AB ülkeleri Libya savaşı karşısında birleşti

Başkent Trablus’ta 12 Mayıs’ta UMH’ye bağlı askeri güçlerden bir savaşçı (Reuters)
Başkent Trablus’ta 12 Mayıs’ta UMH’ye bağlı askeri güçlerden bir savaşçı (Reuters)
TT

AB ülkeleri Libya savaşı karşısında birleşti

Başkent Trablus’ta 12 Mayıs’ta UMH’ye bağlı askeri güçlerden bir savaşçı (Reuters)
Başkent Trablus’ta 12 Mayıs’ta UMH’ye bağlı askeri güçlerden bir savaşçı (Reuters)

Libya’nın başkenti Trablus’ta haftalardır yaşanan çatışmalarla ilgili tek bir tutum sergileme hakkında bir uzlaşı sağlanamazken, tüm Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Libya’da derhal ateşkes sağlama, Birleşmiş Milletler (BM) liderliğindeki siyasi diyaloğa geri dönme ve silah ambargosuna tam olarak saygı gösterme çağrısında bulunma konusunda anlaşmaya vardı.
AB Dış İlişkiler Konseyi tarafından yapılan açıklamada, konseyin, Libya’daki durumu ele aldığı belirtilerek, Trablus’taki çatışmaların ‘uluslararası barışı ve güvenliği tehdit ettiği, Libya’nın istikrarı üzerindeki tehdidi artırdığı ve ülke genelinde artan terör tehdidini güçlendirdiği’ vurgulandı.
Libya’nın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine bağlı olduklarını vurgulayan AB, tüm taraflara da derhal ateşkes sağlanması, düşmanca faaliyetleri tam ve kapsamlı şekilde durdurmak için BM ile işbirliği yapılması ayrıca zeminin terör gruplarından ve savaşa katılan suç unsurlarından temizlenmesi gerektiğini belirtti.
BM’nin memnuniyeti
BM misyonu, yaptığı yazılı açıklamada, AB Dış İlişkiler Konseyi’nin Libya’ya yaptığı ateşkes çağrısını memnuniyetle karşıladıklarını duyurdu.
Misyon, konseyin açıklamasının içeriğine ve Trablus’taki çatışmalara dikkati çekerek, şiddet eylemlerinin çatışmaların uluslararası barışı ve güvenliği tehdit ettiğini ve Libya’nın istikrarı üzerinde tehdit oluşturduğunu söyledi.
BM, ayrıca tüm taraflara ‘ateşkes sağlamak için bir an önce BM ile işbirliği yapma’ çağrısında bulundu. Saldırılarda sivil ayrımı yapılmamasının savaş suçlarına sebep olacağı uyarısında bulunan BM, taraflara silah ambargosu ve uluslararası yasalar uyarınca yükümlülüklerini de hatırlattı.
Guterres’in endişesi
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, başkent Trablus’un kontrolünün sağlanması için verilen mücadele ve Libya’ya silah akışı konusunda endişelerini dile getirdi.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Guterres, Libya kıyılarındaki gemilerin denetimini yapmayı amaçlayan AB liderliğindeki ‘Sophia operasyonu’ konusunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) de silah dağıtımına karşı ambargo uygulamak için bir rapor sundu.
Askeri operasyon, 2016 yılında BMGK’dan yayınlanan bir karar uyarınca başlamıştı.
Macron, Hafter ile görüşmek istiyor
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, geçtiğimiz Salı günü Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Libya Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Halife Hafter ile ‘ateşkes sağlamak ve barış görüşmelerini sürdürmek’ için görüşmek istediğini açıkladı.
Macron, geçtiğimiz hafta da Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz el-Serrac ile görüşmesi sonrasında, Hafter’in Trablus’u kontrol etmek için askeri operasyon başlatmasının ardından 4 Nisan’dan bu yana UMH’ye bağlı güçler ve silahlı kuvvetler arasında devam eden çatışmalar hususunda ateşkes çağrısında bulunmuştu.
* Zayed Hediyye (Independent Arabia)



Kassam Tugayları: İsrail ordusu, esir Matan Zangauker'in bulunduğu yeri kuşatma altına aldı... ancak onu sağ olarak geri getirmeyecek

Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)
Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)
TT

Kassam Tugayları: İsrail ordusu, esir Matan Zangauker'in bulunduğu yeri kuşatma altına aldı... ancak onu sağ olarak geri getirmeyecek

Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)
Gazze Şeridi'nde bir İsrail tankı (Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı “Kassam Tugayları”nın sözcüsü Ebu Ubeyda, bugün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun tutuklu Metan Zangauker'in bulunduğu yeri kuşattığını açıkladı.

Kısa açıklamada, İsrail'in esiri canlı olarak geri almayacağını ve kurtarma girişimi sırasında öldürülmesi halinde, “bir yıl sekiz ay boyunca hayatını koruduktan sonra” İsrail ordusunun onun ölümünden sorumlu olacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın “Y Net” sitesinden aktardığına göre ordu ve Şin Bet iç güvenlik servisi güçleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde gözaltına alınanlardan birinin cesedini kurtarmayı başardı.