Akar ve Şoygu, İdlib’deki son gelişmeleri görüştü

Akar ve Şoygu, İdlib’deki son gelişmeleri görüştü
TT

Akar ve Şoygu, İdlib’deki son gelişmeleri görüştü

Akar ve Şoygu, İdlib’deki son gelişmeleri görüştü

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, İdlib'deki son gelişmeler, bölgede gerginliğin azaltılması için alınacak tedbirler ve bölgesel güvenlik konularını ele aldı.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İdlib’teki son gelişmeler ve bölgede gerginliğin azaltılması için alınacak tedbirler başta olmak üzere bölgesel güvenlik konuları, Soçi’de imzalanan mutabakat kapsamında değerlendirildi.
17 Eylül 2018’de ise Türkiye ve Rusya, İdlib’teki ateşkesin pekiştirilmesi ve muhalif grupların İdlib'deki cephe hattından ağır silahlarının çekilmesi için Soçi Anlaşması’nı imzalanmıştı.
Ancak Moskova, başta Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) olmak üzere radikal grupların İdlib’ten çıkarılmaması konusunda Ankara’yı sorumlu tutuyor. Rusya, bu nedenle, rejimin İdlib’te bu gruplara yönelik operasyonlarını destekliyor. Moskova, ayrıca İdlib'deki HTŞ hedeflerine yönelik hava saldırılarının Türkiye ile koordineli şekilde düzenlendiğini öne sürüyor.
Akar ve Rus mevkidaşı arasındaki telefon görüşmesi, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR), Rusya’nın Suriye'nin kuzeybatısında gece saatlerinde düzenlediği hava saldırılarında 10 sivilin hayatını kaybettiğini açıklamasının ardından geldi.
Rejim tek taraflı ateşkes ilan etti
Suriye’deki Rus Uzlaşma Merkezi ise Suriye rejiminin 18 Mayıs’tan itibaren İdlib bölgesinde tek taraflı olarak ateşkes ilan ettiğini duyurdu.
BM’den insani felaket uyarısı
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), cuma günü düzenlenen acil toplantısında, şiddetin devam etmesi halinde ‘insani felaket riskiyle’ karşı karşıya kalınacağı konusunda uyarıda bulundu.
Rejim güçleri, Rusya ve İran'a bağlı milisler, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içerisindeki Hama kırsalında muhaliflerin kontrol ettiği alanlara geniş bir saldırı başlatmıştı.
Türkiye’nin göç endişesi
Türkiye ise yaklaşık 4 milyon sivilin yaşadığı İdlib'deki yaşanacak yeni bir insani felaketin büyük bir göç dalgasına yol açacağından endişe ediyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Türkiye’nin Soçi anlaşmasını uygulamaya ve Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde ateşkesi korumaya istekli olduğunu dile getirerek, aynı zamanda Suriye sınırında yeni bir göç dalgasına yol açılmaması için bölgede herhangi bir gerilim yaşanmasını istemiyor.
Kaynaklar, bu bağlamda, Moskova ile yapılan yoğun istişarelerin, Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki durumun korunması ve Soçi anlaşmasının tam olarak uygulanmasını amaçladığını da belirtti.
Diğer taraftan gözlemciler, rejimin İdlib’in kontrolünü ele geçirmesini önlemek için Türkiye’nin Soçi anlaşmasının uygulama süresini uzatmak istediğini öne sürdü.
Radikal grupların İdlib’in yanı sıra Halep-Şam arasında uzanan M5 ve Lazkiye'ye uzanan M4  otoyolundan çekilmediğinin altını çizerek, anlaşmanın henüz hayata geçirilmediğine dikkat çeken gözlemciler, anlaşma kapsamında bu konudan Türkiye’nin yükümlü olduğunu hatırlattı.



Avustralya, İran Devrim Muhafızları'nı terörü destekleyen organizasyon listesine ekledi

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)
TT

Avustralya, İran Devrim Muhafızları'nı terörü destekleyen organizasyon listesine ekledi

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong (Arşiv- AP)

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, bugün yaptığı açıklamada, istihbarat değerlendirmesinin Avustralya'daki Yahudilere yönelik saldırıları organize ettiği sonucuna varmasının ardından, ülkesinin İran Devrim Muhafızları'nı terörü destekleyen organizasyonlar listesine eklediğini söyledi.

Avustralya, ağustos ayında İran'ı Sidney ve Melbourne'de iki anti-Semitik kundaklama saldırısı düzenlemekle suçlamış ve Tahran büyükelçisine salı günü ülkeyi terk etmesi için yedi gün süre vermişti. Bu, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk sınır dışı etmeydi.


Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.