Cilt hastalıkları baharda artıyor

Cilt hastalıkları baharda artıyor
TT

Cilt hastalıkları baharda artıyor

Cilt hastalıkları baharda artıyor

Medline Adana Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Nalan Kükürt, güneşin yüzünü iyiden iyiye göstermesiyle birlikte bazı dermatolojik hastalıkların görülme sıklığında artış olduğunu, bunların en başında da güneş alerjisi ve kurdeşen geldiğini söyledi. 
Dr. Nalan Kükürt, güneşin zararlı ışınlarının yol açtığı cilt hastalıkları hakkında bilgiler vererek, bunlardan en sık karşılaşılanları şu şekilde sıraladı: 
"Güneş alerjisi 
Güneş alerjisi, cildin güneşin zararlı ışınlarına gösterdiği bir reaksiyon. Belirtileri genellikle kaşıntılı kızarıklık, kabarıklık ve isilik şeklinde ortaya çıkıyor. Ancak şiddetli güneş alerjisi; kurdeşen, sulu kabarcıklar, şişlik şeklinde de kendini gösteriyor. Polimorf ışık reaksiyonu, iltihaplı ve kaşıntılı cilde neden olan aktinik prurigo, kronik aktinik dermatit ve güneş ürtikeri (solar ürtiker) olarak birçok çeşidi bulunuyor. Etkin bir şekilde güneşten korunmak alınacak ilk ve en önemli tedbir oluyor. 
Kurdeşen (Ürtiker) 
Araştırmalar, her dört kişiden birinin yaşamı boyunca en az bir kez ürtiker geçirdiğini gösteriyor. Ürtikere en çok baharla birlikte polenlerin artması sebep oluyor. Deriden kabarık, basmakla solan, etrafı kızarık, sınırları belirgin ve kaşıntılı döküntüler ürtikerin belirtileri olarak öne çıkıyor. Bu döküntüler bir günden fazla geçmeden kayboluyor ve vücudun başka yerlerinde tekrar çıkıyor. Ancak belirtiler hastaları geceleri daha çok rahatsız ediyor ve yaşam kalitelerini olumsuz etkiliyor. Şiddetli kaşıntılar kimi zaman dayanılmaz boyutlara ulaşabiliyor. İleri durumlarda göz kapağı ve dudaklarda şişlikler meydana gelebiliyor ve bunun sonucunda da acil müdahale edilmesi zorunlu bir hal alıyor. 
Alerjik deri hastalıkları 
Bahar aylarında atopik egzama, alerjik rinit (saman nezlesi) ve astım hastalığı olan kişilerde alerjik cilt hastalıklarının gelişme ihtimali de fazlasıyla artıyor. Bu dönemde özellikle polenlerden, alerji yapıcı gıdalardan, ev tozu ve stresten mümkün olduğunca kaçınılmasının yanı sıra uzman bir hekimden de yardım alınması gerekiyor. 
Mantar enfeksiyonları 
Bulaşıcı bir deri enfeksiyonu olan ve yaygın olarak görülen mantar, vücuda giren organizmaların yerleştiği bölgelerde sulu veya kuru deri, kaşıntı ve kızarıklık şeklinde kendini belli ediyor. Özellikle şeker hastalarının ayaklarında ortaya çıkan mantar hastalığının ihmal edilmemesi gerekiyor. Mantarlara bağlı deri hastalıkları sıcak ve nemli ortamlarda daha fazla görüldüklerinden kişisel temizliğe özen göstermek, hasta kişilerle temastan kaçınmak, sentetik olmayan ayakkabılar giyinmek ve kıyafet seçiminde pamuklu giysileri tercih etmek önem taşıyor." 



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe