Türkiye’nin ilk organik okul projesi hayata geçirildi

(Pixabay)
(Pixabay)
TT

Türkiye’nin ilk organik okul projesi hayata geçirildi

(Pixabay)
(Pixabay)

Öğrenciler, evde geçirdikleri süreden daha fazlasını okulda geçiriyor. Dolayısıyla okullardaki beslenme şekilleri, öğrencilerin fiziksel ve zihinsel gelişiminde doğrudan etkili. 
Bu amaçla özellikle son dönemde pek çok okul, menülerini değiştiriyor, kampüslerinde sağlıklı yiyecek ve içeceklere yer veriyor. 
Independent Türkçe'nin haberine göre, sağlıklı beslenme şekli sunan kurumlardan biri de Kanada Okulları. Bu kurumun kampüslerinde doğal ve organik yaşam felsefesi uygulanıyor.
Gıda mühendislerinin hazırladığı menülerde mevsiminde yetişen meyve ve sebzeler yer alırken, organik sertifikalı ürünler de kullanılıyor. 
Türkiye'de ilk kez organik okul projesini hayata geçiren Kanada Okulları'nın Eğitim Koordinatörü Kimberly Schaschl, sebze ve meyvelerdeki kimyasalların çocuk sağlığını olumsuz etkilediğini söylüyor: 
"Çocuklar vücutları henüz gelişme dönemindeyken zaman içinde yüksek miktarda pestisit yükü alıyor ve bu nedenle kendini korumak için daha az donanımlıdır, hatta savunmasızdır. Yapılan pek çok çalışma, pestisitlere maruz kalmanın çocukluk çağında beyin gelişimini önemli ve kalıcı bir şekilde etkilediğini gösteriyor. Gelişim çağında pestisite maruz kalmak sosyal davranışları ve çizim yeteneğini de etkileyen beyin ve sinir sistemi fonksiyonlarında hasara yol açmaktadır.” 
“Çocukluk çağı kanserlerini artırıyor”
Çocuklarda kanser vakalarının görülme sıklığının arttığını belirten yetkili, kimyasalların kansere etki ettiğini kaydediyor:
"Son dönemdeki pek çok çalışma, lösemi, beyin tümörleri ve nöroblastom gibi yaygın çocukluk çağı kanserlerini, pestisite maruz kalma ile ilişkilendiriyor."



Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Stresli anlarda partnerler mi evcil hayvanlar mı tercih ediliyor?

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni araştırmaya göre, evcil hayvan sahiplerinin çoğunluğu stresli olduğunda eşleri, aileleri ya da arkadaşları yerine hayvanlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor.

20 ülkede 30 bin evcil hayvan sahibiyle yapılan küresel anket, kedi ve köpeklerin insanların refahını nasıl etkilediğini ortaya çıkardı.

Araştırma, evcil hayvan sahiplerinin onda 6'sının (yüzde 58) stresli olduğunda kedi ve köpeklerine sarılmayı tercih ettiğini ortaya koydu.

Öte yandan sadece yüzde 32'si eşleriyle, yüzde 23'ü aileleriyle zaman geçirmeyi tercih ettiğini ve sadece yüzde 18'i stresli olduğunda arkadaşlarına veya çocuklarına sarılmayı tercih ettiğini söyledi.

Mars Petcare ve Calm adına YouGov tarafından yapılan ankette, evcil hayvan sahiplerinin yüzde 56'sı stresli zamanlarda konuşmaya gerek kalmadan evcil hayvanlarının kendilerine eşlik ettiğini söyledi.

Ayrıca büyük çoğunluk (yüzde 84), evcil hayvanlarının sadece varlığının bile kendilerini rahatlatmaya yettiğini belirtti.

Waltham Petcare Bilim Enstitüsü'nde kıdemli araştırma müdürü Dr. Tammie King, "Evcil hayvanlarımızı çok sevmemize rağmen onların bize ne kadar çok şey verdiğini genellikle fark etmiyoruz" dedi.

Evcil hayvanınızın günlük 'müdahalelerini' duraklamak, nefes almak ve anda kalmak için sevgi dolu hatırlatıcılar olarak yeniden yorumlamak güçlü bir esenlik aracı işlevi görebilir. Araştırmalar, temasa dayalı evcil hayvan etkileşimlerinin insanlarda oksitosin seviyelerini artırabildiğini gösteriyor. Bu anketin bulguları, daha fazla insanın evcil hayvanların bizi günlük olarak yönlendirdiği küçük esenlik anları üzerinde düşünmesine ve bunları kabul etmesine yardımcı olacak.

Ankete katılanların neredeyse onda 8'i, evcil hayvanlarının kendilerine iş, ev işleri veya görevlere ara vermelerini hatırlattığını ve yüzde 50'si bunun her gün gerçekleştiğini söyledi.

Yüzde 73'ü evcil hayvanlarının onları fazla düşünmeyi veya endişelenmeyi bırakmaya teşvik ettiğini ve ayrıca evcil hayvanlarının onları dışarıda vakit geçirmeye yönlendirdiğini söyledi.

Öte yandan yüzde 77'si evcil hayvanlarının onları ekranlardan uzak durmaya teşvik ettiğini belirtti.

Calm Klinik Şefi Dr. Chris Mosunic şunları söyledi:

Küçük, bilinçli, sakin anların genel refahımız üzerinde büyük bir etkisi olabileceğini biliyoruz ve evcil hayvanlarımız bizi bu konuda yönlendirmek için inanılmaz bir yönteme sahip. Köpeği kısa bir yürüyüşe çıkarmak ya da ekranın önünde gezinen kediyle masamızda kucaklaşmak, sıfırlanmak ve yenilenmek için basit bir an sağlayabilir. Mars'la işbirliği yapmaktan, evcil hayvanlarla aramızdaki bağın potansiyelini vurgulamak için bu verileri ön plana çıkarmaktan  ve daha fazla insanın evcil hayvanlarla ilişkimizin, refahlarına sağlayabileceği harika faydaları keşfetmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.

Independent Türkçe