İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Arakçi Umman’da

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi (Arşiv Şarku’l Avsat)
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi (Arşiv Şarku’l Avsat)
TT

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Arakçi Umman’da

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi (Arşiv Şarku’l Avsat)
İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi (Arşiv Şarku’l Avsat)

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, Pazar günü Maskat Umman Dışişleri Bakanı Yusuf bin Alevi ile bir araya geldi. Umman Haber Ajansı'nın haberine göre, görüşmede, bölgedeki gelişmeler ele alındı.
Ziyaret, Umman Dışişleri Bakanının birkaç gün önce Tahran’a yaptığı sürpriz ziyaretten birkaç gün sonra gerçekleşti. Bakan yaptığı ziyarette,  İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile bölgedeki meseleleri konuşmuştu.
Maskat ve Tahran arasındaki bu ziyaret trafiği, Abraham Lincoln uçak gemisinin İran’ın tehditlerinden cayması için Körfez’e girmesi ve Birleşik Arap Emirlikleri, (BAE) Suudi Arabistan ve Norveçli Petrol tankerlerinin Füceyre kıyılarında hedef alınmasının ardından oluşan İran-ABD gerginliğinin ortasında gerçekleşiyor.
Bin Alevi, ülkesinin ABD ile İran arasındaki mevcut krizi yatıştırmak için çok çalıştığını vurguladı. Kriz patlak verirse savaş tehlikesinin tüm dünyaya zarar vereceğine ifade eden Alevi, her iki tarafın (ABD ve İran) bu tehlikenin farkında olduğunu söyledi.
Umman, nükleer anlaşmada çok önemli bir rol oynadı. Tahran’ın şimdiki cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin başkanlığında, büyük devletlerde nükleer müzakere masasına geri döndüğünü resmen açıklamasından önce ABD eski Başkanı Barack Obama ve İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde her iki tarafla da doğrudan görüşmeler yapılmıştı.



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.