​Macron, Elysee Sarayı’ndaki ikinci yılını doldurdu

Macron dün Elysee Sarayı’nda (AFP)
Macron dün Elysee Sarayı’nda (AFP)
TT

​Macron, Elysee Sarayı’ndaki ikinci yılını doldurdu

Macron dün Elysee Sarayı’nda (AFP)
Macron dün Elysee Sarayı’nda (AFP)

Bugün, Emmanuel Macron’un Elysee Sarayı’na çıkışının ikinci yıl dönümü. Hiçbir yerel seçime katılmamış, küçük siyasi tecrübelere sahip olan genç siyasetçi Macron, Fransa’nın siyasi haritasını farklı şekillendiriyor. Bu kapsamda 60 yıldır iktidarda olan iki kanat marjinalleşti. Bunlar, Cumhuriyetçi Partinin temsil ettiği klasik sağ, Sosyalist Partinin temsil ettiği ılımlı sol.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda aşırı sağcı Ulusal Cephe Partisi'nin adayı Marine Le Pen’in, Fransızlar tarafından iktidara gelmesi kabul görmedi. Büyük hayallerle iktidara gelen Macron, selefleri tarafından yapılmamış reformları yapmak istedi. Macron kurumları sallamaya kararlıydı. Eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande danışmanlık yapan Macron, Elysee Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Genel Sekreter Yardımcısı olduktan sonra, Ekonomi Bakanı olarak görevlendirdi. Macron’un umutları ülkesi ile sınırlı kalmayarak, Fransa’yı uluslararası seviyeye taşımak istedi. Genç cumhurbaşkanının üyeleri arasında daha fazla bütünleşmenin özü olan iddialı bir reform programını yürüttüğü ve dünya kararlarını vermedeki ağırlığını artıran politik, askeri ve ekonomik bir güce dönüştüren Avrupa’nın varlığı yadsınamaz.
Cumhurbaşkanlığı görevinin ilk yıllarında yurt içi ve yurt dışı istisnai politik koşullardan yararlandı. İçeride, sağ ve sol rakiplerinin yerinde sayması, sendikaların zayıflığı ve ayrıca gençliğinin, hırslarının ve bir takım konulardaki 'olumlu' imajı nedeniyle sahada bir nevi tek oyuncuydu.
Macron, gerek ABD Başkanı Donald Trump, gerek Rus ve Çinli mevkidaşları gerekse Avrupalı dünya liderleri ile görüşme gerçekleştirerek uluslararası sahnede yer bulma konusunda hızlı bir mesafe kat etti. Macron, bölgesel krizlere yönelmekten çekinmeyerek, ülkesinin Libya ve Suriye’deki savaşta rol almak, Körfez krizinde arabuluculuk, Yemen’deki savaş ve özellikle Afrika’daki sahil ülkelerinde roller üslenmeye çalıştı.
Avrupa Macron’a kurtarıcı adam gözü ile baktı. Son yıllarda aşırı sağ İtalya, Avusturya, Danimarka, Almanya, Orta Avrupa gibi bazı ülkelerde büyük seçim başarıları elde ederken, Avrupa’nın inşasını tehdit ediyor. Fransa’daki aşırı sağdan seçilen adaylar, akımlara yönelik set oluşturdu. Seçim, Almanya Şansölyesi Merkel’in Suriye’den gelen bir milyonu aşkın mülteciyi kabul etmekten kaynaklanan iç problemlerin yaşandığı zamana denk gelirken, Fransa’nın diğer rakibi İngiltere ise Brexit labirentine girdi.
2017 yılında Cumhurbaşkanlığına seçilen Emmanuel Macron’un popülerliği yaklaşık beş ay önce sahneye çıkan Sarı Yelekliler’in protesto hareketinden sonra düşüş yaşadı. Sarı Yelekliler’in rotasında ise, çok sayıda dükkân, kafe ve restoranın yakılma ve yağmalanması bulunuyor. Bu da Fransızların çizilen Macron imajına nasıl yaklaştığını daha belirsiz hale getiriyor.



The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor

The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor
The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor
TT

The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor

The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor
The Walking Dead evreninin sevilen dizisi üçüncü sezonla dönüyor

The Walking Dead evrenindeki popüler karakterlerden Daryl Dixon, kendi adını taşıyan dizisinin yeni sezonunda bu kez İspanya yollarına düşüyor. 

The Walking Dead: Daryl Dixon'ın üçüncü sezonu, 7 Eylül Pazar günü prömiyer yapacak. 

İlk sezonunda Norman Reedus'ın canlandırdığı Daryl, Fransa kıyılarına vurmuş bir halde uyanıyor ve oraya nasıl ve neden geldiğini anlamaya çalışıyordu. Parçalanmış ama dirençli bir Fransa'nın içinden geçerek eve dönüş yolu arayan Daryl, yolda kurduğu bağların kendi planlarını karmaşıklaştırmasıyla baş başa kalmıştı.

The Book of Carol (Carol'ın Kitabı) adlı ikinci sezon, ilkinin kaldığı yerden devam etmişti. Daryl Dixon ve Melissa McBride'ın oynadığı Carol Peletier'in hikayesine odaklanan bu sezon, ikilinin hem geçmişleriyle yüzleşmesini hem de birbirlerini bulma çabalarını işlemişti. Carol, kaybolan dostunu bulmaya çalışırken Daryl'ın Fransa'da kalma kararı gerilim yaratmıştı. 

Üçüncü sezonda Daryl ve Carol, sevdiklerine ve evlerine dönme umuduyla birlikte yola devam ediyor. Ancak bu yolculuk, onları gitmek istediklerinden çok daha uzağa sürüklüyor. Sürekli değişen ve yabancı koşullarla dolu topraklardan geçerken, zombi kıyametinin farklı etkilerine tanıklık ediyorlar.

Yeni sezonda üç isim kadroya daimi olarak katılıyor: Eduardo Noriega, Óscar Jaenada ve Alexandra Masangkay. Ayrıca Candela Saitta, Hugo Arbués, Greta Fernández ve Gonzalo Bouza gibi isimler de oyuncu kadrosunda yer alıyor.

Reedus, daha geçen yıl açıklamada, "Üçüncü sezonu duyurmaktan ve diziye Melissa McBride gibi muhteşem bir isimle omuz omuza devam etmekten daha heyecan verici bir şey olamazdı" diyerek eklemişti: 

İkinci sezon, bu dizideki en sevdiğim anlatılardan bazılarını barındırıyor. Melissa'nın parlamasını izlemek ve bunu bu harika oyuncu kadrosu ve ekiple birlikte gerçekleştirmek, bu karakteri canlandırırken yaşadığım en güzel anılardan biri oldu.

The Walking Dead: Daryl Dixon, Türkiye'de TV+ üzerinden izlenebilir.

Independent Türkçe, Deadline, Variety