Tabş: CEDRE Konferansı Lübnan için altın bir fırsat

Lübnan milletvekili Rouli el-Tabş
Lübnan milletvekili Rouli el-Tabş
TT

Tabş: CEDRE Konferansı Lübnan için altın bir fırsat

Lübnan milletvekili Rouli el-Tabş
Lübnan milletvekili Rouli el-Tabş

Lübnan’da (Sünni) Müstakbel Hareketi Milletvekillerinden Rouli el-Tabş, işsizlik ve ekonomik krizle boğuşan Lübnan için CEDRE (Sedir) Konferansı’nın altın bir fırsat olduğunu söyledi. Tabş, bazı kabile liderleriyle yaptığı görüşmede Lübnan’daki ekonomik krizin işsizlik oranlarını yükselttiğini ve alım gücünü düşürdüğünü söyledi.
Buna rağmen CEDRE Konferansı gibi önlerinde bir fırsat olduğunu söyleyen milletvekili Lübnan Başbakanı Saad Hariri’nin ülkenin prestijini zirveye yeniden taşıyacağına güvendiklerini söyledi.
Tabş, “Hükümetin kurulmasına çomak sokmaya çalıştılar ancak Hariri’nin kabiliyeti ve bilgeliği sayesinde pek çok kişinin ümit beslediği Cedar Konferansı gerçekleştirmeyi başardı. Bu altın bir fırsat ancak uluslararası bazı şartlar var. Bunlar yolsuzlukla mücadele, elektrik krizinin çözülmesi ve bütçenin kabul edilmesi. Başbakan Hariri, ekonomiyi canlandırmak için CEDRE’de Lübnan’a vaat edilen yardımları almak için bütçenin onaylanmasına büyük bir çaba gösteriyor” dedi.
Yaşanan zorluklara sabredilmesi gerektiğini söyleyen Tabş, “Başbakan Hariri’nin yetkilerine kimsenin dokunmasına izin vermeyeceğiz. Başbakan Hariri’nin yaptığı tüm düzenlemeler Lübnan halkı için” dedi.
Fransa’nın başkenti Paris’te Nisan 2018’de toplanan Lübnan CEDRE Konferası’nda, ekonomik ve siyasi krizle boğuşan Lübnan’a gelecek 5 yıl boyunca, 11 milyar doların üzerinde yardım ve hibe yapılması kararlaştırıldı.
Paris’te 40 ülke ve uluslararası kuruluş temsilcisinin katıldığı konferansta, Suriye krizinden olumsuz etkilenen Lübnan’a sahip çıkılarak, altyapısal reformlarını gerçekleştirebilmesi için mali destek sözü verdi. Yardım miktarının 11 milyarı aştı.
Lübnan’ın Fransa Büyükelçisi Bruno Foucher de, 860 milyon doları hibe olmak üzere 11 milyar dolar yardım toplandığını açıklamıştı.
En büyük yardımı 4 milyar dolar ile Dünya Bankası taahhüt etti. Lübnan’ı İran’ın etkisi altına girmekle suçlayan ve Başbakan Saad Hariri’yi bir süre Riyad’da tutan Suudi Arabistan, 1 milyar dolarlık yardım yapacağını açıkladı.Avrupa ülkelerinden Fransa 550 milyon, Hollanda 300 milyon, İngiltere 130 milyon, İtalya da 120 milyon Euro yardım taahhüdünde bulundu.



Yemen hükümeti, İran füze ve İHA üretiminin Husi bölgelerine aktarılmasına karşı uyardı

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
TT

Yemen hükümeti, İran füze ve İHA üretiminin Husi bölgelerine aktarılmasına karşı uyardı

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)
Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani (Şarku'l Avsat)

Uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümeti dün, İran'ın başta füze ve insansız hava aracı (İHA) üretimi ve geliştirilmesi olmak üzere askeri sanayi programının bazı bölümlerini Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelerde, özellikle de Sada, Hacca ve Sana kırsalında yerelleştirme eğilimine karşı uyarıda bulundu.

Uluslararası tanınırlığa sahip Yemen hükümetinin Enformasyon Bakanı Muammer el İryani “X” platformundaki hesabında, “Bu göstergeler karşısında uluslararası kayıtsızlık bölgeye ve dünyaya çok pahalıya mal olacak ve İran'a, Yemen'i yasaklanmış programlarını geliştirmek için bir arka bahçe atölyesine, İran Devrim Muhafızları için gelişmiş bir füze üssüne ve bölgesel güvenliğe karşı tehditler başlatmak için bir platforma dönüştürerek, tehlikeli bir gerçekliği pekiştirme fırsatı verecektir” ifadelerini kullandı.

İryani şöyle devam etti: “Bu, Yemen'de ya da hayati çevresinde istikrara izin vermeyen bir gerçekliğin tesis edilmesi ve dünyanın en önemli deniz yollarından birinde uluslararası seyrüsefer ve ticarete karşı kalıcı bir cephe açılması anlamına gelmektedir. Bu artan tehdit sadece komşu ülkeleri etkilemekle kalmamakta, aynı zamanda küresel ekonomi, tedarik zincirleri ve enerji fiyatları için de doğrudan bir tehdit oluşturmaktadır. 12 günlük savaş sırasında Devrim Muhafızları tarafından kullanılan füze sistemleri, balistikten hipersonik ve kamikaze saldırısına kadar çeşitli tipleriyle, Husi füze sisteminin gerçek kaynağının pratik kanıtını temsil ediyordu. Bu çatışma, füze atma, çoklu saldırı yolları ve radarları atlatmak için alçak irtifa İHA’ların kullanımı da dahil olmak üzere, DMO tarafından benimsenen saha taktiklerinin, komşu ülkelere ve ticari gemilere yönelik saldırılarda Husi taktiklerinin birebir kopyası olduğunu gösterdi; bu da aynı operasyonel doktrini yansıtıyor ve Yemen'deki DMO uzmanlarının varlığı ve uluslararası nakliye hatlarına saldırılar da dahil olmak üzere operasyonları doğrudan sahada yönlendirmeleri konusunda uluslararası raporların belgelediklerini doğruluyor.”

El-İryani bu verilerin, Husilerin “askeri sanayileşme” iddialarını çürüttüğünü ve Husilerin kontrolündeki bölgelerde stratejik askeri karar alma mekanizmasının tamamen Tahran'ın komutası altında olduğunu kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu bu tehditlerle ciddi bir şekilde ilgilenmeye çağıran el-İryani, rehavetin İran'a Yemen'i yasaklanmış programları için bir üsse dönüştürme fırsatı vereceğini, bölgesel güvenliği tehdit edeceğini, herhangi bir siyasi çözüme kapıyı kapatacağını ve dünyanın en önemli deniz yollarından birinde uluslararası seyrüsefer ve ticarete karşı kalıcı bir cephe açacağını vurguladı.