Libyalılar siyasi bölünmelere rağmen Ramazan geleneklerini sürdürüyor

Bingazi’de toplu bir iftar (Muhammed Badi)
Bingazi’de toplu bir iftar (Muhammed Badi)
TT

Libyalılar siyasi bölünmelere rağmen Ramazan geleneklerini sürdürüyor

Bingazi’de toplu bir iftar (Muhammed Badi)
Bingazi’de toplu bir iftar (Muhammed Badi)

4 Nisan’dan buyana Libya’nın başkenti Trablus’daki siyasi bölünmeler ve savaş,  halkı, daha önce geleneklerine göre kutladıkları Ramazan ayını kutlamaya engel olmadı.
Ramazan ayına günler kala Libyalılar, 5 kişilik orta bir ailenin bir haftalık ihtiyacını karşılayacak gıda paketini fakirlere dağıtma konusunda son derece istekliydi. Belediyeler ve hayırsever kuruluşlar, ihtiyaç sahibi kişiler için dikkat çekici bir yardım faaliyeti yürüterek, kapı kapı dolaşıp gerekli yardımları onlara dağıttılar.
Başkentteki savaş nedeniyle yardımseverler Merdum gibi göç edilen yerlere pek çok ihtiyaçları ulaştırmaya çalıştılar.
Beni Velid Yardım Derneği de şehirlerine gelen misafirlere ‘hoş geldin’ programı organize ediyor. Programın içinde spor müsabakaları, Kur’an ezberleme yarışmaları yanında kampanyalar ve tıbbi yardımlar da bulunuyor. Ayrıca şehirde yoldan geçenler ile şehre gelen göçmenler için de bir Ramazan çadırı kurulmuş durumda.
Ülkenin batısı da Ramazan atmosferi açısından doğusundan farklı değil. Taknis bölgesinde bulunan Abidat kabilesinin gençleri, yolun her iki tarafında masalar düzenleyerek yoldan geçenlere iftar veriyorlar.
Edmen Safha şunları söylüyor;
“Ben Libyalım, eşim de. İftar zamanına 15 dakika kala bu gençleri ellerinde ekmek, yoğurt ve iştah açıcı sebzelerin bulunduğu bir tasla önünüzde buluyorsunuz.”
Trablus’ta Müslümanlar teravih namazlarını kılmak için Cumhuriyet caddesinde bulunan Kudüs Camii gibi meşhur camilere gidiyorlar ve teravih bittikten sonra toplanıp ilahi okuyorlar.
Libya’da Ramazan sadece namaz ve ilahilerin okunmasıyla geçmiyor. Bazı bölgelerde spor festivalleri organizasyonu da yapılıyor. Perşembe günü Beni Velid Derneği, çocuklar ve göç etmiş kişiler için programlar organize ediyor.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.