SPLM-N Başkan Yardımcısı idam hükmüne rağmen Hartum’a dönecek

SPLM-N Başkan Yardımcısı idam hükmüne rağmen Hartum’a dönecek
TT

SPLM-N Başkan Yardımcısı idam hükmüne rağmen Hartum’a dönecek

SPLM-N Başkan Yardımcısı idam hükmüne rağmen Hartum’a dönecek

Sudan Halkının Kurtuluş Hareketi (SPLM-N) Başkan Yardımcısı Yasir Arman, kendisi, Hareket Lideri Malik Akkar ve görevden alınan Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejiminin kadrolarında bulunan isimler hakkında verilen idam kararının ‘siyasi ayrıcalıklı bir hüküm’ olarak değerlendirdi. Hüküm iptal edilse de edilmese de Hartum’a döneceğini vurguladı.
Öte yandan Minni Arcua Minnawi liderliğindeki Sudan Devrim Cephesi, siyasi güçlerle uzlaşma için bir istişare heyeti göndereceğini açıkladı.
Şarku'l Avsat’ın bir nüshasına ulaştığı Arman tarafından yayınlanan basın bildirisinde Sudan Tribune haber sitesinin Hartum’a dönüşü hakkında bir haber yaptığını ancak hakkında çıkarılan idam kararının ona engel olduğunu belirttiğini ifade etti.
Arman bildiride, “Şahsım, Malik Akkar ve rejim kadrolarında bulunan arkadaşlarım hakkında verilen idam kararın ‘siyasi ayrıcalıklı bir hüküm’. Ancak saçlarımızın bir telini dahi sarsmadı. Bugün ben halkım, insanlar ve dünyanın seslerine verdiğim sözdeyim. Bu sözü unutabilmem mümkün değil. İdam hükmü iptal edilse de edilmese de Sudan halkının izniyle yakında Hartum’a gideceğim” ifadelerini kullandı. Ancak Hartum’a dönüş konusunda kesin bir tarih belirlemedi.
Güney Kordofan ve Mavi Nil bölgelerinde savaşın devam etmesinin ardından 2011 yılının Haziran ayında Hartum’dan ayrılan Arman, şehre dönmesinin ana hedefinin kapsamlı bir barışa ulaşmak, ayrım yapmaksızın barışı, demokrasiyi ve vatandaşlığı ilişkilendirmek ve toplumsal adaleti sağlamak olduğunu söyledi. Arman, bildirisinde ‘devrim, özgürlük, barış’, ‘Adalet ve devrim halkın seçimidir’  şeklindeki devrim sloganlarına yer verdi. Ayrıca, “Bizi memnuniyetle karşılayıp Hartum’a dönme hakkımızı destekleyen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
Sudan Tribune haber sitesi, kimliği belirsiz bazı kaynakların, Askeri Geçiş Konseyi’nin, SPLM-N Başkanı Malik Akkar ve yardımcısı Yasir Arman hakkında verilen idam kararının iptal edip etmemesi konusunda tereddüt etmesinin Arman’ın Hartum’a dönüşüne engel oluşturduğunu bildirmişti.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz