Game of Thrones'ta Demir Taht'a kim oturdu?

HBO
HBO
TT

Game of Thrones'ta Demir Taht'a kim oturdu?

HBO
HBO

Game of Thrones hayranlarının yıllardır merak ettiği Kralın Toprakları’ndaki destansı savaşın akıbetinin ne olacağı sorusu nihayet dizinin 6. ve final bölümünde cevap buldu.
Geçen haftaki bölümde Daenerys Targaryen babasının izinden giderek Deli Kraliçe olmak için binlerce masum kişiyi öldürmüştü.
Bu tartışmalı ve şaşırtmalı kurguda Jon Snow Dany’nin hayatına son verdikten sonra, öfke ve kederinden Demir Taht’ı imha eden Drogon’un Dany’nin ölü bedenini taşımasını izledi.
Böylece Demir Taht bir hiç oldu: Ancak yine de Altı (evet artık altı, yedi değil) Krallığın hala onları yönetecek bir kral veya kraliçeye ihtiyacı var.
Bu durumdan fayda sağlayan kişi de hayranların hiç beklemediği biri oldu.  
Indepednent Türkçe'nin haberine göre tahminler genellikle Daenerys, Jon Snow, Sansa Stark veya Tyrion’un Demir Taht’a oturacağı veya tahtın boş kalacağı yönündeydi.
Ancak Tyrion, sağ kalanları Demir Taht’a oturması gereken kişinin süreç içinde demokrasiyi getirme ihtimali olan Bran olduğuna (bir şekilde) ikna etti. Bran'in “hafıza” olduğunu söyleyen Tyrion, onun gelecekte de herkesi yönetebileceğini belirtti.
Artık “hiçbir şey” istemediğini ve aslında Bran Stark bile olmadığını defalarca yineleyen Bran ise, duygusuzluğu bir beceri olarak algılanan adil ve bilge bir yönetici olabilecek.
Game of Thrones serisinin ana temalarından biri insanı insan yapan aşk, kibir ve benzeri özelliklerinin, insanın doğası gereği en zayıf yönleri olduğuydu.  



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC