Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Fransa'ya deniz üssü veriyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Fransa'ya deniz üssü veriyor
TT

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Fransa'ya deniz üssü veriyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Fransa'ya deniz üssü veriyor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, tek taraflı doğalgaz arama çalışmalarının Türkiye tarafından engellenmesi önlemesi karşılığında Fransa'ya daimi deniz üssü tahsis etmeye hazırlanıyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa arasında, hafta içi imzalanan işbirliği anlaşmasının detayları ortaya çıkmaya başladı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Savunma Bakanı Savvas Angelidis ile Fransa Savunma Bakanı Florence Parly arasında hafta içerisinde imzalanan savunma işbirliği anlaşmasının maddeleri konusunda açıklık getirdi. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa'nın iki tarafın anlaşmasının temel ekseninin, “İki ülke deniz kuvvetlerinin yararına yönelik stratejik işbirliği” olduğu da belirtildi. 
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa'nın Kıbrıs adasının Vasiliko bölgesinde oluşturmak istediği deniz üssünün 'teknokratik' olguların incelemesi amacıyla Fransız askeri teknik uzmanların ilerleyen süreçte Kıbrıs'a gelmesi bekleniyor. Edinilen bilgiye göre, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Fransa'nın arasındaki anlaşmanın maddeleri şöyle: 
“1.Deniz üssünün, yüksek operasyonel menzilli üsse dönüştürülmesi, 
2) Deniz üssünün geliştirilmesiyle ilgili incelemeler ve planlar tamamlandıktan sonra, bunun altı ay içerisinde operasyonel olarak hazır olması, 
3) PESCO işbirliği çerçevesinde Doğu Akdeniz'de operasyonda bulunacak ve demir atacak olan Fransız Deniz Kuvvetlerinin gereksinimlerinin tamamıyla karşılanması, 
4) Fransa'nın bölgedeki daimi ve sürekli varlığının garanti altına alınması, 
5) Rum Yönetimi'nin operasyonel altyapılarının, bölgede faaliyet gösteren Fransız Deniz Kuvvetleri için uygulanabilir bilgi gücü olarak kullanılması, 
6) Fransa'nın Mari'deki altyapıların geliştirilmesi gerekliliğine ekonomik olarak katkıda bulunması, 
7) Fransız Deniz Kuvvetlerinin, Türkiye tarafının araştırma faaliyetlerinin engellenmesine yönelik herhangi bir çabayı göğüslemesi,
8) Rum Yönetimi'nin deniz kuvvetlerinin modernizasyonu ve güçlendirilmesi, 
9) Avrupa veya ortak faaliyetler çerçevesinde iki ülke silahlı kuvvetlerinin işbirliği ve eğitimin sağlanması.”  



İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
TT

İran’ın Dini Lideri Hamaney, İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktı

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney (İran medyası)

İran devlet televizyonu dün, ülkenin Dini Lideri (Rehber) Ali Hamaney'in İsrail ile savaşın ardından ilk kez kamuoyu önüne çıktığını ve Tahran'da düzenlenen dini bir törene katıldığını bildirdi.

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’nın haberine göre Hamaney, bir grup İranlının katılımıyla Aşure gecesinde düzenlenen dini bir törene katıldı.

Mehr haberinde Hamaney'in İran'ı ‘küresel direniş cephesinin merkezi’ olarak nitelendirdiği bir konuşma yaptığını aktardı. Habere göre Hamaney, küresel Siyonizmi ‘sahte cephenin ana merkezi’ olarak nitelendirdi.

cfrg
İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney, Aşure gecesi vesilesiyle bir grup İranlıyla dini bir törene katıldı (EPA)

Devlet televizyonu tarafından yayınlanan bir videoda Ali Hamaney, dini tören sırasında bir camide namaz kılanları selamlarken görülüyor. Ali Hamaney en son 26 Haziran'da İsrail-İran savaşı sırasında kaydedilen bir konuşmada görünmüştü.

Etkinliğe, İran Şura Meclisi Başkanı da dahil olmak üzere İranlı bazı yetkililer de katıldı. İran’da bu tür etkinlikler her zaman sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleştiriliyor.

İran’da devletin tüm işlerinde son sözü söyleyen Hamaney’in son dönemde ortalarda görünmemesi, İsrail'in olası saldırılarına karşı sıkı güvenlik önlemleri alındığının bir işareti olarak değerlendirildi.

st
İran'ın Dini Lideri Hamaney, İsrail-İran savaşının ardından ilk kez Tahran'da düzenlenen dini törende kamuoyu önüne çıktı, 5 Temmuz 2025 (EPA)

İran, İsrail ile savaşta 900'den fazla kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yaralandığını kabul etti. Ayrıca nükleer tesislerinde ciddi hasar meydana geldiğini doğrulayan İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin bu tesislere girmesine izin vermedi.