Türkiye ile görüşme var mı, yok mu? SDG ve PYD'den iki farklı açıklama

Mazlum Avdı (K24)
Mazlum Avdı (K24)
TT

Türkiye ile görüşme var mı, yok mu? SDG ve PYD'den iki farklı açıklama

Mazlum Avdı (K24)
Mazlum Avdı (K24)

Suriye’nin Ayn İsa ilçesinde düzenlenen, Suriyeli Arap Aşiretler Çalıştayı’nda konuşan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Avdi, Türkiye ile arabulucular vasıtasıyla dolaylı görüşmelerinin olduğunu ve mevcut sorunları diyalog yoluyla çözmeye hazır olduklarını söyledi. 
Independrnt Türkçe'de yer alan habere göre, SDG’li Avdi, “Komşu ülkelere, özellikle de Türkiye’ye buradan bir mesaj vermek istiyorum. Sorunları diyalog yoluyla çözmeye hazırız ancak kendi şartlarımız da var. Türkiye’nin sınırla ilgili taleplerini görüşmeye hazırız ancak onlar da Suriye’nin içişlerine karışmamalı, ülkenin egemenliğine saygı duymalı” diye konuştu.
Kendilerinin Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını aktaran Avdi, “Sorunların Suriye içi diyalogla çözümüne inanıyoruz. Bölgenin 2011 yılındaki durumuna dönmesi mümkün değil. Suriye sorunlarının çözümü için rejim ile diyalog yapmaya hazırız” dedi.
Independent Türkçe’ye konuşan ve ismini vermek istemeyen Suriye Demokratik Güçleri’nin üst düzey yetkilisi de, SDG Genel Komutanı Mazlum Avdi’nin dün Ayn İsa kentindeki Aşiretler Çalıştayı’nda “Türkiye ile aramızda dolaylı görüşmelerimiz devam ediyor” açıklamasını teyit etti.
Salih Müslüm: Ne direkt temas ne de dolaylı görüşme var 
Öte yandan Ahval’den Burhan Ekinci’ye konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Sözcüsü Salih Müslüm, Ankara ile direkt görüşmelerinin olmadığını söyledi. 
ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin arabuluculuk rolüne değinen Müslüm, şu yorumda bulundu: 
“Sayın Jeffrey arada gidiyor, geliyor. O hem bu tarafa, hem o tarafa bazı şeyler söylüyor. Geçenlerde Ankara’daydı. Buraya geldiğinde buradaki özerk yönetimle de görüşüyor. O kadar. Bundan başka bir şey yok. Direkt temas yahut dolaylı yok. Sadece Jeffrey ve takımı arabuluculukta bulunuyor. Bir taraftan NATO müttefiki olarak Türkiye’yi, diğer taraftan da Kuzey Suriye’deki kazanımları kaybetmek istemiyorlar. Amerikan çıkarları için arabuluculuk yapıyorlar."
SDG Genel Komutanı Mazlum Avdi (Şahin Cilo), İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan "aranan teröristler" listesinin "kırmızı" kategorisinde yer alıyor.



Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
TT

Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)

Resmi raporlara göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ni (UBH) çevreleyen yolsuzluk suçlamalarının ortasında, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ‘vatandaşların çıkarlarına zarar veren hiçbir uygulamaya’ müsamaha göstermeyeceğine ve tüm sektörlerdeki suiistimallerin üzerine gideceğine söz verdi.

Libya Denetim Bürosu, UBH de dahil olmak üzere ülkedeki birçok tarafın kamu parasını ‘israf’ ettiğini ortaya çıkardı. Ancak Libya Avukatlar İttifakı’na atfedilen bir raporda UBH Sağlık Bakanlığı öne çıkarıldı ve ‘mali ve idari yolsuzluk vakaları’ bu bakanlığa atfedildi.

Libya Avukatlar İttifakı tarafından yalanlanan raporda, ‘zimmete büyük miktarda para geçirme’ ve ‘500 milyon dinardan fazla değeri olan kanser ilacı kaçakçılığı’ (1 dolar = 5,47 dinar) suçlamalarının yanı sıra böbrek hastaları için ilaç ve tıbbi malzeme alımında ve hastane bakımında yolsuzluk ve suiistimal suçlamaları da yer aldı.

Bu suçlamalar karşısında Dibeybe pazar akşamı sağlık sektörü yetkilileriyle genişletilmiş bir toplantı yaparak sağlık sektöründeki yolsuzlukla mücadelenin hükümetinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Dibeybe, ‘bu hassas dosyaya herhangi bir şekilde karışılmaması ya da gevşeklik gösterilmemesi’ konusunda uyarıda bulunarak, ‘vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmemesi’ gerektiğini belirtti.

UBH’nin bazı bakanları yolsuzluk davalarında hapis cezasına çarptırıldı. Son olarak Eğitim Bakanı Musa Mugaryif, mart ayı ortasında Trablus'taki bir mahkeme tarafından ders kitaplarının basım ihalelerinde ‘kayırma yaptığı’ gerekçesiyle üç yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dibeybe o dönemde, “Eğitim Bakanı, bakan olarak dokunulmazlığı olmasına rağmen kitapların tedarikini geciktirdiği için birkaç yıl hapis cezasına çarptırıldı” demişti.

 Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur, UBH Kültür Bakanı Mebruke Tuği Osman ile eski Sağlık Bakanı Ali ez-Zanati ve yardımcısı Semir Koko'nun ‘yolsuzluk’ davalarına karıştıkları, mali ve idari ihlallerde bulundukları suçlamasıyla tutuklu yargılanmalarına karar vermiş, ancak bu kişilerin tamamı serbest bırakılmıştı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 raporuna göre Libya, yolsuzluktan en çok etkilenen ülkeler listesinde 180 ülke arasında 172. sırada yer alıyor.

Bakanlığın yanıtı

Sağlık Bakanlığı kendisine yöneltilen suçlamalara cevaben, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinde yolsuzluk yapıldığına dair tüm haberleri ‘ulusal sağlık kurumunun itibarını zedeleyecek bir iftira’ olarak nitelendirdi ve ‘personelinin çabalarının dürüstlüğünü sorgulamayı ve kişisel çıkarlar ya da dar siyasi kazanımlar elde etmek için hastaların acılarını istismar etmeyi’ amaçladığını söyledi.

Bakanlık, ‘özellikle onkoloji hastaları için yapılan tüm ilaç ve tıbbi ekipman ithalatının sıkı kontrol prosedürlerine uygun olarak ve ilgili düzenleyici makamlarla koordinasyon içinde gerçekleştirildiğini ve tüm yetkili makamların denetimine açık resmi kayıtlarla belgelendiğini’ kaydetti.

UBH dün yaptığı açıklamada, yeni kurumların kurulması da dahil olmak üzere tıp sektörünü geliştirmek için çalıştığını söyledi. UBH ayrıca, ‘temel sağlık hizmetlerinin etkinliğini arttırmak amacıyla’ çeşitli bölgelerdeki klinikleri ve sağlık merkezlerini denetleyecek bir temel tıbbi bakım otoritesinin kurulacağını duyurdu.

Libyalıların yurtdışında tedavi edilmesi konusuna da değinen UBH, Dibeybe'nin ‘yurtdışına gönderilen hasta sayısındaki artışı sınırlandırmak için ek kontroller oluşturulması’ gerektiğini vurguladığını belirterek, ‘ulusal sağlık kurumlarının kapasitelerini arttırmak ve yurtdışında tedaviye bağımlılığı azaltmak için bu dosyayı ülke içinde tedaviyi yerelleştirme planlarıyla ilişkilendirmenin’ önemini vurguladı.