
Protestolar, 6 Nisan'da ordu genel merkezi önünde yüz binlerce kişinin katıldığı bir oturma eylemine evrilene kadar devam etti. Bunun ardından Devlet Başkanı Ömer el-Beşir azledildi ve Savunma Bakanı Avad bin Avf 11 Nisan’da yönetime el koydu. Ancak göstericiler, Avad bin Avf’ın konseyin başında olmasını kabul etmediler. Ayrıca İstihbarat Başkanı Salah Abdullah Kuş’un Askeri Geçiş Konseyi'nde bulunmasını reddettiler. Salah Abdullah Kuş ve yardımcısı Kemal Abdülmaruf istifa etmek zorunda kaldılar. Sonrasında Askeri Geçiş Konseyi başkanlığına Abdülfettah el-Burhan getirildi.
Protestocular, eski rejimin ve rejimi temsil eden sembol isimlerin tasfiye edilmesi talepleri yerine getirilmedikçe ve iktidarın sivil bir otoriteye devri gerçekleştirilmedikçe ordu merkezi önünde gerçekleştirdikleri oturma eylemine devam edeceklerini açıkladılar.
Öte yandan, Şarku’l Avsat’a konuşan eski Dışişleri Bakanı ve halihazırda Özgürlük ve Değişim Güçleri liderlerinden olan İbrahim Taha Eyüp, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Makila James’in Askeri Geçiş Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile gerçekleştirdiği görüşmenin adından önceki gün akşam saatlerinde Hartum'daki ABD Büyükelçiliği’nde halk hareketi temsilcileriyle bir araya geldiğini söyledi. 
Taha Eyüb, ABD'nin Hartum Maslahatgüzarı Stephen Kotsis’in geçiş dönemini 12 ila 18 ay arasında bir süreyle sınırlandırmaları önerisinde bulunduğunu ve dünyanın kendilerini tam olarak desteklemelerini sağlamak için demokratik yollarla seçilmiş bir hükümet görmeyi beklediğini ifade ettiğini sözlerine ekledi.
Bununla birlikte Washington önceki gün yaptığı açıklamada, Sudanlı protestocuların meşru taleplerini desteklediğini açıkladı. Makila James, Sudan halkının sivillerin yönettiği bir hükümetin iktidarı devralması talebini desteklediklerini dile getirerek, bunun mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirilmesi için tarafları çalışmaya sevk etmek amacıyla burada olduklarını belirtti.
Sudanlıların ne istediklerini açıkça ifade ettiklerini vurgulayan James, “Sudan halkını bu düzeyde desteklemek istiyoruz. İnsan haklarına saygı duyan, hukukun üstünlüğüne saygılı ve ülkenin karşılaştığı ciddi sorunları çözebilecek bir topluma doğru ilerlemenin en iyi yolu budur” ifadelerini kullandı.
James, gerçekleştirdiği Afrika turunun bir parçası olarak Güney Sudan'ın başkenti Cuba'ya gitmek üzere dün Hartum'dan ayrıldı.
Öte yandan Askeri Geçiş Konseyi tarafından yapılan açıklamada, iptal prosedürleri tamamlanana dek Filipinler merkezli Uluslararası Konteyner Terminal İşletmeleri (ICTSI) ile olan sözleşmenin askıya alındığı kaydedildi.
Port Sudan Güney Limanı’nda çalışan işçiler, limanı işletmek, yönetmek ve geliştirmek amacıyla Ocak ayında Filipinli bir şirketle imzalanan 20 yıllık imtiyazları protesto etmek amacıyla Şubat ayında greve gitmişlerdi.



Trump, BM Güvenlik Konseyi'nin Gazze hakkındaki kararını memnuniyetle karşıladı... Hamas reddetti

Gazze Şeridi'nin merkezinde ateşin başında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin merkezinde ateşin başında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
TT

Trump, BM Güvenlik Konseyi'nin Gazze hakkındaki kararını memnuniyetle karşıladı... Hamas reddetti

Gazze Şeridi'nin merkezinde ateşin başında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin merkezinde ateşin başında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, BM Güvenlik Konseyi'nin dün Gazze barış planını onaylamasını övdü ve bunun "dünya çapında daha fazla barışa" yol açacağını söyledi.

Trump, Truth Social platformunda yaptığı açıklamada, oylamanın "başkanlığını yapacağım Barış Konseyi'nin tanınması ve onaylanması" anlamına geldiğini belirterek, "Bu, Birleşmiş Milletler tarihinde alınan en büyük kararlardan biri olacak ve dünya çapında daha fazla barışa yol açacak" dedi.

Filistin hareketi Hamas, BM Güvenlik Konseyi'nin ABD tarafından hazırlanan karar tasarısını kabul etmesini reddetti. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Hamas, kararın "Filistin halkımızın talep ve haklarını karşılamadığını ve Gazze Şeridi'ne, halkımızın, güçlerimizin ve gruplarımızın reddettiği uluslararası bir vesayet mekanizması dayattığını" belirtti.

Hamas kararın, özellikle Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin siyasi ve insan haklarını ele almadığını da ifade etti. Gazze Şeridi'nin, savaşın ilan edilen sona ermesine rağmen etkileri devam eden "bir imha savaşı ve benzeri görülmemiş suçlar" yaşadığını belirtti.

"Uluslararası güce Gazze Şeridi'nde direnişi silahsızlandırmak da dahil olmak üzere görev ve roller atamak, direnişi tarafsızlığından mahrum bırakıyor ve işgalci güçler adına çatışmanın bir tarafı haline getiriyor."

Hareket, kararın "Gazze'yi diğer Filistin topraklarından ayırdığına ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını ihlal eden yeni gerçeklikler yarattığına" inanıyor.

Hamas, "uluslararası hukuk uyarınca her türlü direnişin meşru bir hak olduğunu" vurgulayarak, grupların silahları konusunun yalnızca işgali sona erdirmeyi amaçlayan siyasi çerçevede ele alınabilecek bir iç ulusal mesele olduğunu vurguladı.

Ayrıca, insani yardım ve geçiş noktalarının açılmasının Gazze halkı için temel haklar olduğunu vurgulayan Hamas, yardım çalışmalarının karmaşık siyasi mekanizmalara bağlı olmaması ve Birleşmiş Milletler ve UNRWA aracılığıyla yardımların hızla ulaştırılması çağrısında bulundu.

Güvenlik Konseyi kararı, üye devletlerin, Gazze'nin yeniden inşası ve ekonomik toparlanmasını denetleyecek bir geçiş otoritesi olacağı belirtilen sözde Barış Konseyi'ne katılabileceklerini öngörüyor.

Karar ayrıca, Gazze'nin silahsızlandırılmasından, silahların kaldırılmasından ve askeri altyapının imhasından sorumlu olacak uluslararası bir istikrar gücünün kurulmasına da yetki veriyor.


Gazze'ye yönelik savaşta İsrail gözaltı merkezlerinde 98 Filistinli öldürüldü

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
TT

Gazze'ye yönelik savaşta İsrail gözaltı merkezlerinde 98 Filistinli öldürüldü

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)

İsrail İnsan Hakları Doktorları, dün yaptığı açıklamada, Ekim 2023'te Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından bu yana en az 98 Filistinlinin İsrail gözaltı merkezlerinde öldüğünü, işkence ve tıbbi ihmallere maruz kaldıklarını belirterek uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu.

Kuruluşun "Gözaltı Merkezlerindeki Filistinlilere Verilen Ölüm Cezaları" başlıklı raporunda, en az 46 Filistinlinin İsrail Cezaevi Hizmetleri tarafından işletilen tesislerde, 52 Filistinlinin ise askeri gözaltı merkezlerinde hayatını kaybettiği, bunların tamamının Gazze Şeridi'nde gerçekleştiği belirtildi.

Raporda, Gazze'de geçen ay ilan edilen ateşkese rağmen bu muamelenin devam ettiği ifade edildi. İsrailli doktorlar tarafından kurulan kuruluş, bu sayıyı eşi benzeri görülmemiş olarak nitelendirdi ve gerçek rakamın muhtemelen daha da yüksek olduğunu belirtti.

 İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)

Kuruluş, ilk bulguların ve ölüm sonrası delillerin, baş yaralanmaları, iç kanama ve kaburga kırıkları, akut yetersiz beslenme ve hayat kurtarıcı bakımın reddedilmesi gibi ciddi istismar örüntüsünü gösterdiğini ifade etti.

Rapor, ölüm nedenlerinin belirlenmesi ve sorumluların hesap vermesini sağlamak için bağımsız bir uluslararası soruşturma çağrısında bulunarak sona erdi.

İsrail askeri sözcüsü, tutuklamaların İsrail ve uluslararası hukuka uygun olduğunu ve tutukluların ölümlerinin kabul edildiğini söyledi. Bazılarının hastalık veya önceki yaralanmalardan kaynaklandığını belirten sözcü, askeri polisin her vakayı soruşturduğunu ifade etti.

İsrail Cezaevi Hizmetleri sözcüsü, kurumun yasal denetim altında faaliyet gösterdiğini, tutukluların haklarını güvence altına aldığını ve gözaltında gerçekleşen tüm ölümleri soruşturduğunu belirtti. Kurum, sunulan gerekçelerden haberdar olmadığını belirterek, kötü muamele iddialarını reddetti. Ayrıca, BM İşkenceye Karşı Komite ile yakın zamanda gerçekleştirdiği iş birliğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleri, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırının ardından Gazze'de savaşın başlaması ve geçen ay ateşkes sağlanmasıyla Filistinlilerin gözaltı koşulları konusunda endişelerini defalarca dile getirdi.


Ateşkese rağmen İsrail saldırıları Gazze’de can almaya devam ediyor

Filistinliler Pazartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir dağıtım noktasından ekmek almak için bekliyor (Reuters)
Filistinliler Pazartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir dağıtım noktasından ekmek almak için bekliyor (Reuters)
TT

Ateşkese rağmen İsrail saldırıları Gazze’de can almaya devam ediyor

Filistinliler Pazartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir dağıtım noktasından ekmek almak için bekliyor (Reuters)
Filistinliler Pazartesi günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir dağıtım noktasından ekmek almak için bekliyor (Reuters)

İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nde yürürlükte olan ateşkes anlaşmasını ihlal etmeyi sürdürerek her gün yenilenen saldırılarla yeni can kayıplarına neden oluyor.

Son olarak, iki ayrı olayda 3 Filistinli öldürüldü. Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi’nde bir insansız hava aracının hedef aldığı iki genç yaşamını yitirirken, Beyt Lahiya’nın kuzeybatısındaki Atatara bölgesinde bir başka Filistinli, İsrail’e ait bir drone tarafından vurularak öldürüldü.

Saha kaynaklarına göre, Atatara’da öldürülen gencin, ateşkes hattını belirleyen “sarı çizgi”ye yaklaşık 250 metre mesafede, uzaktan kumandalı küçük bir drone ile hedef alındığı belirtildi.

df
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan İsrail topçuları, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’un doğusunda bir grup vatandaşı hedef aldı; saldırıda bir baba ve kızı yaralandı.

Kış koşulları nedeniyle çadırları ve eşyaları zarar gören Gazzelilerden onlarcası, Han Yunus’un doğusundaki Zinne, Beni Suhîle ve Absan bölgelerine dönerek evlerine ve eşyalarına ulaşmaya çalıştı.

Aynı dönemde, Orta Gazze’deki El-Bureyc Kampı yakınlarındaki Selahaddin Caddesi’nde, kimliği belirsiz kişilerce açılan ateş sonucu bir Filistinli daha hayatını kaybetti. Bağımsız kaynaklarca doğrulanmayan iddialara göre saldırıyı düzenleyenlerin İsrail’in özel bir birimine mensup olduğu öne sürüldü. Yerel kaynaklar, öldürülen kişinin Direniş Komiteleri’nin askeri kanadı Nasır Selahaddin Tugayları’ndan aktif bir isim olan Vasim Abdülhadi olduğunu bildirdi.

Kimliği belirsiz cenazeler defnedildi

Gazze Sağlık Bakanlığı, kimlik tespiti yapılamayan ve İsrail tarafından uzun süre alıkonulan 14 Filistinlinin defnedildiğini duyurdu. İsrail, çeşitli esir değişimi anlaşmaları kapsamında en az 330 cenazeyi teslim etmiş, bunların bir kısmı kimlikleri tespit edilemediği için Deyr el-Belah’taki bir mezarlığa defnedilmişti.

dfvgy
Filistinliler, Deyr el-Balah'ta savaş sırasında İsrail tarafından uzu süre alıkonulan  kimliği belirsiz cesetleri gömüyor (Reuters)

Bakanlık yetkilileri, gerekli tıbbi teknik imkanların bulunmaması nedeniyle kimliği belirlenemeyen cenazelerin belirli bir sürenin ardından fotoğraflama ve işaretleme yöntemiyle kayıt altına alınarak defnedildiğini açıkladı.

Tedavileri tamamlanan 76 hasta Gazze’ye döndü

Gazze Sağlık Bakanlığı ayrıca, Kudüs’te tedavileri tamamlanan 76 hasta ve refakatçisinin, Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı üzerinden Gazze’ye giriş yaptığını bildirdi. Grubun içinde 4 çocuk, yaşlı kadın ve erkekler ile savaş başlamadan önce Kudüs’te bulunan ve 26 ay boyunca orada kalan gençler de yer aldı.

Söz konusu hastalar, Makassed ve Augusta Victoria (El-Mutle) hastanelerinde tedavi gördükten sonra gerekli işlemleri tamamlanarak Gazze’ye döndü. Bakanlık, halen tedavi gereksinimi devam eden Gazze’li bazı hastaların Kudüs’teki hastanelerde bakım almaya devam ettiğini belirtti.