FBI için çalışan tercüman terör suçlamasıyla tutuklandı

Abdürrezzak Wehelie (AFP)
Abdürrezzak Wehelie (AFP)
TT

FBI için çalışan tercüman terör suçlamasıyla tutuklandı

Abdürrezzak Wehelie (AFP)
Abdürrezzak Wehelie (AFP)

ABD, 2012-2015 tarihleri arasında FBI’da çalışan Somali asıllı eski bir tercümanını, terör listesinde olmasına rağmen eş-Şebab örgütü mensupları ile görüşmek ve örgüt hakkında ülkesini yanıltarak doğru haber vermemek gerekçeleriyle tutukladı. FBI’da çalıştığı süre içinde gerçekleri çarpıtmakla suçlanan 66 yaşındaki Abdürrezzak Wehelie önümüzdeki hafta Virginia eyaletindeki bir fedaral mahkemede yargılanacak. Wehelie, ABD istihbaratı tarafından elde edilen mesajları Arapçaya çeviriyordu.
ABD Savcılığı, ülkenin eski Başkanı Barak Obama döneminde istihbaratla birlikte çalışan Wehelie hakkındaki iddianameyi hazırladı.Söz konusu iddianameden önce, geçen yıl Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), Trump’ı anayasaya aykırı olarak, doğru olmayan bilgilerle terörist olduğu gerekçesiyle gerçekleşen tutuklamalar hakkında mahkemeye şikayet etmişti. Yedi aytı suçtan 25 yıla kadar hapsi istenen Wehelie'nin avukatı henüz iddialarla ilgili herhangi bir açıklama yaptı.
İddianamede Wehelie'nin eş- Şebab şüphelisi bir şahısla uzun süre telefonla iletişime geçtiği ancak ABD yönetimine doğru bilgi vermediği ifade edildi. Söz konusu şahısla 180 telefon görüşmesi gerçekleştiren Wehelie'nin bilgileri saklayarak soruşturmayı engellediği belirtildi.
Terörle suçlanan şahsın kim olduğuna dair ise bilgi verilmedi. Adının Liban Hacı Muhammed olabileceği söyleniyor. Taksi şoförü olan Muhammed'in eş- Şebab örgütüne katılmak için Somali’ye gittiği,Wehelie'nin de kendisine yardım ettiği iddia belirtiliyor.
Hükümet tarafından dinlenilen bir telefon görüşmesinde “a” kod adıyla belirtilen şahısın (Liban Hacı Muhammed olduğu düşünülüyor) Wehelie’ye sesli mesaj bıraktığı, mesajın tercümesi için başvurulan Wehelie'nin ise bilgisayara söz konusu kaydı “bilinmeyen ses” olarak geçtiği kaudediliyor.
Her ne kadar Wehelie, 2016 yılındaki FBI soruşturmasında söz konusu şahsı tanımadığını ve telefonla görüşmesinde bulunmadığını söylese de tutuklandıktan sonra şüphelinin babasıyla arasında bir dostluk olduğunu itiraf etti.
ABD yargısı Wehelie'nin oğlu Yusuf’u da FBI'ın bürosuna ateş açmak için otomatik silah kullanmak istediği gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Yusuf’un DEAŞ sempatizanı olduğu iddia ediliyordu.



İran parlamentosu, UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı kabul etti

ABD hava saldırılarının ardından Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde oluşan kraterleri gösteren uydu görüntüsü (Reuters)
ABD hava saldırılarının ardından Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde oluşan kraterleri gösteren uydu görüntüsü (Reuters)
TT

İran parlamentosu, UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı kabul etti

ABD hava saldırılarının ardından Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde oluşan kraterleri gösteren uydu görüntüsü (Reuters)
ABD hava saldırılarının ardından Natanz uranyum zenginleştirme tesisinde oluşan kraterleri gösteren uydu görüntüsü (Reuters)

İran'da yayın yapan Noor News, parlamentonun Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğinin askıya alınmasını öngören yasa tasarısını onayladığını ve kararın uygulanabilmesi için İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin onayına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

İran televizyonunun bir milletvekiline dayandırdığı habere göre, UAEA ile iş birliğini askıya alma kararı onay için Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'ne sevk edilecek.

UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi, Tahran ile Tel Aviv arasındaki ateşkesin ardından İran'daki nükleer denetimlerin yeniden başlatılması çağrısında bulunmuştu.

Grossi dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İran'ın nükleer faaliyetleri konusundaki anlaşmazlığı sona erdirecek başarılı bir diplomatik anlaşma için UAEA ile iş birliğinin yeniden başlatılması şart… İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'ye ortak çalışmanın önemini vurguladığım bir mektup gönderdim ve yakında bir toplantı önerdim.”

Açıklamada, UAEA müfettişlerinin anlaşmazlık boyunca İran'da kaldıkları ve nükleer madde stokunu doğrulamak üzere İran'ın nükleer tesislerine dönmeye hazır oldukları kaydedildi.

Müfettişler İran'ın nükleer tesislerine en son 13 Haziran'da İsrail hava saldırıları başlamadan birkaç gün önce girmişlerdi.