Geçtiğimiz hafta yayınlanan iki ABD raporu, iki hafta önce Sri Lanka’da gerçekleşen terör saldırısının, ‘terörizm 3’ olarak adlandırılan teröre karşı, dünya çapında bir savaş başlattığını açıkladı. Rapora göre, ilk aşaması Avrupa’daki terör gruplarına karşı olan mücadelenin ikinci etabı, üçüncü dünya ülkelerindeki gruplara karşı idi. Üçüncü aşaması ise, özellikle Sri Lanka saldırında olduğu gibi DEAŞ ideolojisinden etkilenen dünyadaki tüm örgütlere karşı başlatılan mücadele oldu.
Washington’daki Stimson Merkezi’nin yayınladığı raporda, üçüncü aşamanın güvenilen ABD finansmanını daha fazla gözetlemek anlamına geldiğini söyledi. Enstitü, 2001’de gerçekleşen 11 Eylül saldırısından sonra başlayan terör karşıtı savaşın, ABD hazinesine, ABD’nin yıllık ekonomik faaliyetinin neredeyse dörtte biri olan yıllık bütçesine eşit, 3 trilyon dolara mal olduğunu söyledi.
İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra kurulan ve savaş harcamalarına odaklanan Enstitü, 2001 yılından beri, teröre karşı savaşın maliyeti konusunda bağımsız bir çalışma grubu oluşturdu. İki yıl önce, grup çalışmalarına dayanarak, savaşın 2,8 trilyon dolara mal olacağını öngörmüştü. Grup geçtiğimiz günlerde, bu rakamın 2019’un başında 3 trilyona ulaştığını söyledi.
Grup, bu harcamaların ‘devlet yurtiçi güvenlik çabaları masrafları’, uluslararası programlar, Afganistan, Irak ve Suriye’deki savaşlar gibi savaşları kapsadığını açıkladı. Grup harcamaların, Afganistan ve Irak savaşlarının en çatışmalı dönemi olan 2008 yılında, 260 milyar dolara ulaştığını söyledi. Bu durum 2001 yılında yapılan harcamalara göre 16 kat fazla harcama yapıldığını gösteriyor. 2017 yılında, bu savaşların finanse edilmesinin azalmasıyla birlikte, toplam harcama 175 milyar dolar oldu. Bu rakam yine de 2001 yılı harcamalarına göre 11 kat fazla harcama demek.
Washington merkezli Atlantik Konseyi’nin yayınladığı bir rapora göre, ABD güçlerinin Afganistan’dan çekilmesi veya rolünü azaltması halinde, ABD’nin dünya çapındaki teröre karşı verdiği mücadelede güveninin azalacağı düşünülüyor. Ancak Çin ve Rusya’nın askeri güçleriyle karşı karşıya kalmak harcamaları arttıracak. Önümüzdeki yıllarda da terörle yüzleşmeye devam edilecek.
Atlantik Konseyi Başkanı Frederick Kempe, “Trump’ın ulusal güvenlik stratejisi, 11 Eylül'den sonra terörle mücadeleye odaklanma döneminden, Çin ve Rusya ile yeni bir büyük güç rekabeti dönemine geçişini temsil ediyor” dedi. Ancak öyle gözüküyor ki, ABD ve müttefikleri yıllarca radikal terörizmle karşı karşıya kalacak. Başkan Kempe, DEAŞ lideri ve dünyanın en çok aranan adamı olan Ebu Bekir el Bağdadi’nin yayınladığı videoda, “Bugünkü savaşımız bir yıpratma savaşı. Düşmanlarımıza karşı bunu uygulayacağız ve herkes savaşın kıyamet gününe kadar devam edeceğini bilmeli. Sri Lanka saldırıları haçlılardan intikam alıyor. Allah’a hamdolsun, ölenlerin arasında Amerikalı ve Avrupalılar var” dediğine dikkat çekti.
Kempe, “el Bağdadi’nin sunduğu resim, terörle mücadelenin yeni aşamasının resmidir. Dini bir devlet liderliğinden, küresel bir erişime sahip çok uluslu bir terörist hareketin liderliğine geçti. Resmi üniforması ve yanındaki silah da bunun bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda ABD’nin eski Nato Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı ve Atlantik Konseyi Direktörü James Stavridis, terörle mücadelenin yeni safhasının “Terörizm 3.0” olduğunu belirtti.
Stavridis, “Çağdaş terörizmin, ilk aşaması Avrupa’daydı, İtalya’daki Kızıl Tugaylar, Almanya’daki Baader-Meinhof (Kızıl Ordu Fraksiyonu) çetesi gibi örgütler tarafından temsil ediliyordu.
İkinci aşamada ise El Kaide, Eş Şebab ve Boko Haram gibi örgütlerle üçüncü dünya ülkelerine taşındı” dedi.
‘Terörizm 3’’ün bölgesel değil küresel bir terörizm olduğunu belirten komutan Stavridis, “sadece Avrupa’ya veya Ortadoğu’yla yetinmiyor. İnternet ve cep telefonlarına güveniyor. Sri Lanka teröristleri internet ve cep telefonları üzerinden Sri Lanka dışındaki kişilerle iletişim kurdu” dedi.
DEAŞ’ın ticari iş bağlamında, kar ve zararı hesaplamak için uzun zaman planlanan adımların kademeli çalışmaya inanan çok uluslu bir şirkete benzediğini belirten Stavridis, bu çok uluslu şirketin planının, El Kaide gibi önceki örgütlerden farklı olduğunu söyledi. Eski komutan açıklamasında, “Bu örgüt, El Kaide’nin yönetebildiği her şeyden çok daha fazlası. Ölümcül saldırılar gerçekleştirmeye devam edecek ve zamanla tıpkı çok uluslu şirketin uzun vadeli planı gibi, kitle imha, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve uzay silahları edinmeye başlayacak” diye ekledi.
ABD Raporu: Terörle mücadelenin maliyeti 3 trilyon dolar

Avrupa Müttefik eski Yüksek Komutanı James Stavridis (Şarku’l Avsat)
ABD Raporu: Terörle mücadelenin maliyeti 3 trilyon dolar

Avrupa Müttefik eski Yüksek Komutanı James Stavridis (Şarku’l Avsat)
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة