Brexit, Theresa May’i koltuğundan etti

Theresa May
Theresa May
TT

Brexit, Theresa May’i koltuğundan etti

Theresa May
Theresa May

İngiltere Başbakanı Theresa May’in görevini bırakmasının Brexit krizini daha da derinleştireceğine yönelik görüşler artamaya başladı. May’in yerine gelecek yeni başbakanın ABD’den ayrılış konusunda daha sert bir tavır ortaya koyacağı tahmin edilirken beklenirken bu durumun Avrupa Birliği ile var olan gerginliği daha da artırması bekleniyor. Hatta bu gelişmenin, İngiltere muhalefetindeki İşçi Partisi’nin de talep ettiği erken parlamento seçimlerine yol açabileceği kaydediliyor. Bu seçimin nasıl sonuçlanacağı ise belirsizliğini koruyor.
Theresa May’dan sonra başbakanlık koltuğu için adı geçen adayların çoğu, AB’nin İngiltere ile geçen kasım ayında imzaladığı anlaşma için görüşme masasına oturmayacağını yönündeki açıklamasına rağmen ayrılık konusunda daha sert bir tavır sergilemek istiyor.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Hollanda Başbakanı Mark Rutte AB’nin Theresa May’den sonra göreve gelecek kişiyle Brexit konusunda müzakere masasına oturmayacağını söyledi. May’in Brexit anlaşmasını İngiliz Parlamentosu’nda onaylatılmasında üç kez başarısız olmasını gerekçe göstererek açıkladığı istifasının üzerinden saatler geçtikten sonra Lahey’de düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Rutte “Brexit anlaşması için yeniden müzakere masasına oturulması mümkün değil” dedi. İngiltere’nin AB’den ayrılma süreci nedeniyle yaşanan belirsizliğin azalacağı yerde arttığını belirten Rutte “Hollanda her türlü senaryoya hazır. Bu senaryolar arasında İngiltere’nin anlaşma yapmadan AB’den ayrılması da bulunuyor” ifadesini kullandı.
Rutte, sorunun May’den değil İngiltere’nin Brüksel ile anlaşma yapılması için koyduğu sert şartlardan kaynaklandığını belirterek istifa kararını açıklamasının ardından İngiltere Başbakanı ile görüştüğünü söyledi. Rutte açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün sabah May’i aradım ve kendisine son yıllarda yaptıklarının çok cesurca olduğunu ve Brüksel ile anlaşmaya varabilmek için çok zor şartlar altında çalıştığını söyledim.”
Rutte’nin sergilediği tutum, Avrupalı liderlerin şu ana kadar ortaya koyduğu tavırlar arasında en serti olarak öne çıkıyor. Rutte bu açıklamalarıyla May’in ardından başbakanlık koltuğuna geçmek isteyen ve Brüksel ile Brexit konusunda tekrar müzakere masasına oturmak için çalışacaklarını açıklayan adayları çıkmaza sürüklüyor.
May sonrasında İngiltere Başbakanlığı için en güçlü aday olarak öne çıkan eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson, konu hakkında ilk açıklama yapan isim oldu. Johnson, AB’yi yeni bir anlaşmaya zorlamak için İngiltere’nin anlaşmasız bir şekilde birlikten ayrılmaya hazırlanması gerektiğini belirtti. Johnson “Yeni başbakanımızın görevi İngiltere’yi doğru bir şekilde AB’den çıkarmak ve Brexit sürecini başarılı bir şekilde tamamlamaktır” dedi.
İsviçre’de düzenlenen ekonomi forumunda muhafazakâr parti içindeki Brexit destekçilerine hitap eden Johnson “31 Ekim’de AB’den anlaşmalı ya da anlaşmasız bir şekilde ayrılacağız” iadesini kullandı. Bu gelişmelerle birlikte İngiltere’nin 2019’un ilerleyen sürecinde AB’den anlaşmasız bir şekilde ayrılma ihtimali de artmış oldu.
Theresa May açıklamasını Downing Street’teki konutunun önünde yaptı. Üzüntülü olduğu gözüken May “Brexit sürecini tamamlayamamam benim için çok üzücü bir durum. Ve bu daima da böyle olacak” dedi.
Gözyaşlarını gizlemeye çalışan May açıklamasında şunları söyledi:
“Benden sonra göreve gelecek kişinin referandum sonuçlarına uygun bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Hayatımdaki en onur duyduğum dönemi yaşadığım görevimi yakında bırakacağım. İngiltere’nin ikinci kadın başbakanıydım. Eminin benden sonra da kadın başbakanlar gelmeye devam edecek. İstifa ediyorum ama hiçbir kimseye kırgınlığım yok. Bilakis çok minnettarım. Çünkü sevdiğim ülkeme hizmet etme imkânım oldu.”
İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, May’in istifa açıklamasından sonra yaptığı açıklamada iktidardaki muhafazakâr partinin başkanlığı için aday olacağını duyurdu.
AB üyeliğini gönülsüz bir şekilde destekleyen ve 2016’da yapılan referandum sonrasındaki çalkantılı dönemde göreve gelen May verdiği siyasi taahhütleri yerine getiremeden istifa etti. May’in başlıca vaadi, İngiltere’yi AB’den çıkarmak ve ayrılıkları sonlandırmaktı.
Muhalefetteki İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn yaptığı açıklamada yeni başbakanın halkın ülkesinin geleceğini belirlemesine izin verilmesi için erken parlamento seçimleri yapması gerektiğini söyledi.
Bu gelişmeler May’in arkasında ayrılık ve krizlerle bulaşan bir ülke bıraktığını gösteriyor. Zira İngiltere’nin AB’den ayrılması için son tarih 31 Ekim.
İspanya, İngiltere’nin AB’den ayrılmasını engellemenin neredeyse imkânsız olduğu görüşünde. AB’den yapılan açıklamada ise Brexit anlaşmasında hiçbir değişiklik yapılmayacağı vurgulandı. İrlanda Dışişleri Bakanı Simon Coveney AB’nin mevcuttakinden daha iyi bir Brexit anlaşması yapılmayacağı yönündeki tutumuna dikkat çekti.
Gelişmeler bahis şirketlerinin de ilgisini çekti. Bahis şirketleri, Johnson’ın yeni başbakan olma ihtimalinin yüzde 40 olduğunu söylüyor.
İngiltere Başbakanlığı için diğer bir aday ise ayrılık destekçilerinden olan eski Brexit Bakanı Dominic Raab.
May ülkenin modern siyasi tarihinin en karışık dönemlerinden olan İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra görevinde en az kalan başbakan unvanını alacak.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moodys çalışanı analist Sarah Carlson, May’in açıklamasının Brexit çevreleyen belirsizliği derinleştirdiğini söyledi. İngiltere’nin AB’den anlaşmasız bir şekilde ayrılma tehlikesinin arttığını belirten Carlson, muhafazakârların bu hafta yapılacak ve sonuçları pazar günü geç saatlerde açıklanacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde çok kötü bir sonuç alacağını tahmin ettiğini savundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da görev süresinde yaptığı çalışmalardan dolayı Theresa May’e teşekkür etti. Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“May, ülkesinin çıkarları doğrultusunda AB’den ayrılma sürecini tamamlamak için cesur bir şekilde çalıştı. Fransa, yeni İngiltere Başbakanı ile ikili ve Avrupa meselelerinde birlikte çalışmaya hazır. Bu kararın sonuçlarını tahmin etmek için vakit henüz erken. Ancak biz AB’nin ilkelerini uygulamaya devam edeceğiz. Bu ilkelerin başında AB’nin düzgün çalışmasını sağlamak var.”
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Sözcüsü Martina Fitz tarafından yapılan açıklamada Merkel’in mevkidaşı Theresa May’in İngiliz Parlamentosu üyelerini Brexit planı konusunda ikna edememesinin ardından aldığı istifa kararına saygı duyduklarını söyledi. Sözcü konuya dair şu açıklamada bulundu:
“Almanya Başbakanı Angela Merkel, İngiliz hükümeti ile olan sıkı iş birliğini korumak istiyor. İstifa, İngiltere’nin iç siyasetinin konusudur.”



Lavrov sansürlenen röportajında neler dedi?

Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)
Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)
TT

Lavrov sansürlenen röportajında neler dedi?

Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)
Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)

Corriere della Sera, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la özel röportaj yaptı.

İtalyan gazetesi sonrasında 75 yaşındaki diplomatın tartışmalı argümanlar dile getirip propaganda yaptığını öne sürerek bu röportajı yayımlamaktan vazgeçti. 

Rusya Dışişleri Bakanlığı, röportajın tamamını kendi internet sitesinde yayımladı. 

Rusya lideri Vladimir Putin'le ABD Başkanı Donald Trump'ın önceki haftalarda Budapeşte'de yapmaları beklenen zirveden niye vazgeçildiği sorulduğunda Lavrov, Washington-Moskova temasları yolunda giderken karşı tarafın görüşmekten caydığını söyledi: 

ABD liderinin Budapeşte zirvesini iptal etmesi ya da ertelemesinden önce ona kim, nasıl gizli raporlar sundu, bilmiyorum. Rusya'nın müzakerelere hazır olmadığını ya da Anchorage görüşmesinin sonuçlarını sabote ettiğini öne süren, bariz yalan haberlerin de sorumluluğunu almayacağım. Lütfen neler yaşandığını yanıltıcı bir şekilde anlatıp, Moskova'yı suçlayan Financial Times'la konuşun.

Birleşik Krallık merkezli gazete, Moskova'nın Ukrayna'ya dair taleplerinde ısrarı üzerine zirvenin ABD tarafından iptal edildiğini kaynaklarına dayandırdığı 31 Ekim tarihli haberde öne sürmüştü.

Lavrov, "Eğer Alaska zirvesinde iyi bir şekilde detaylandırılmış sonuçları gerçekten temel alacaksa Budapeşte'de bir başka Rusya-ABD zirvesi yapmaya hazırız. Tarih henüz belli değil. Rusya-ABD temasları sürüyor" ifadesini de kullandı.

Trump ve Putin, 15 Ağustos'ta Alaska'nın Anchorage kentinde bir araya gelmişti.

İki lider de görüşmeden sonra olumlu ifadeler kullansa da Ukrayna'nın bazı topraklarından vazgeçmesi gibi kilit meselelerde karar alınıp alınmadığı açıklanmamıştı. 

Corriere della Sera'ya verdiği röportajda Rus bakan, Moskova'nın taleplerinin değişmediğini öne sürdü. Ukrayna'nın tarafsızlığını koruması, nükleer silah sahibi olmaması, topraklarındaki Ruslar ve azınlıkların haklarını çiğnememesinde ısrar ettiklerini vurguladı.

Batı'nın Ukrayna'da kendilerine karşı vekalet savaşı verdiğini öne süren Lavrov, tüm "Rusofobik" eğilimlerine rağmen Avrupa'yla ilişkileri karşılıklı saygı çerçevesinde düzeltmeye hazır olduklarını iddia etti.

Lavrov'un Kiev yönetimi ve Avrupa ülkeleri için "Nazi ideolojisine bel bağlıyorlar" gibi ifadeler kullanması da dikkat çekti. 
 

Independent Türkçe, RT, Financial Times 


Zelenskiy: "Putin 5 yıl içinde Avrupa'da büyük bir savaş çıkaracak"

Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)
Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)
TT

Zelenskiy: "Putin 5 yıl içinde Avrupa'da büyük bir savaş çıkaracak"

Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)
Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)

Maryam Zakir-Hussain 

Volodimir Zelenskiy, Ukrayna'nın müttefiklerine seslendiği ivedi bir mesajda, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte Avrupa'da "büyük bir savaşa" hazırlandığı uyarısında bulundu.

Ukrayna Devlet Başkanı, X'te yaptığı paylaşımda, uluslararası topluma Rus ekonomisi ve silahlarının "kapasitelerini azaltmak" için yaptırımların iki katına çıkarılması çağrısında bulundu.

Zelenskiy "Savaş alanındaki durumu göz önüne alınca, Rusya'nın durmaya niyeti olduğunu düşünmüyoruz" diye yazdı.

Sorun şu ki, Rus askeri sanayisine baktığımızda, üretimlerini artırdıklarını görüyoruz. Değerlendirmemize göre, bu savaşı sürdürmek istiyorlar.

Eğer yeterince baskı uygulanırsa, Rusların ara verme ihtiyacı duyacağını düşünüyoruz. Ancak onların büyük bir savaş istediğini, 2029 veya 2030'da (bu dönemde) Avrupa kıtasında böyle büyük bir savaş başlatmaya hazırlandıklarını kabul etmeliyiz.

Zelenskiy "Bence şimdi Ukrayna'da onları nasıl durduracağımızı düşünmeliyiz. Ama aynı zamanda onların kapasitelerini azaltmak için her şeyi yapmalıyız. Hâlâ enerji gelirlerinden para akışı sağlayabiliyorlar ellerine para geçmesini engellemeliyiz. Ve onlara silah vermemeliyiz" diye devam etti.

Bu açıklama, AB'nin Ukrayna için daha fazla finansman yaratmanın yollarını araştırdığı bir dönemde geldi. AB ya dondurulmuş Rus varlıklarına el koyarak, sermaye piyasalarında fon toplayarak ya da 27 AB ülkesinden bazılarının para toplamasıyla bu kaynağı temin edebilir.

Zelenskiy, Rusya'nın "üstüne gitme" zamanının geldiğini söylüyor (Ukrayna Devlet Başkanlığı Basın Servisi)Zelenskiy, Rusya'nın "üstüne gitme" zamanının geldiğini söylüyor (Ukrayna Devlet Başkanlığı Basın Servisi)

Ursula von der Leyen, Rusya'nın komşusunu topyekün istila etmesinden neredeyse 4 yıl sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ukrayna'nın geleceği için verilen mücadelede "onlardan uzun dayanabileceğini düşündüğünü" söyledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı, "Ve bu net bir hesap hatası" dedi. 

Bu nedenle şimdi yeni bir ivmeyle, Putin'in zaman kazanmak için yaptığı alaycı girişimi boşa çıkarmak ve onu müzakere masasına oturtmak için harekete geçme zamanı geldi.

Putin'in Ukrayna'ya savaş açmasının üzerinden​​​​​​​ neredeyse 4 yıl geçti (AP)Putin'in Ukrayna'ya savaş açmasının üzerinden neredeyse 4 yıl geçti (AP)

Diğer yandan perşembe günü Kremlin, Ukrayna'nın "er ya da geç" Rusya'yla müzakere etmek zorunda kalacağını ve Kiev'in müzakere pozisyonunun her geçen gün zayıflayacağını iddia etmişti.

Halihazırda Ukrayna'nın doğusundaki Pokrovsk şehrini ele geçirmeye çalışan Moskova, Ukraynalı yetkilileri barış görüşmelerine katılmayı reddetmekle suçluyor. Buna karşılık Kiev, Moskova'nın barış anlaşması kapsamında Ukrayna'nın işgal altındaki topraklardan vazgeçmesi talebinin kabul edilemeyeceğini ve teslim olmakla eşdeğer olduğunu söylüyor.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov gazetecilere, Rusya'nın siyasi ve diplomatik bir çözüme açık olduğunu ve barış istediğini söylemişti.

Peskov bu yorumu, Trump ve Putin'in ağustosta Alaska'da görüşmesinden bu yana hiçbir ilerleme kaydedilmeyen, ABD öncülüğündeki barış çabalarının duraklamasının ardından yapmıştı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 20 Ekim'de ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yla telefonda görüşerek birkaç gün öncesinde Trump'ın Putin'le yaptığı telefon görüşmesinin ardından duyurduğu olası yeni zirveyle ilgili konuşmuştu.

Trump daha sonra bu olası zirveyi iptal ettiğini açıklamıştı. ABD Başkanı, Ukrayna'da mevcut konumlarında bulunan güçlerle derhal ateşkes yapılması çağrılarını destekliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Volker Türk: El Faşir'deki şiddet uluslararası toplum için bir utançtır

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
TT

Volker Türk: El Faşir'deki şiddet uluslararası toplum için bir utançtır

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, bugün Sudan'ın el Faşir kentinde yaşanan şiddeti kınayarak, bunu uluslararası toplumun durdurmadaki başarısızlığının bir "sicil lekesi" olarak nitelendirdi.

Cenevre'de, BM İnsan Hakları Konseyi'nin kentteki durumla ilgili özel oturumu öncesinde konuşan Türk, "El Faşir'deki kan lekeleri uzaydan bile görüldü" diyerek, "uluslararası toplumun sicilindeki leke daha az belirgin, ancak sonuçları daha az önemli değil" ifadelerini kullandı.

Volker Türk, "İnsanları hayvan yemi ve fıstık kabuğu yemeye zorlayan boğucu kuşatma konusunda defalarca uyardık" diye devam etti. Ofisimizin, "insanların açlıktan öldüğü bir dönemde yaygın kıtlık konusunda uyarıda bulunduğunu ve şehrin Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin bir katliama yol açacağı konusunda uyardığını" belirtti.

"Toplumun harekete geçme görevi var. Çok fazla poz ve gösteri var ama eylem çok az ... Bu vahşete, tüm nüfusu boyunduruk altına alıp kontrol altına almaya yönelik bu bariz kaba kuvvet gösterisine karşı durmalıyız" diye vurguladı.

Devletleri, el Faşir ve çevresindeki bölgelerde sivillerin insani yardım ve korumaya erişimini sağlamaya ve "bu çatışmada uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunu ihlal eden herkesin hesap vermesini sağlamak için ortak çaba göstermeye" çağırdı.

Şöyle devam etti: "Ekibim, yasal işlemlerde kullanılabilecek ihlal kanıtları topluyor" diyen Trump, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin durumu yakından izlediğini belirtti" dedi. Ayrıca, "Bu çatışmaya dahil olan herkes şunu bilmeli: Sizi izliyoruz ve adalet yerini bulacak" diye ekledi.