Suudi Arabistan’da toplumsal uzlaşıyı bozanlara 5 bin riyal para cezası

Toplumsal uzlaşı sistemi, Suudi Arabistan değerlerine, geleneklerine ve kültürüne saygı duyulması gerektiğini vurguluyor (Şarku’l Avsat)
Toplumsal uzlaşı sistemi, Suudi Arabistan değerlerine, geleneklerine ve kültürüne saygı duyulması gerektiğini vurguluyor (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’da toplumsal uzlaşıyı bozanlara 5 bin riyal para cezası

Toplumsal uzlaşı sistemi, Suudi Arabistan değerlerine, geleneklerine ve kültürüne saygı duyulması gerektiğini vurguluyor (Şarku’l Avsat)
Toplumsal uzlaşı sistemi, Suudi Arabistan değerlerine, geleneklerine ve kültürüne saygı duyulması gerektiğini vurguluyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’daki yetkililer, ülke genelindeki toplumsal uzlaşı sistemini ihlal edenlerin 5 bin riyal para cezasına çarptırılacağını açıkladı.
Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Şura Konseyi’nin tasarıyı onaylamasının ardından toplumsal uzlaşı sistemini 9 Nisan’da onayladı. Düzenlemeye göre, toplumsal uzlaşı, temel yönetim kanunlarında öngörülen temellere ve maddelere göre, toplumun değerlerini, ilkelerini ve kimliğini ifade eden bir grup davranış ve etik anlamına gelir.
Bu sistemde amaç, halkın uzlaşısını sağlamak, başkalarının özgürlüklerine saygı duymak, insanların mahremiyetini göz önünde bulundurarak hareket etmek, kamusal alanlarda mahremiyetine saygı duymaktır.
Sistem kapsamında, herkesin halka açık yerlerde Krallık’ın değerlerine, geleneklerine ve kültürüne saygı göstermesi gerektiği belirtilerek, halka açık yerlerde halkın huzurunu ve düzenini bozan hareket, söz ve davranışlarda bulunmanın yasaklandığı belirtildi.
Toplumsal uzlaşıyı ihlal edenler 5 bin riyale kadar para cezasına çarptırılacak. Aynı suçun tekrarlanmasıyla birlikte verilen para cezası ikiye katlanacak. Yönetmeliğe göre para cezası, kafe, restoran, sinema, tiyatro, müze gibi halka açık yerlerde toplumsal uzlaşıyı bozan kişilere uygulanacak.
Yönetmeliğin geçtiğimiz ay kabul edilmesinin ardından Şura Konseyi üyesi Dr. Mustafa eş-Şemri, bu kararın ülkenin çeşitli alanlarda karşılaştığı hızlı gelişmelere cevaben alındığını söyledi.
Eş-Şemri Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, ülkede devam eden kültürel açıklığın, programların, 2030 Vizyonu ve 2020 Ulusal Geçiş Programını kapsayan girişimlerin, eğlence ve kültürel faaliyetlerin tamamının özel bir dikkat gerektirdiğini söyledi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.