Game of Thrones'ta Demir Taht'a kim oturdu?

HBO
HBO
TT

Game of Thrones'ta Demir Taht'a kim oturdu?

HBO
HBO

Game of Thrones hayranlarının yıllardır merak ettiği Kralın Toprakları’ndaki destansı savaşın akıbetinin ne olacağı sorusu nihayet dizinin 6. ve final bölümünde cevap buldu.
Geçen haftaki bölümde Daenerys Targaryen babasının izinden giderek Deli Kraliçe olmak için binlerce masum kişiyi öldürmüştü.
Bu tartışmalı ve şaşırtmalı kurguda Jon Snow Dany’nin hayatına son verdikten sonra, öfke ve kederinden Demir Taht’ı imha eden Drogon’un Dany’nin ölü bedenini taşımasını izledi.
Böylece Demir Taht bir hiç oldu: Ancak yine de Altı (evet artık altı, yedi değil) Krallığın hala onları yönetecek bir kral veya kraliçeye ihtiyacı var.
Bu durumdan fayda sağlayan kişi de hayranların hiç beklemediği biri oldu.  
Indepednent Türkçe'nin haberine göre tahminler genellikle Daenerys, Jon Snow, Sansa Stark veya Tyrion’un Demir Taht’a oturacağı veya tahtın boş kalacağı yönündeydi.
Ancak Tyrion, sağ kalanları Demir Taht’a oturması gereken kişinin süreç içinde demokrasiyi getirme ihtimali olan Bran olduğuna (bir şekilde) ikna etti. Bran'in “hafıza” olduğunu söyleyen Tyrion, onun gelecekte de herkesi yönetebileceğini belirtti.
Artık “hiçbir şey” istemediğini ve aslında Bran Stark bile olmadığını defalarca yineleyen Bran ise, duygusuzluğu bir beceri olarak algılanan adil ve bilge bir yönetici olabilecek.
Game of Thrones serisinin ana temalarından biri insanı insan yapan aşk, kibir ve benzeri özelliklerinin, insanın doğası gereği en zayıf yönleri olduğuydu.  



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe