Moritanya’da cumhurbaşkanlığı seçim yarışları başladı

Moritanya’da cumhurbaşkanlığı seçim yarışları başladı
TT

Moritanya’da cumhurbaşkanlığı seçim yarışları başladı

Moritanya’da cumhurbaşkanlığı seçim yarışları başladı

Önümüzdeki ay Moritanya’da gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık kapısı bugün resmen kapandı. Anayasa Meclisi, şu 6 adayın dosyasını teslim aldı: Kan Hamido Baba (Bağımsız Birleşik Afrika Devleti'ni hedefleyen tek aday), Muhammed el-Emin el-Murteci el-Vafi (siyaset çevrelerinde tanınmayan teknokrat), Muhammed Veled el-Gazvani (iktidardaki çoğunluk güçleri tarafından desteklenen eski Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı), Sidi Muhammed Veled Bubekr (Cumhurbaşkanı Muaviye Veled et-Tai döneminin Başbakanı, İslamcı Tevasul Partisi tarafından destekleniyor), Biram el-Dah Abeyd (insan hakları aktivisti) ve Muhammed Veled Mevlüd (70’li yıllardan bu yana peş peşe gelen rejimlere karşı uzun bir muhalefet tecrübesine sahip solcu).
Değişim iradesi ile devamlılık iradesi
Söz konusu iki yaklaşımdan birinin sahipleri, yaklaşan sonuçların belirleyici olacağı ve iktidar için barışçıl ve sivil bir devire yol açması gerektiği görüşünde. Diğer yaklaşım sahiplerine göre ise iktidar adayının başarısı, ülkenin jeopolitik konumuna bakarak hassas ekonomi ve güvenlik dosyalarının ihtiyatlı yönetilmesinde istikrar ve devamlılık için tek garantördür.
Independent Arabia'dan Abdullah Memin’e konuşan gazeteci-yazar Muhammed Fal Veled Sidi’ye göre, “Çekişme adaylık kapısının resmen kapanmasından bu yana şiddetleniyor. Zira görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz rejiminin, arkadaşı General Muhammed Veled Gazvani üzerinden devam etmesi yönündeki irade ile rejimi köklerinden söküp atmayı hedefleyen değişim iradesi arasında güçlü bir zıtlaşma söz konusu”. Rejimin devam etmesine yönelik irade, eski Genelkurmay Başkanı General Gazvani’nin tercih edilmesinde kendini belli ederken köklü değişim iradesi, muhaliflerin ortaya çıkmasıyla somutlaştı. Söz konusu muhaliflerin başında meclisteki en büyük muhalif bloğu yöneten İslamcı Tevasul Partisi’nin desteğini elde eden eski bir diplomat ve başbakan olan Sidi Muhammed Veled Bubekr geliyor. Muhalefet oylarının çoğunluğunu temsil eden insan hakları eylemcisi Biram Veled el-Dah Abeyd de meclis çatısı altında rejim için zorluk oluşturan bir diğer muhalif. Abeyd, Senegal Nehri kıyısına yerleşen siyahi kabileler ve ülkenin güneyindeki Şamama ovasındaki (eskiden köle olan) bazı Haratin toplulukları tarafından destekleniyor.
Tartışmanın dönüşü
Moritanya’da hükümet ve muhalefet arasındaki ilişkiler, İçişleri Bakanlığı’nın tanınmış İslamcı lider ve muhalif gazeteci Ahmed el-Vedia’nın Bağımsız Ulusal Seçim Komisyonu’na katılması konusunda çekimser davranmasından ötürü son günlerde gerildi. Muhalif partilerinin ortaya çıkardığı bu durumun hatalı olduğunu açıklayan Bakanlık, yeni üyeler listesine bir kadın üye eklenmesini şart koştuğunu belirtti. Muhalefetteki Moritanya Birlik ve Değişim Partisi Başkanı Salih Veled Hanenna, Moritanya Hükümeti’nin, muhalefetin söz konusu komisyonda kendisini temsil etmek üzere önerdiği isimleri reddetmesini eleştirdi. 
Bağımsız Sahara Medya haber ajansına açıklama yapan Hanenna, Moritanya Hükümeti’nin seçim komisyonunun muhalefetin temsil edileceği şekilde yeniden oluşturulmasına yönelik tavrını ‘kafa karıştırıcı bir tavır’ olarak niteledi. Yaklaşan başkanlık seçimlerinin nasıl düzenleneceği konusunda birkaç haftadır muhalefet partileri ile müzakere yürüten İçişleri Bakanlığı, muhalif kanattan bazı kaynaklara göre muhalefet koalisyonunun seçim komisyonunda kendisini temsil etmek üzere seçtiği üç isim konusunda çekimser davrandı ve buna bu üyeler arasında bir kadının olması gerekliliğini gerekçe gösterdi. Hükümet ile müzakereden sorumlu muhalefet komisyonu üyesi Salih Veled Hanenna, “Bakanlığın öneriler karşısında kafa karıştırıcı tavrı ve cevap verme konusunda oyalanışı, rejimin önümüzdeki seçimleri tek taraflı olarak düzenleme, iktidar için barışçıl bir geçiş kapısını kapama ve seçim sürecini tekrar gasp etme tavrına geri dönüşü konusunda bir uyarı mahiyetinde. Biz buna alıştık” ifadelerini dile getirdi.
Kadının rolü
Muhalif Kavs-ı Kuzah (Gökkuşağı) Partisi’nin yasa ile kapatılması sonrasında kadın temsilcisinin komisyondan çıkarılmasının ardından İçişleri Bakanlığı, muhalefetten komisyondaki dengeyi korumak için bir kadın temsilci önermesini istedi. Muhalefet çevreleri, geçtiğimiz cuma günü Moritanya Hükümeti ile muhalif bloklar arasında bir anlaşmaya varıldığını doğruladı. Anlaşmaya göre Bağımsız Seçim Komisyonu’nu denetleyen Bilgeler (Ak Saçlılar) Komisyonu’nun mevcut oluşumundaki yandaş partilerin üç üyesi, muhalif tarafları temsil eden üç üye ile değiştirilecek. Bu anlaşma, siyasi süreci neredeyse tümden sarsan büyük bir soruna çözüm oluşundan ötürü halk çevrelerinde büyük bir memnuniyet ile karşılandı. Nitekim Bakanlığın, muhalefet tarafından öne sürülen şu üç ismi reddetmesinden sonra süreç, yeniden tıkanmak üzereydi: Savab-Ira bloğunu temsilen Siyasi Aktivist Muhammed el-Muhtar Melil; Tevasul-Hatem-Mustakbel bloğunu temsilen Gazeteci Ahmed el-Vedia ve İlerleme Kuvvetleri Birliği-Demokratik Güçler-Tenavüb bloğunu temsilen Avukat İbrahim Edi. İlan edildiğinden bu yana çeşitli zorluklarla karşılaşan anlaşmaya göre muhalefet koalisyonunun, Bağımsız Seçim Komisyonu Başkanına üç danışmanın yanı sıra Komisyon Genel Sekreter Yardımcısı, Seçim Faaliyetleri Müdürü ve Enformasyon Müdür Yardımcısı için de isim vermesi gerekiyor.

Başkan Adayı Sidi Muhammed Veled Bubekr (Independent Arabia)
Partiler ve blogcular
Bu gelişmeler yaşanırken partiler, blogcular ve analistler olmak üzere Moritanyalılar, bugüne kadar geleneksel bağlam ve topluluklardan 80’i aşkın girişimde bulunan General Muhammed Veled Gazvani’nin adaylığı ile ilgileniyor. Moritanya basını, şu veya bu partiyi öven ya da yeren, bilinen veya bilinmeyen onlarca sayfa, internet sitesi ve blog ile doldu. Tartışma konusu olan Hukukçu Biram el-Dah Abeyd’i aday gösteren (Arap ulusalcılığı ve Baasçılık çizgisinde) Moritanyalı Savab Partisi, resmî Facebook hesabından yayınladığı yazıda Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz’e General Gazvani’nin halef olmasına yönelik sert bir saldırı başlatarak şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyete, mevcut cumhurbaşkanının rejim mirasının halefi olarak askeri bir başkanın atanması; Moritanya halkının iradesi ve canlı siyasi güçlerine açık bir meydan okuma, devlet egemenliğinin sembollerine ve cumhuriyet yasalarına bir aşağılama ve cumhuriyeti, yolsuzluk ve zulüm uygulayan kapsamlı bir iktidara dayalı karanlık bir tünele itmek demektir. Tüm bunlar Moritanyalıların, ümit vaat eden demokratik bir hayat hayal etmesinden sonra gerçekleşti. Bu hayalde halk, güçler ayrılığını gözeten ve iktidar için barışçıl geçiş gelenekleri oluşturan hukuk devleti ve anayasal kurumların çatısı altında vatandaşlık hakları ile nimetlenecekti”.
Adaylıkları konu edinen ünlü blog yazarı Muhammed el-Emin el-Fazıl ise ‘muhalefetin beklenen başkan adayı Veled Bubekr ile rejimin adayı Veled Gazvani arasındaki ortak payda’ hakkında bir yazı kaleme aldı. Blog yazarının sözünü ettiği ortak paydalardan biri, hem Gazvani hem de Veled Bubekr’i aday olarak tercih edenlerin bu konuda çok tereddüt etmeleridir. Nitekim yazara göre, “Cumhurbaşkanı Veled Abdulaziz, rejiminde kendisini daha kolay pazarlayacak ve seçim savaşını garanti vererek bitirebilecek birisini bulmuş olsaydı Gazvani’yi aday göstermezdi. Muhalefet de aynı şekilde Veled Bubekr haricinde pazarlayabileceği birini bulsaydı Veled Bubekr, muhalif adaylığı konusunda çok şanslı olmazdı. Özetle bu iki ismi bir araya getiren çok ortak payda var. O kadar ki bunlardan biri yaklaşan seçim kampanyalarında rejimin adayı olarak öne sürülecekse diğeri de muhalefetin adayı olarak sunulacak”.
Aday engeli
Moritanya yasaları, Başkanlık seçimlerine aday olan kişinin, beşi belediye başkanı olmak üzere 100 belediye danışmanı önermesini şart koşuyor. Bu durum, adaylığa niyetlenen birçok kişiyi, istenen aday sayısına erişme zorluğu karşısında geri adım atmaya mecbur etti. Bu çerçevede Halkçı İlerleme Partisi Lideri Abdullah el-Atik Veled İyahi, büyük bir halk festivalinde aday olduğunu açıklamasına rağmen yeterli danışman sayısına erişemediği için adaylık düşüncesinden vazgeçti. İktidar çevrelerinin adayı Muhammed Veled Gazvani ise kendisini bu dertten kurtaracak kadar aday sayısına ulaşmada herhangi bir zorluk yaşamadı zira danışmanlarının çoğunluğu, iktidardaki Cumhuriyet İçin Birlik partisine ya da yandaş başka partilere mensup. Aynı şekilde belediyelerde ve mecliste temsil edilen en büyük muhalefet partisi Tevasul Partisi tarafından desteklenen aday Sidi Muhammed Veled Bubekr’in de gerekli sayıya ulaşacağı belliydi. 
Aday Biram el-Dah Abeyd ise danışmanlarına kendisi için bol sayıda aday sağlamalarını isteyen Tevasul Partisi’nden özel bir destek elde etti. Geri kalan sayıyı ise sosyal ve coğrafi çevresinden olan danışmanlardan tamamladı.
Hamido Baba da siyahi kabileler ile etnik ilişkisine dayanarak istenen sayıyı tamamladı. Belediye danışmanları isimleri temelde parti bağlılıklarına göre vermiş olsa da etnik, taraf ve kabile boyutları da etkin oldu. Bununla birlikte bazı adayların satın alınma ihtimali de göz ardı edilmemeli. Bu durum, güçlü siyasi ve parti ittifaklarına sahip olmayan; etnik, taraf ve kabile ilişkileri bulunmayan; birkaç danışman satın alacak kadar parası olmayan adayları, bu ayın 22’sinde Anayasa Komisyonu tarafından ilan edilecek adaylar listesinden çıkarılma tehlikesi ile yüzleştiriyor.



Irak'taki Şii Koordinasyon Çerçevesi çöküşün eşiğinde

Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin daha önceki toplantısından bir kare (Irak Haber Ajansı)
Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin daha önceki toplantısından bir kare (Irak Haber Ajansı)
TT

Irak'taki Şii Koordinasyon Çerçevesi çöküşün eşiğinde

Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin daha önceki toplantısından bir kare (Irak Haber Ajansı)
Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin daha önceki toplantısından bir kare (Irak Haber Ajansı)

Şii Koordinasyon Çerçevesi çevresindeki siyaset kulislerinde, son aylarda meydana gelen değişikliklerle bu güçlerin dağılmanın eşiğinde olduğu konuşuluyor.

Koordinasyon Çerçevesi’ne yakın kaynaklar, ‘ittifakın birliğini zayıflatmaya’ katkıda bulunan birkaç faktöre işaret etti. Bunların başında şu anda çoğu ana gücün neredeyse bağımsız olarak yarışmayı tercih ettiği ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin ikinci dönem için aday olmayı istemesinden kaynaklanan fikir ayrılığıyla, önümüzdeki kasım ayında yapılması planlanan genel seçimler geliyor. Diğer faktörler arasında ise İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) komutanları aracılığıyla Irak'taki Şii güçler arasındaki ilişkilerin yol gösterici pusulası olan İran'ın, İsrail'in saldırıları ve ABD ile uluslararası baskılar sonucunda yaşadığı bölgesel değişimler ve zorlu koşullar yer alıyor.


Doha Zirvesi Bildirisi’nde Katar'la koşulsuz dayanışma ve saldırının yaygın olarak kınanması vurgusu

Doha'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan bir kare (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Doha'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan bir kare (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Doha Zirvesi Bildirisi’nde Katar'la koşulsuz dayanışma ve saldırının yaygın olarak kınanması vurgusu

Doha'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan bir kare (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Doha'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'ndan bir kare (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Kaynaklar, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda tartıştıkları taslak nihai bildirinin, İsrail'in geçtiğimiz salı günü Katar'a düzenlediği saldırılarını şiddetle kınadığını söyledi.

Kaynaklara göre taslak bildiri, bir araya gelen devletlerin Katar’la sarsılmaz dayanışma içinde olduklarını teyit ederken Katar topraklarındaki bir yerleşim bölgesini hedef alan saldırıyı, ‘açık bir saldırganlık eylemi ve uluslararası hukukun ciddi bir ihlali’ olarak değerlendirerek kınadı. Bildiride ayrıca, İsrail’in düzenlediği saldırıların bölgesel ve uluslararası barışı ve güvenliği tehdit eden bir tırmanış oluşturduğu ve bunun tüm Arap ve İslam ülkelerine yönelik bir saldırı olduğu vurgulandı.

Bildiri, bu ülkelerin Doha'nın egemenliğini ve güvenliğini savunmak için aldığı tüm önlemlere koşulsuz destek verdiklerini yeniden teyit etti.

İsrail’in saldırısının Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve tutukluları serbest bırakmak için Katar'ın arabuluculuk çabalarını baltalamayı amaçladığı vurgulanan bildiride barış için yapılan diplomatik çabaların başarısızlığından İsrail'in tam olarak sorumlu tutulduğu belirtildi. İsrail'in saldırısının ‘mevcut ve gelecekteki anlaşmaları tehdit ettiği’ ifade edilen bildiride, uluslararası topluma saldırıyı durdurmak için acil önlemler alması çağrısında bulunulurken, Arap Barış Girişimi'ne bağlı kalınmasını vurgulandı. Bununla birlikte Katar, Mısır ve ABD'nin arabuluculuk çabalarındaki rolünü ve Suudi Arabistan ile Fransa'nın ‘iki devletli çözümü’ destekleyen çabaları övüldü.

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al-i Sani'nin dün gerçekleşen zirvede yaptığı konuşmadan, Doha'nın kendi topraklarına yönelik saldırıyı kınamak, uluslararası toplumu İsrail'i Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaşı durdurmaya zorlamak ve Filistin devletinin kurulmasını desteklemek amacıyla ‘gerçekçi’ bir yanıt hazırlamaya çalıştığı anlaşıldı. Katarlı yetkili, ülkesinin Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanması için Mısır ve ABD ile arabuluculuk rolünü sürdüreceğini de duyurdu.


Doha Zirvesi: İsrail'e karşı ortak adımların görüşüleceği bakanlar toplantısı

Katar’ın başkenti Doha'daki Sheraton Oteli olağanüstü zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, otelin önünde İslam ülkelerinin bayrakları dalgalanıyor. (Reuters)
Katar’ın başkenti Doha'daki Sheraton Oteli olağanüstü zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, otelin önünde İslam ülkelerinin bayrakları dalgalanıyor. (Reuters)
TT

Doha Zirvesi: İsrail'e karşı ortak adımların görüşüleceği bakanlar toplantısı

Katar’ın başkenti Doha'daki Sheraton Oteli olağanüstü zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, otelin önünde İslam ülkelerinin bayrakları dalgalanıyor. (Reuters)
Katar’ın başkenti Doha'daki Sheraton Oteli olağanüstü zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanırken, otelin önünde İslam ülkelerinin bayrakları dalgalanıyor. (Reuters)

Arap ve İslam ülkelerinin dışişleri bakanları bugün Katar'ın başkenti Doha'da bir araya gelerek İsrail'in Doha'ya yönelik saldırısı hakkında bir karar taslağını görüştü. Karar, yarın Katar'ın ev sahipliğinde düzenlenecek olağanüstü Arap Birliği – İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesinde liderlere sunulacak.

Bu gelişme, zirveye katılan ülkelerin dışişleri bakanları arasında, resmi toplantılar başlamadan önce bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili tutumları koordine etmek için iletişimin devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Geçtiğimiz salı günü Katar'ın başkentinde Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırıları, hareketin beş üyesinin ve Katar güvenlik güçlerinden bir üyenin ölümüne yol açtı.

Zirvenin taslak sonuç bildirgesinin tartışılması

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Doha'ya geldi. Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, olağanüstü zirvede ‘bugün yapılacak dışişleri bakanları hazırlık toplantısında sunulan, İsrail'in Katar devletine yönelik saldırısı hakkında bir taslak bildirgenin tartışılacağını’ doğruladı.

Katar Haber Ajansı'na (QNA) yaptığı açıklamada el-Ensari, zirvenin toplanmasının, ‘İsrail'in bir dizi Hamas liderinin konutlarını hedef alan alçakça saldırısı karşısında İslam dünyasının Katar ile dayanışma içinde olduğunu yansıttığını’ vurguladı.

Dışişleri bakanlarının gündeminde Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin konuşması ve Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt'ın benzer bir konuşması yer alıyor. Dışişleri bakanları, önerilerini, resmi olarak kabul edilmesi için olağanüstü Arap Birliği – İİT zirvesine sunacak.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanlığı Devlet Bakanı Halife bin Şahin el-Merar, Bangladeş Geçici Hükümeti Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Muhammed Tevhid Huseyin, Brunei Darussalam Cumhuriyeti Dışişleri İkinci Bakanı Dato Erron Behin Yusuf, Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Alibek Bakayev, İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ve Gambiya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mohamed Jallow olağanüstü Arap Birliği – İİT zirvesine katılmak üzere Katar’ın başkenti Doha’ya geldi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İİT dışişleri bakanları toplantısına katılmak üzere bugün Tahran'dan Doha'ya gitti. İran Devrim Muhafızları Ordusu'na yakın (DMO) Tesnim haber ajansı, Arakçi'nin İİT dışişleri bakanları olağanüstü toplantısına katılmak üzere bu sabah Katar'ın başkentine gittiğini bildirdi. Söz konusu toplantı, yarın yapılacak olağanüstü Arap Birliği – İİT zirvesi hazırlıkları kapsamında, İsrail'in Katar'a yönelik ‘askeri saldırganlığını’ görüşmek üzere Katar'ın talebi üzerine düzenlendi. Tesnim, İran'ın olağanüstü Arap Birliği – İİT zirvesinde İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan tarafından temsil edileceğini bildirdi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise İsrail'in ‘kardeş ülke Katar'a yönelik acımasız saldırısının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve Arap, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı tehdit eden tehlikeli bir adım olduğunu’ söyledi.

Katar'ın yarın ev sahipliği yapacağı olağanüstü Arap Birliği – İİT zirvesi öncesinde QNA'ya verdiği özel röportajda Abbas, “Doha Zirvesi'ne katılmanın mesajı ve amacı açık; Katar'ın güvenliği, Arap ve İslam ülkelerinin güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Hepimiz bu saldırılar karşısında birleşmiş durumdayız” ifadelerini kullandı.

Abbas, İsrail'in Arap ve İslam ülkelerinin güvenliğine yönelik saldırısının yansımalarıyla ilgili olarak, bunun ‘Arap ve İslam ülkelerinin güvenliğini zayıflatmaya ve bölgenin istikrarını bozmaya yönelik tehlikeli bir gösterge olduğunu’ belirtti. Abbas, ‘kolektif güvenliği korumak için Arap ve İslam dünyasının ortak bir tepki vermesi gerektiğini’ vurguladı.

Abbas ayrıca, İsrail'in Katar, Filistin ve diğer Arap ülkelerine karşı sürdürdüğü ihlallerden sorumlu tutulması gerektiğini bildirdi.

QNA’nın bugün yayınladığı röportajda Abbas, insani yardımın ulaştırılmasının hızlandırılması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, Batı Şeria ve Kudüs'teki yerleşim faaliyetlerinin ve yerleşimci terörünün durdurulması, ele geçirilen Filistin fonlarının iadesi ve uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi uyarınca, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin tüm topraklarının işgalinin sona erdirilmesi ve yeniden inşanın ilerletilmesi gerektiğini vurguladı.

Filistin Devlet Başkanı ayrıca, Filistin davasını destekleme konusunda Katar'ın kararlı rolünü övdü ve bu durumun, hakikat ve adaleti savunan halkların ve devletlerin, saldırganların planlarını bozabileceğini kanıtladığını belirtti.

Diğer yandan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, “Zirvenin toplanması, Katar'ın yalnız olmadığı ve Arap ve İslam ülkelerinin onun yanında olduğu mesajını veriyor” dedi.

Ebu Gayt, Şarku'l Avsat'a yaptığı özel açıklamada, “İsrail saldırıları, ne yazık ki, uluslararası toplumun iki yıldır Gazze Şeridi'ndeki soykırım suçuna sessiz kalmasından ve işgalci liderlerin istedikleri her şeyi yapıp paçayı sıyırabilecekleri hissine kapılmalarından kaynaklanıyor. Bu talihsiz durumun sona erdirilmesi gerekiyor. Zira böyle devam ederse uluslararası hukukun çöküşünün bedelini hepimiz ödeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

sdfr
Kahire'deki Arap Birliği Genel Merkezi (Şarku'l Avsat)

Geçtiğimiz perşembe günü Katar, İsrail Hava Kuvvetleri’nin salı günü Hamas liderlerinin konutlarına düzenlediği ve Körfez, Arap ve uluslararası ülkeler ve kuruluşlar tarafından kınanan saldırıyı görüşmek üzere acil bir Arap Birliği – İİT zirvesi düzenleneceğini duyurdu.

Zirvede, durumun yansımaları ve bölgenin daha fazla çatışmaya sürüklenmesini önlemek için atılması gereken adımlar tartışılacak. İran, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın zirveye katılacağını doğrularken, Irak da Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin katılacağını doğruladı. Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yarın Doha'yı ziyaret edeceğini açıkladı.