Gürcistan’da ara seçimleri iktidar kazandı

Gürcistan’da ara seçimleri iktidar kazandı
TT

Gürcistan’da ara seçimleri iktidar kazandı

Gürcistan’da ara seçimleri iktidar kazandı

Gürcistan’ın belirli şehirlerinde yapılan ara seçimlerin hepsini iktidardaki Gürcü Hayali Partisi kazandı. Tiflis’in Mtatsminda ilçesinde yapılan milletvekili seçiminde yüzde 51 barajı geçilemediği için seçimin ikinci turu 13 Haziran'a bırakıldı. 
Gürcistan’da halk, 8 kentin belediye meclisi üyelerini, 5 kentin belediye başkanını ve başkent Tiflis’in Mtatsminda ilçesi milletvekilini seçmek üzere Pazar günü sandık başına gitti. Sayımların ardından açıklama yapan Gürcistan Merkez Seçim Komisyonu (MSK), seçimlerin yapıldığı tüm bölgelerde iktidar Gürcü Hayali Partisinin kazandığını duyurdu. Ancak başkent Tiflis’in Mtatsminda ilçesindeki milletvekili seçiminde hiçbir adayın yüzde 51’den fazla oy alamaması nedeniyle ikinci turun 13 Haziran’da yapılacağı duyuruldu. 
Seçimlerde en fazla dikkati çeken Türklerin yaşadığı Marneuli kenti ve eski First Lady Sandra Roelofs’un aday olduğu Zugdidi şehri oldu. Marneuli'de Gürcü Hayali Partisinin Türk adayı Zaur Darğallı oyların yüzde 78,68’ini alarak birinci olurken, Agil Mustafayev yüzde 11,49 ve Ahmet İmamkuliyev yüzde 7,54 oy aldı. 
Öte yandan Zugdidi kentinde Ulusal Birleşmiş Harekat Partisinden aday olan eski first lady Sandra Roelofs oyların yüzde 42,84’ini alarak, yüzde 54,18 oy alan rakibi Giorgi Şengelia'ya yenildi. 
Diğer şehirlerde de iktidar Gürcü Hayali Partisi seçimleri kazandı. 
Gürcistan'daki ara seçimleri, 402 bin 091 seçmenin kayıtlı olduğu 410 sandıkta yapıldı. Seçimlerin 6 bin 139 gözlemci, 7 uluslararası kuruluştan 47 temsilci ve bin 917 medya çalışanı tarafından izlendiği öğrenildi. 



Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
TT

Yaklaşık bin İsrailli İran adına casusluk yapıyor

İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024
İsrail polisi tarafından İran adına casusluk yaptığı şüphesiyle tutuklanan bir kişinin fotoğrafı yayınlandı, 9 Aralık 2024

İsrail gazetesi Haaretz dün, çoğu Yahudi yaklaşık bin İsrail vatandaşının para karşılığı İran adına casusluk yapmayı kabul ettiğini ortaya çıkardı.

Şimdiye kadar tutuklanan casusların çoğunun güvenlik sırlarına erişimi olmamasına ve verdikleri zararın nispeten sınırlı olmasına rağmen, İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet (Şabak) halen endişeli.

İsrailli güvenlik uzmanı Yossi Melman'a göre istihbarat servislerinin yetkilileri başlangıçta ‘düşmanla iş birliği yapanların’ toplumun uç kesimlerinden olduğunu düşünüyordu, ancak son zamanlarda ‘sıradan ve ana akımdan’ olarak tanımlanabilecek çok sayıda İsraillinin İran'la savaş sırasında bile İranlılarla temas kurmaya başladığı anlaşıldı.

Şabak ve Adalet Bakanlığı verilerine göre sadece geçtiğimiz yıl, İran adına casusluk yapmayı kabul eden İsraillilerin karıştığı 25'ten fazla olay ortaya çıkarıldı ve 35'ten fazla ciddi iddianame hazırlandı.

Pratikte casusluk vakalarının sayısı 7 Ekim 2023'ten bu yana iki katına çıkarken yaklaşık bin İsrailli, çoğunlukla sosyal ağlar aracılığıyla İran’ın casusluk servisleri tarafından temasa geçirildi.

Şimdiye kadar İran adına casusluk yaptığı suçlamasıyla sadece bir kişi hüküm giydi. Aşkelonlu eski bir iş adamı olan 72 yaşındaki Moti Mamman 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olaya karışanların geri kalanları ise halen yargılanmayı bekliyor. Bazıları ya İran tarafından gelen iletişim girişimlerini görmezden geldi ya da reddetti, bazıları ise yanıt verdi. Buna karşın Şabak müfettişleri bu kişileri erkenden tespit edip devam etmemeleri konusunda uyardı.

Öte yandan Haaretz’e göre bu kişilerin çok azı para ile kandırıldıktan sonra kendilerine verilen görevleri yerine getirdi.

Haaretz'in haberine göre Şabak, yaklaşık iki yıldır İranlı istihbarat servisleriyle irtibata geçmeyi kabul eden yüzlerce İsraillinin yanı sıra onlarla iş birliği yapmayı ve devlete ihanet etmeyi kabul edenleri de engellemek için mücadele ediyor. Şabak, şüphelileri engelleme ve tutuklama konusunda başarılı olsa da İsraillileri İran adına casusluk yapmaktan caydırma konusunda başarısız oldu. İşte bu nedenle Şabak ve Başbakanlık Ulusal Enformasyon Servisi, ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı daha önce eşi ve benzeri görülmemiş ve istisnai bir ulusal propaganda kampanyası başlatmaya karar verdi.

Kampanya, bir asker hakkında başka bir ülkenin ajanıyla irtibat kurma ve düşmana bilgi sağlama suçlarından dava açılmasından bir gün sonra başlatıldı. Söz konusu asker, önceden bilgi sahibi olarak savaş sırasında İranlı kuruluşlarla bağlantı kurmuş ve bir miktar para karşılığında roketleri engelleme, Demir Kubbe bataryaları ve İran roketlerinin iniş yerleri hakkında bilgi aktarmıştı.

Melman'a göre İran'ın İsrail vatandaşlarını kendi adına casusluk yapmak üzere işe alması, son yıllarda endişe verici bir şekilde genişlemiş, muvazzaf ve yedek askerler de dahil olmak üzere çeşitli dini, etnik ve yaş gruplarından İsrail toplumunun geniş kesimlerini kapsar hale geldi.

Melman, İsrail tarihinde Sovyetler Birliği lehine ideolojik olarak motive edilen önceki casusluk vakalarından farklı olarak, olaya karışanların çoğunun ortak paydasının işin maddi karşılığı olduğunu söyledi. Bu değişimin İsrail toplumundaki değerler krizini ve toplumsal dayanışmadaki çöküşü yansıttığını belirten Melman, bu durumun yetkilileri ‘Kolay Para, Yüksek Fiyat’ başlıklı bir medya farkındalık kampanyası başlatmaya ittiğini söyledi.

Devlete ve kurumlarına karşı artan güvensizlik duygusunun ve caydırıcılık eksikliğinin bu olgunun daha da şiddetlenmesine katkıda bulunduğunu ifade eden Melman, bu durumu temel toplumsal değerlere bağlılığın azaldığının tehlikeli bir göstergesi olarak nitelendirdi.