İranlılar savaş ihtimaline karşı gıda stoku yapıyorhttps://turkish.aawsat.com/home/article/1737576/iranl%C4%B1lar-sava%C5%9F-ihtimaline-kar%C5%9F%C4%B1-g%C4%B1da-stoku-yap%C4%B1yor
İranlılar savaş ihtimaline karşı gıda stoku yapıyor
Devrim Muhafızları ve İran ordusu Birinci Körfez Savaşı’nın yıldönümünü Humeyni’nin mezarı başında anıyor
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
İranlılar savaş ihtimaline karşı gıda stoku yapıyor
Devrim Muhafızları ve İran ordusu Birinci Körfez Savaşı’nın yıldönümünü Humeyni’nin mezarı başında anıyor
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri yaptığı açıklamada, İranla ABD arasında olabilecek bir çatışmanın “irade savaşı” olacağını söyleyerek düşmanların herhangi bir macerasına ezici karşılıkla cevap verileceğini söyledi.
Genelkurmayın açıklamasından saatler önce Devrim Muhafızları Yardımcısı Ali Fadavi, güçlerinin Hürmüz boğazının kuzeyini elinde tuttuğunu açıklamıştı.
Fadavi’nin bu açıklaması Trump’ın “İran savaş istiyorsa bu onun sonu olacaktır. Bir daha asla ABD’yi tehdit etme” tweetine verdiği ilk karşılık oldu.
Trump, İran’ın nükleer ve füze programıyla ilgili yeni kısıtlamalar içeren bir anlaşma için müzakere masasına oturmasını istiyor.
İki taraf arasındaki cedel devam ederken hem İran hem de Amerika halklarına savaş istemedikleri mesajı veriyor.
Reuters’e göre sokaktaki İranlı vatandaşlar, yeni yaptırımların doğuracağı sonuçlardan dolayı oldukça gergin durumdalar.
İranlılar Reuters’e verdikleri bilgiye göre İran sokaklarında ve sosyal medyada sıcak tartışmalar yaşanıyor.
Bir İran firmasına danışmanlık yapan Nimet Abdullah Zadeh,” savaş ihtimali İran’da taksi, otobüs ve sokaklarda tartışılan ana konu oldu. İnsanlar İran ekonomisinin bozulmasından çok İran ile Amerika’nın savaşa girme ihtimalinden dolayı psikolojik gerginlik yaşıyor” dedi.
Savaş hayaletinin yeniden döndüğü bir ortamda İranlılar gün be gün yaptırımların etkileriyle karşılaşıyorlar. Savaş ihtimaline karşı İranlılar temizlik, pirinç ve konserve ürünlerini stokluyor.
Devlet televizyonunda insanlara malları stoklamamaları için çağrı yapılıyor fakat insanlar işten eve elleri dolu olarak dönüyor ve süper marketlerin rafları boşalmış durumda.
38 yaşındaki Şahin Melani, “askeri müdahalenin kesinlikle demokrasi getirmeyeceğine” inanıyor ve şöyle diyor: “İnsanlar bunu kendileri yapmak zorunda. Eğer kişi savaş tehdidinden gerçekten endişe duyuyorsa İran’da laik demokratik bir iktidar için savaşmak zorunda. İslam Cumhuriyeti iktidarda kaldığı sürece savaş hayaleti İran’da kamp kuracak.”
Faaliyetlerinden dolayı hapse girip çıkmış ismini açıklamak istemeyen bir aktivist, savaş ve yaptırımların madalyonun iki yüzü olduğunu belirterek “yaptırımların ağırlığını işçi sınıfı çekecek” diyor.
Bazı İranlılar, 2015 tarihinde Amerikan Başkanı olan Barak Obama’nın baskıları sonucunda İran’ın anlaşma masasına oturması gibi bu yeni yaptırımlar sonucunda da anlaşmaya gidileceği beklentisi içinde.
Bazıları ise liderlerinin Trump’ın yaptırımlarına karşı aynı yolda yürümeyeceklerine inanıyor. İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif bu hafta CNN televizyonuna verdiği röportajda “İran’ın müzakereler konusunda iyi niyetle davrandığını ancak İran’ın sözünü tutmayanlarla diyaloğa hazır olmadığını” söyledi.
Müzakere denklem dışı olsa da İran liderleri savaş ihtimalini dışlıyor. Örneğin, İran’ın "Devrim Rehberi" Ali Hamaney birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Amerika’nın İran’a saldırmayacağı çünkü menfaatlerine uygun olmadığını” söyledi.
Öte yandan Tahran’da Ali isminde İranlı bir üniversite öğrencisi ABD işgaline karşı çıkanların aksine, ekonomik sorunların bitmesinin tek çözümünü rejimin yıkılmasına bağlıyor ve böylelikle intikamını alacağını söylüyor. Ali, “üniversitedeki arkadaşlarıma tek yolun silahlı mücadele olduğunu söylüyorum. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok” diyor.
Hamaney ve Netanyahu arasındaki Trump Ateşkesi: Zorlukların boyutları neler?https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5157843-hamaney-ve-netanyahu-aras%C4%B1ndaki-trump-ate%C5%9Fkesi-zorluklar%C4%B1n-boyutlar%C4%B1-neler
Hamaney ve Netanyahu arasındaki Trump Ateşkesi: Zorlukların boyutları neler?
ABD Başkanı Donald Trump birkaç gün önce İran’ın nükleer tesislerini vurmaları için bombardıman uçaklarını İran semalarına gönderdiğinde, ülkesinin müttefiki İsrail'e Tahran’ın nükleer programını durdurmada yardımcı olabileceğini ve uzun süredir verdiği uzun süreli bir savaşa girmeyeceğine dair sözünü tutabileceğini umuyordu.
Reuters'ın Washington'dan bildirdiğine göre bombardımandan sadece birkaç gün sonra, Trump'ın dün İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşması yapıldığına dair yaptığı sürpriz açıklama, Tahran'daki yöneticileri müzakere masasına geri döndürmeyi başardığını düşündürüyor.
Ancak, cevaplanmamış birçok önemli soru hala cevaplanmayı bekliyor. Bunlardan biri, aralarında yıllardır süren ‘gölge savaşı’ son 12 gün içinde karşılıklı hava saldırılarına dönüşen iki düşman taraf arasında herhangi bir ateşkesin gerçekten yürürlüğe girebileceği ve devam edebileceği sorusudur.
Tarafların üzerinde anlaştığı ve Trump'ın sosyal medyada ‘tam ve kapsamlı ateşkese’ yaklaştığını duyurduğu coşkulu paylaşımında bahsedilmeyen şartlar da halen belirsizliğini koruyor. ABD ve İran'ın başarısız nükleer müzakereleri yeniden canlandırıp canlandırmayacakları da bilinmiyor. Birçok uzmanın, ABD ve İsrail'in bombardımanından kurtulmuş olabileceğini düşündüğü İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının akıbeti de halen belirsiz.
Eski ABD Ulusal İstihbarat Servisi Ortadoğu Sorumlusu Yardımcısı Jonathan Panikoff, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“İsrailliler hedeflerinin çoğunu gerçekleştirdi, İran ise bir çıkış yolu arıyor. ABD bunun sonun başlangıcı olmasını umuyor. Zorluk, bundan sonra ne olacağına dair bir strateji belirlemekte yatıyor.”
Trump'ın açıklaması, daha geniş çaplı bir bölgesel savaşın patlak verme endişelerini uyandıran çatışmanın sona ermesi umutlarını güçlendirmiş olsa da üzerinde anlaşmaya varılan hususlar hakkında halen soru işaretleri bulunuyor.
İsrail ordusu, bu sabah erken saatlerde İran'dan İsrail'e doğru fırlatılan füzeleri tespit ettiğini açıkladı. İsrail acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı, Beerşeba'daki bir binaya yapılan füze saldırısının can kaybına yol açtığını bildirdi.
Trump, İsrail ile İran arasındaki ateşkesin ‘yürürlüğe girdiğini’ açıkladı ve iki ülkeye ateşkesi ihlal etmemeleri çağrısında bulundu.
İsrail ordusu ateşkesi kabul ettiğini açıkladı ve ‘tehlike hala devam ediyor’ uyarısında bulundu. İran Dışişleri Bakanı ise İsrail saldırılarını durdurmadıkça çatışmaların sona ermeyeceğini söyledi.
İsrail ordusu, Tel Aviv hükümetinin 12 gün süren gerginliğin ardından ABD Başkanı Trump’ın İran ile ateşkes önerisini kabul etmesine rağmen ‘tehlike hala devam ediyor’ uyarısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı hbaere göre İsrail Ordu Sözcüsü Avi Dvrin televizyon ekranlarından yaptığı açıklamada, Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in tüm orduya yüksek seviyede hazırlıklı olmalarını ve ateşkesin ihlaline karşı sert bir şekilde yanıt vermeleri talimatını verdiğini söyledi. Dvrin, “İç Cephe Komutanlığı’nın talimatlarında herhangi bir değişiklik olmadığını vurgulamak isterim. Talimatlara uyulması gerekiyor. Zira tehlike hala devam ediyor” diye ekledi.
Öte yandan İranlı bir yetkili daha önce Tahran’ın ateşkesi kabul ettiğini doğruladı. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İsrail saldırılarını durdurmadıkça çatışmaların sona ermeyeceğini söyledi.
İran’ın İsrail'in güneyine düzenlediği saldırı sonrası meydana gelen yıkım, 24 Haziran 2025 (AFP)
Ancak tüm bunlar, Trump ve ona sadık olanların, ‘güç yoluyla barış’ olarak adlandırdıkları dış politika yaklaşımının büyük bir başarısı olarak gördükleri bu durumu kutlamalarını engellemedi.
Trump, İsrail'in İran'ın nükleer silah geliştirmeye yaklaştığı yönündeki tahminlerini desteklemişti. Ancak Tahran bunu uzun süredir reddediyor.
ABD istihbarat teşkilatları, bu yılın başlarında İran'ın nükleer silah üretmediğini değerlendirdiklerini açıklamıştı. Yakın bir kaynak, ABD istihbarat raporlarına göre geçtiğimiz hafta Reuters’a bu görüşün değişmediğini söyledi.
Trump'ın bu açıklaması, İran'ın Katar'daki ABD’nin kullandığı el-Udeyd Hava Üssü’ne füze saldırısı düzenlemesinden sadece birkaç saat sonra yaptı. İran, bu saldırıyla, hafta başında ABD'nin İran'ın yeraltındaki nükleer tesislerine 30 bin ton ağırlığındaki delici bombalar atmasına misilleme yaptı.
Kaynaklar, Trump yönetimi yetkililerinin İran'ın dünkü misillemesinin ABD ile gerginliğin tırmanmasını önlemek için hesaplanmış bir yanıt olduğunu düşündüklerini söyledi.
Trump, İsrail ve İran ile görüşmeler yapılması çağrısında bulundu. Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili, İsrail'in İran'ın yeni saldırılar düzenlememesi koşuluyla ateşkesi kabul ettiğini söyledi. İsminin açıklanmamasını isteyen yetkili, İran'ın başka saldırılar düzenlemeyeceğini belirttiğini aktardı.
Yetkili, Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile doğrudan görüştüğünü, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Özel Temsilcisi Steve Wiggert'in İran ile doğrudan ve dolaylı olarak temas halinde olduğunu da sözlerine ekledi. Katar arabuluculuk yaptı ve İranlılarla iletişime geçilmesine yardımcı oldu.
Beyaz Saray yetkilisi, İran'ın da ‘çok zayıf durumda’ olduğu için ateşkesi kabul ettiğini söyledi. İranlılar, İsrail'in nükleer ve askeri tesisleri bombalamasının yanı sıra önde gelen nükleer bilim adamlarına ve üst düzey komutanlarına suikastlar düzenlenen günler yaşadı.
Fordo Nükleer Tesisi’nin ABD tarafından bombalanmasının ardından havadan çekilmiş bir fotoğrafı (Reuters aracılığıyla elde edilen Maxar tarafından sağlanan havadan görüntüler)
Trump, son birkaç gün içinde İran'da ‘rejim değişikliği’ olasılığından da açıkça bahsetti.
Üç İsrailli yetkili daha önce, İsrail hükümetinin İran'a yönelik kampanyasını yakında sona erdirmeyi hedeflediğini belirtmiş ve bu mesajı ABD'ye iletmişlerdi. Ancak bu konuda Tahran’a çok şeyin bağlı olduğu düşünülüyor.
Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası İleri Araştırmalar Fakültesi Ortadoğu uzmanı Laura Blumenfeld, Washington'da Reuters'a verdiği demeçte, “Trump ‘dünya barışı’ ilan ettiğine göre Netanyahu'nun buna açıkça karşı çıkması zor olacak” dedi.
Tahran'ın dünyanın en önemli petrol arterlerinden biri olan Hürmüz Boğazı'nı kapatarak, Ortadoğu'daki birçok Amerikan askeri üssüne saldırarak ve vekillerini harekete geçirerek karşılık vereceğinden endişe ediliyordu.
Trump'ın daha önce eşi ve benzeri görülmemiş şekilde İran'ın nükleer tesislerini bombalama kararı alması uzun süredir kaçınacağına söz verdiği bir adımdı. Çünkü bu, büyük bir dış savaşa askeri müdahale anlamına geliyor.
Trump, başkanlık görevine başladığından bu yana dış politikasında attığı en büyük ve belki de en tehlikeli adımda, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nde ana binayı hizmet dışı bırakabileceğine inanmakla kalmadı, aynı zamanda ABD'ye karşı hesaplı bir tepki çekmemeyi de hedefledi.
Tahran'ın dünyanın en önemli petrol arterlerinden biri olan Hürmüz Boğazı'nı kapatarak, Ortadoğu'nun birçok noktasındaki Amerikan askeri üssüne saldırarak ve dünyanın çeşitli bölgelerinde Amerikan ve İsrail çıkarlarına karşı ajanlarını harekete geçirerek karşılık vereceğinden endişe ediliyordu.
Eğer Trump, İsrail-İran çatışmasını dizginleyebilirse ABD Kongresi'ndeki Demokratların eleştirilerini yatıştırabilir ve seçim vaatlerine aykırı olan bombardıman konusunda “Amerika'yı yeniden büyük yapalım” (Make America Great Again-MAGA) sloganını savunan Cumhuriyetçi tabanındaki müdahale karşıtı kanadı sakinleştirebilir. Bu aynı zamanda yasadışı göçmenleri sınır dışı etmek ve ticaret ortaklarına karşı gümrük vergisi savaşı başlatmak gibi politika önceliklerine yeniden odaklanmasına da olanak tanıyacak.
Ancak Trump ve yardımcıları İran meselesini ve bu meselenin ortaya çıkardığı soru işaretlerini görmezden gelemeyecekler.
ABD’nin Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimlerinin Ortadoğu müzakerelerine katılan eski müzakerecisi Dennis Ross, yaptığı değerlendirmede, “Ateşkes devam edecek mi? Evet, İranlılar buna ihtiyaç duyuyor ve İsrailliler, İsrail ordusunun belirlediği hedef listesini büyük ölçüde tamamladı” dedi.
Ancak engeller hala devam ediyor. İran'ın büyük ölçüde zayıfladığını söyleyen Ross, “Ancak nükleer ve balistik füze programlarının geleceği ne olacak? Yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stoklarına ne olacak? Müzakereler gerekecek ve bu sorunların çözümü kolay olmayacak” yorumunda bulundu.