Macron, yaklaşan Avrupa seçimlerinde iç ve dış zorluklarla karşı karşıya

Macron, yaklaşan Avrupa seçimlerinde iç ve dış zorluklarla karşı karşıya
TT

Macron, yaklaşan Avrupa seçimlerinde iç ve dış zorluklarla karşı karşıya

Macron, yaklaşan Avrupa seçimlerinde iç ve dış zorluklarla karşı karşıya

2 yıl önce cumhurbaşkanlığı görevine gelişinden bu yana Emmanuel Macron’un ilk seçim sınavını oluşturan Avrupa seçimleri çerçevesinde sekiz gün sonra Fransız seçmenler, sandık başına gidecek.
Popülaritesinin çoğunluğunu kaybettiren “Sarı Yelekliler”in protesto hareketinin başlamasından 5 ay sonra Macron’un imajı, yurt içinde ve dışında olumsuz etkilendi. Söz konusu seçimler ise Macron’un geleceği, iç reformları ve Avrupa projelerini sürdürme kabiliyetinin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) siyasi haritası üzerindeki tutumu açısından da son derece önemli. Macron ve cumhuriyetçi En Marche (Yürüyüş) Partisi, çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Bunların en önemlisi ise eski Avrupa İşleri Bakanı Nathalie Loiseau önderliğinde seçimlere katılan “Diriliş” listesinin anketlerde ilk sırada olması.
Son aylarda Macron, Avrupa projesinin “popülistler” ve “milliyetçilere” karşı ilk savunucusu olarak ortaya çıkarken, Le Pen ve partisi de bu kapsamda ikinci sırada yer aldı. Dahili olarak Fransa Cumhurbaşkanı, ikinci döneminde cumhurbaşkanlığı seçimleri imajını yeniden oluşturmaya çalışarak, Marine Le Pen ve 23 yaşını aşmayan Jordan Bardella’nın başkanlığındaki Ulusal Ralli listesi ile karşı karşıya geldi. Geçen birkaç ay içerisinde filozof François-Xavier Bellamy liderliğindeki Cumhuriyetçi Parti’nin temsil ettiği klasik sağ ve her düzeyden solcu partiler, Macron’un diğer taraftarı dışlayan, “Diriliş” listesi ve “Ulusal Ralli” listesi arasındaki rekabeti sınırlandıran planını kınamaktan geri durmadı. Söz konusu planın, bir hayli başarılı olduğu görünüyor. Öyle ki kamuoyu yoklamaları, söz konusu iki listenin anketlerde yüzde 22- 23’lük rakamlara ulaştığını ortaya koydu.
Sağ eğilimli Le Figaro gazetesinin yaptığı bir ankete göre aşırı sağ listesi, yüzde 24’lük bir oranla ilk sırada. Maron’un partisinin listesi ise yüzde 22 ile ikinci sırada. Cumhuriyetçiler listesi yüzde 14 ile üçüncü, İsyancı Fransa yüzde 8 ile dördündü, Yeşiller yüzde 7 ile beşinci ve sosyalist sol ise yüzde 5 ile altıncı sırada. Anket ayrıca, beklenen katılımın yüzde 40’ı aşmayacak şekilde zayıf olacağını ve partileri, destek arayışına sokacağını gösterdi.
Bu gerçek, Macron ve ekibinin endişelenmesine neden oluyor. Çünkü ikinci sıradaki listesinin çözülmesi, iç ve dış yansımalara sahip olacak. Fransa Başbakanı Edouard Philippe ve diğer bakanlar da seçim kampanyasına etkin bir katılım çağrısında bulundu.
Söz konusu ankete göre seçmenlerin yüzde 41’i, Macron’un politikasına itirazlarını dile getirmek için uygun fırsattan yararlanmak istiyor. Bu nedenler, kendi çevresine göre Macron’u, kampanyaya “katılmaya” itiyor. Çünkü belirtildiği gibi, “bir Avrupa projesi” yürütüyor. Aynı şekilde cumhurbaşkanlığı görevine de “içeride reform desteği” ve “daha fazla entegrasyon arayışı yolunda AB için yeni bir başlangıç sağlama ve Avrupa’yı dünya sahnesindeki varlığıyla kompakt bir bloğa dönüştürme desteği” sayesinde geldi. Ancak partilerin üstünde olan Cumhurbaşkanı, doğrudan bir taraf olmak istemiyor. Fakat bu durum, partisinin, Macron posterlerini basmasını da engellemedi.
Hükümet sözcüsü, Macron’un Avrupa seçimlerine katılma isteğine değinerek, “Cumhurbaşkanının, eski bir Avrupa taahhüdü nedeniyle bu savaşa katılmak istemesi doğal ve mantıklı. Bu savaşın, çoğunluğun çalıştığı ulusal proje için de etkileri var” dedi.
Macron’un içeride karşılaştığı zorluklar için geçerli olan durum, aynı zamanda Avrupa dışında da geçerli. Zira popülist ve milliyetçi hareketlerin güçlenmesi, Avrupa planını tehdit ediyor. Daha da kötüsü, Macron’un Avrupalı dostlarından yoksun kalması ve Almanya Başbakanı Merkel ile arasındaki son anlaşmazlıklar, hareketini engelliyor. Paris ve Berlin arasındaki son anlaşmazlık, Almanya’nın, Fransa’nın Strazburg şehrinden, bu şehirde ve Avrupa’nın başkenti Brüksel’de bir araya gelen Avrupa Parlamentosu’nun merkezi olarak vazgeçmesi eğilimi oldu.
Öte yandan Macron, tartışmaları ve yasaları etkileyebileceği için Avrupa Parlamentosu çatısı altında müttefiklerini bulmak zorunda kalacak.
Aynı şekilde Marine Le Pen’in listesi sonrasında ikinci sıradaki listesinin çözülmesi, Macron’u Avrupa düzeyinde zayıflatacak ve siyasi muhaliflerine de önemli bir silah sağlayacak. Ayrıca Avrupa reformunu, bir Avrupa ordusunun kurulmasını, tek bir para birimine (euro) entegre bir bölgenin oluşturulması, Avrupa’nın sesi olması ve çıkarlarını savunması için çağrılarını sürdürmesini önleyecek.



Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)
TT

Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, ikiz oğullarına gönderdiği doğum günü mesajında, dün İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etmesini kalıcı olarak yasakladığını duyurdu.

53 yaşındaki Muhammedi, geçen aralık ayında sınırlı sağlık izniyle serbest bırakılmadan önce üç yıldan fazla hapis yattı. Hukuk ekibi, Muhammedi'nin her an tekrar tutuklanıp cezaevine geri dönebileceği ve ülkeden ayrılamayacağı konusunda uyardı.

İkiz oğulları Kiana ve Ali Rahmani'ye 19. doğum günlerinde yazdığı mektupta, "Size gelebilmek için pasaport başvurusunda bulundum" diye yazmıştı. Ancak, on yıldan uzun süredir görmediği oğullarına yazdığı mektupta, "İslam Cumhuriyeti iki tür seyahat yasağı çıkardı ve uyguladı; bunlardan biri kalıcı seyahat yasağı" diye ilave etti.

Kiana ve Ali, hapiste uzun süre kalmış, tanınmış bir İranlı aktivist olan babaları Taghi Rahmani ile birlikte Paris'te yaşıyor.

Muhammedi, İslam Cumhuriyeti'nde insan hakları mücadelesi nedeniyle 2023 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca, genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi gözetiminde iken hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestoları da güçlü bir şekilde destekledi.

Mektubunda, "İran yetkilileri belgelerimize 'kalıcı' damgasını vururken, kendileri her gün İran halkının eliyle gelecek kaçınılmaz çöküş korkusuyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Muhammedi'ye yönelik yasağın ne zaman ve hangi koşullar altında uygulandığı henüz netlik kazanmadı.

İki oğlu 2023'te Oslo'da onun adına Nobel Barış Ödülü'nü kabul etti ve çocuklarını 11 yıldır görmedi. En son Kasım 2021'de tutuklanan Muhammedi, son on yılın çoğunu parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak serbest bırakıldıktan sonra da yetkililere meydan okumaya devam etti ve uluslararası etkinliklerde zorunlu başörtüsü takmayı reddetti.


Tacikistan-Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda 3 Çin vatandaşı hayatını kaybetti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
TT

Tacikistan-Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda 3 Çin vatandaşı hayatını kaybetti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)

Tacikistan'daki Çin Büyükelçiliği, bugün yaptığı açıklamada, Orta Asya ülkesinin Afganistan sınırında düzenlenen silahlı saldırıda 3 Çin vatandaşının hayatını kaybettiğini bildirdi.

Çarşamba akşamı Tacikistan'ın güneybatısındaki Hatlon bölgesinde meydana gelen saldırıda bir Çin vatandaşının da yaralandığını belirten Büyükelçilik, vatandaşlarını sınır bölgesinden uzak durmaya çağırdı.

Saldırının faillerinin ismini vermedi, ancak Çin'in Tacikistan'ı olayı soruşturmaya çağırdığını söyledi.

Tacikistan Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, saldırının LLC' Shahin SM adlı şirketi hedef aldığını ve Afganistan'dan bomba yüklü bir SİHA kullanılarak gerçekleştirildiğini belirtti. Ölen üç kişinin de şirket çalışanları olduğu ifade edildi.


Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan hedef almaya başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
TT

Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan hedef almaya başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Washington ile Karakas arasındaki ilişkilerin giderek gerginleşmesiyle birlikte, ABD'nin sadece denizde değil, "çok yakında" kara operasyonlarıyla da Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını hedef almaya başlayacağını duyurdu.

ABD Başkanı, Şükran Günü'nde silahlı kuvvetlere yaptığı televizyon konuşmasında, "Muhtemelen insanların artık uyuşturucuyu deniz yoluyla taşımak istemediğini fark etmişsinizdir. Kara yoluyla da bunu yapmalarını engellemeye başlayacağız" dedi. "Kara yolu daha kolay, ancak bu çok yakında başlayacak" ifadesini kullandı.