Filistin Otoritesi’nden İsrail’de düzenlenecek olan 64. Eurovision Şarkı Yarışması'na boykot çağrısı

Filistinlilerle dayanışma amacıyla dün Londra’da düzenlenen yürüyüşten bir kesit (EPA)
Filistinlilerle dayanışma amacıyla dün Londra’da düzenlenen yürüyüşten bir kesit (EPA)
TT

Filistin Otoritesi’nden İsrail’de düzenlenecek olan 64. Eurovision Şarkı Yarışması'na boykot çağrısı

Filistinlilerle dayanışma amacıyla dün Londra’da düzenlenen yürüyüşten bir kesit (EPA)
Filistinlilerle dayanışma amacıyla dün Londra’da düzenlenen yürüyüşten bir kesit (EPA)

Filistin Otoritesi, İsrail'de 14 Mayıs Salı günü yapılması planlanan 64. Eurovision Şarkı Yarışması'nı boykot çağrısında bulunurken, İsrail’in yarışmayı ‘sömürgeciliğini pekiştirmede’ kullanması nedeniyle tanıtım reklamlarının da durdurulmasını istedi.Filistin Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Yayın Birliği'ne (EBU), işgal altındaki Kudüs kentinde çekilen 2019 Eurovision Şarkı Yarışması tanıtım reklamını, Filistin halkının haklarına ve uluslararası hukuk normlarına saygı duyarak durdurma çağrısında bulunan bir mektup gönderdi.
İsrail’in bu uluslararası yarışmayı, sömürgeci gerçeklikleri, ırkçı uygulamaları ile sistematik ve yaygın ihlallerini gizleyerek istismar etmesine izin verilmemesi çağrısında bulunan mektupta,  işgal makamlarının, yayınlanan tanıtım reklamlarında, Filistin’in varlığını yok sayan harita kullandığına dikkat çekilerek, bu durumun, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı da dahil olmak üzere uluslararası hukuk ve insan hakları hukukunu ihlal eden yasadışı İsrail politikalarının Eurovision tarafından dolaylı olarak tanınması anlamına geleceği ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın mektubunda, bu önemli olayın, uluslararası hukuku hiç durmadan ihlal eden, Filistinlilere acımasızca zulmeden, Filistin topraklarını yasadışı olarak İsrail’e katan ve Filistin halkının doğal kaynaklarını yağmalayan bir sömürgeci devlette yapılmasının reddedildiği vurgulandı.
Mektupta, “Avrupa Yayın Birliği’nin gerek resmi kanallar, gerek halk, gerekse de uluslararası kamuoyu tarafından yapılan baskılara rağmen İsrail’in tanıtım reklamlarını yayınlamaya devam etmekteki ısrarı, kutsal şehrin kimliği ve ulusal tarihine yönelik tahrifatta, birliği doğrudan sorumlu kılar. Sanat ve Eurovision’un mesajı, sömürgecilik ve işgal ile uyumlu olmamalıdır” ifadelerine yer verildi.
İsrail geçtiğimiz yıl yarışmaya ev sahipliği yapmaya hak kazanmıştı
İsrail geçtiğimiz yıl Eurovision yarışmasında birinci olmuş ve 20 yıl sonra yarışmaya ev sahipliği yapmaya hak kazanmıştı.
İsrail, Tel Aviv'deki ‘Expo Uluslararası Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan uluslararası yarışmaya hazırlanırken, ilk yarı final 14 Mayıs, ikinci yarı final 16 Mayıs ve final ise 18 Mayıs Cumartesi tarihinde yapılacak.
Eurovision Başkanı Eitan Schwartz, İsrail’in i24 kanalına verdiği demeçte, tüm dünyadan yaklaşık 10 bin turist ve bin 500 gazetecinin yarışma nedeniyle İsrail’e geleceğini söyleyerek, ‘Tel Aviv için harika bir an’ dedi.
Yarışma, boykot ve potansiyel güvenlik tehditlerine yönelik yapılan çağrılara rağmen düzenleniyor.
Fransız sanatçılarda kınama
Fransız film yönetmeni Alain Geroudi ve görsel sanatçı Ernest Bennett gibi yüzlerce Fransız sanatçı, yarışmanın ‘apartheid’ (ırk ayrımcılığına dayalı rejim) uygulayan, gazeteciler ve çocukları öldüren bir ülkede düzenlenmesini kınayan dilekçeyi imzaladı.
Dilekçede, Fransız devlet televizyonunun aktarmaya hazırlandığı 2019 Eurovision Yarışması’nın 1948'de İsrail Devleti'nin kuruluşu sırasında tahliye edildikten sonra tahrip edilen yüzlerce Filistin köyünden biri Şeyh Munis köyünün kalıntıları üzerine kurulan Ramat Aviv’de düzenleneceğine dikkat çekilerek, “Bu eğlence yarışması bir apartheid ülkesinde yapılmamalıdır. Bunu dün Güney Afrika'da kabul etmedik, bugün de İsrail'de kabul etmeyeceğiz" ifadeleri kullanıldı.
İngiliz sanatçılardan benzer çıkış
Daha önce, İngiliz sanatçılar da benzer bir dilekçe imzalayarak, BBC'ye yarışmayı yayınlamama çağrısında bulundu.
İngiliz müzisyenler Peter Gabriel ve Roger Waters'ın yanı sıra birçok yönetmen ve oyuncunun imzaladığı dilekçede, Eurovision’un bir eğlence yarışması olsa da insan hakları konularından muaf olmadığı vurgulanarak, “İsrail'in Filistinlilerin insan haklarını sistematik şekilde ihlalini görmezden gelemeyiz” denildi.
Londra’da Filistin yürüyüşü
Aynı bağlamda, Filistin destekçisi bazı örgütler, dün, Londra'da bir yürüyüş düzenledi.
Filistinli aktivist Ahed Tamimi’nin de yer aldığı yürüyüş öncesinde göstericiler, BBC’nin önünde toplandı.
Yürüyüş, Başbakanlık ofisi olan 10 Numara’nın bulunduğu Downing Street önünde sona erdi.
Söz konusu yürüyüşte, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ile Gazze ablukasını protesto eden pankartlar taşınırken, ‘ablukayı sonlandırın’ ve ‘geri dönüş hakkını savunun’ gibi sloganlar atıldı.
Filistinli Sanatçılar Birliği Sözcüsü Nebil el-Hatib ve Filistinli sanatçılar da  64. Eurovision Şarkı Yarışması'nın iptal edilmesi çağrısında bulundu.
Diğer taraftan Hamas, Eurovision’a yönelik tehditte bulunurken, İsrail yarışmaya yönelik güvenliği arttırdı.
İsrail’de düzenlenecek olan Eurovision, Filistin’deki Nakba (Büyük Felaket) yıldönümü ile aynı döneme denk geliyor.



Nasrallah suikastına ilişkin yeni detaylar

Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
TT

Nasrallah suikastına ilişkin yeni detaylar

Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)

İsrail basını, geçtiğimiz eylül ayında eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a düzenlenen suikastla ilgili yeni bilgiler yayınladı. Söz konusu bilgilere göre Amerikalılar operasyondan haberdar olduklarında çok öfkelenirken ‘İsrail'in kendilerini aptal yerine koyduğunu’ söylediler, fakat operasyonu engellemeye çalışmadılar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzun süre tereddüt ettiği, ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasını bitirdiği anda gerçekleşen operasyonu onayladığı aktarıldı.

Bu haberlerin sonuncusu pazar akşamı yayınlandı. Habere göre İsrail'in eski Washington Büyükelçisi Mike Herzog, Nasrallah'a suikast düzenleme kararının medyada duyulup krize yol açmaması için İsrail hükümetinin ABD yönetimini bilgilendirmesini tavsiye etti. Ancak İsrail'in İbranice yayın yapan resmi televizyonu Kan 11 haberinde, Netanyahu'nun önce Amerikalıları bilgilendirmeye karşı çıktığı, ancak ardından ordu komutanları ile dönemin Savunma Bakanı Yoav Galant'ın ısrarı üzerine geri adım attığı belirtildi.

Kararı dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan'a bildirmek istediğini, ancak Sullivan’ın telefonuna geri dönmediğini belirten Herzog, Sullivan’ın bunu dakikalar sonra öğrendiğinde ise çok öfkelenerek, “Nasrallah'a suikast düzenlemeye hazırlandığınız bir dönemde Lübnan'la ateşkes girişimi ilan etmemize izin vererek bizi garip ve küçük düşürücü bir duruma soktunuz, hatta bizi aptal yerine koydunuz” dediğini aktardı.

Ancak bu açıklama operasyon gerçekleştirildikten sonra yapıldığı için çok geç kalmış gibi görünüyor. Operasyon gerçekleşmeden önce operasyondan haberdar olan ilk ABD'li yetkili dönemin Savunma Bakanı Lloyd Austin idi. Gallant, bunu ona söylemiş ve o da çok öfkelenmişti.

O dönemde Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Dan Shapiro'ya göre bu görüşmeyi diplomatik kelimelerle anlatmak zor.

Gallant ise İsrail'in Kanal 13 televizyonuna olayı şu şekilde anlattı:

“Austin'i aradım ve ona ‘Nasrallah'a suikast düzenleyeceğiz’ dedim. O da bana ‘Ne zaman?’ diye sordu. Ona 15 dakika sonra olacağını söyledim. Bundan hoşlanmadı ve öfkeyle, ‘Bu suikastla bölgesel bir savaş başlatabilirsiniz’ dedi. Ben de ona ‘Sayın Savunma Bakanı, bu adam binlerce İsrailliyi ve yüzlerce Amerikalıyı öldürdü’ dedim. Sonra bana ‘Nasrallah’ın orada olacağından emin misiniz?’ diye sordu. Ben de onun orada olacağına dair çok ama çok yüksek derecede inancımız olduğunu söyledim.”

Kanal 13 televizyonuna göre Hizbullah'ın karargâhı yerin 14 katında bulunuyordu. Kanal, İsrail istihbaratının 2006 yılındaki İkinci Lübnan Savaşı'ndan bu yana Nasrallah'a suikast planı hazırladığı, ancak daha büyük bir savaşın fitilini tetiklememek için bunu ertelediği önceki haberleri hatırlattı.

9op00
Netanyahu BM Genel Kurul’da konuşurken (Reuters)

Ancak geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Nasrallah'ın diğer yetkililerle birlikte karargâhtaki bir toplantıya katılma niyetinde olduğuna dair istihbarat alındı. Şarku’l Avsat’ın Fransız Le Parisien gazetesinden aktardığına göre, bu istihbaratın kaynakları arasında yer alan İranlı bir casusun Nasrallah'ın Lübnan'daki Kudüs Gücü Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan ile Beyrut banliyölerine ulaştığı ve Hizbullah'ın Hava Birlik Komutanı Muhammed Hüseyin Sarur’un cenazesine katıldıktan sonra banliyölere, özellikle de Haret Hareyk'e gittikleri bilgisini İsrail'e ilettiğini yazdı.

Gazete İsrail ordusunun toplantıdan sadece dört saat önce haberdar olduğunu söylese de İsrail merkezli Kan 11 televizyonu istihbaratın günler öncesinden alındığını, dolayısıyla suikast emrinin İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Mossad Şefi Dudi Barnea, Şin Bet Şefi Ronen Bar ve Savunma Bakanı Galant da dahil olmak üzere dönemin tüm güvenlik birimleri başkanları tarafından müzakere edilmiş ve karara bağlanmış olduğunu bildirdi.

Ancak Netanyahu, bunu düşünme süresi istedi. Gallant, Netanyahu'ya birkaç kez yaklaşarak bunun hayatta bir kez ele geçecek bir fırsat olduğunu söylediğini, fakat Netanyahu’nun suikasta izin vermeyi reddettiğini anlattı. Konuşmak için New York uçağına binene kadar Netanyahu’nun peşinden gittiğini belirten Gallant, uçağa vardığında Netanyahu'nun suikasta onay verdiğini, ancak suikastın BM Genel Kurul konuşmasını bitirdikten sonra yapılmasını şart koştuğunu aktardı.

Konuşma New York saatiyle akşam 18.00’da yapılacaktı. Bu yüzden Netanyahu, suikastın saat 18.30'da gerçekleşmesini istedi, Gallant'la dakikalar konusunda pazarlık yaptı. Sonunda 18.20'de tam da Netanyahu’nun kürsüden indiği dakika üzerinde anlaştılar. Askeri sekreteri, Netanyahu’ya üzerinde tek bir kelime, ‘tamamlandı’ yazılı bir kâğıt uzattı.