Bolton: BAE tankerlerini hedef alan saldırıda İran’ın parmağı var

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi
TT
20

Bolton: BAE tankerlerini hedef alan saldırıda İran’ın parmağı var

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de Veliaht Prens Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir araya geldi

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton dün Abu Dabi’de gerçekleştirdiği müzakerelerde İran’ın BAE’ye ait petrol tankerlerini hedef alan saldırıya deniz mayınları kullanarak karıştığını belirtti. Devrim Muhafızları’nın yurt dışındaki uzantısı Feylak el-Kudüs’ün ve Kasım Süleymani’nin ABD’nin Irak’taki diplomatik misyonlarına ve üslerine saldırmak için Iraklı milisleri kullanmasından endişe duyduklarını belirtti.
Abu Dabi Veliaht Prensi ile John Bolton başkentte gerçekleştirdikleri toplantıda iki ülke arasında birçok alanda yapılan iş birliği ile ortak öneme sahip meseleleri görüştü.
İkili, ülkelerin güven ve huzurunu hedef alan radikalizmle mücadeleye yönelik olarak uluslararası toplum tarafından harcanan çabalara vurgu yaptı.
ABD’nin Abu Dabi Büyükelçiliği tarafından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Bolton, ABD’nin Körfez’deki askeri varlığını artırmasını savunarak atılan bu sağduyulu adımın İran için bir uyarı olduğunu kaydetti.
Tahran’ın bu ayın başında BAE’ye ait 4 gemiye düzenlenen saldırıya karıştığından emin olduğunu belirten Bolton saldırıda kullanılan mayınların İran’a ait olduğunu belirtti.
Bolton; İran’ın bu saldırının faili olduğu konusunda Washington’ın hiçbir şüphesi olmadığını ve bu konuda çok uyanık olmalarını gerektiğini söyledi. “Bölgedeki müttefiklerimizle ne yapabileceğimiz konusunda yoğun görüşmeler gerçekleştiriyoruz” ifadesini kullandı.
Bolton, Suudi Arabistan’ın Kızıl Deniz sahilindeki ana petrol kentlerinden Yenbu’ya yapılan saldırı hakkında ise detay vermedi.
İran’ın gemilere yapılan saldırıya karıştığını gösteren deliller olup olmadığı hakkındaki soruyu da cevaplayan Bolton “Önemli olan İran yönetiminin ne yaptığının bizim tarafımızdan bilindiğinin farkında olmasıdır” dedi.
Saldırının arkasında kimin olduğunu henüz açıklamayan BAE; Suudi Arabistan, Norveç, Fransa ve ABD ile konu hakkında ortak bir soruşturma yürütüyor. Abu Dabi’nin aktardığına göre Hürmüz Boğazı çıkışındaki Füceyre Limanı’nda 4 gemi (Suudi Arabistan’a ait iki petrol tankeri, Norveç’e ait bir petrol tankeri ve BAE’ye ait bir yük gemisi) saldırıya uğramıştı.
Söz konusu saldırı, ABD ile İran’ın yaptırımlar nedeniyle büyük gerginliğin yaşandığı BAE sularında meydana geldi.
ABD merkezli CBS kanalının aktardığına göre ABD’li bir askeri heyet geçen hafta BAE’ye giderek görüşmelerde bulundu. Görüşmede yapılan değerlendirmelerde İran’ın 4 gemiye saldırmak için deniz mayınları kullandığı ortak fikrine varıldı.
Birçok kez Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidinde bulunan İran, Umman Denizi’nde yaşananların endişe ve üzüntü verici olduğunu söylüyor. Ancak bu olaydan iki gün sonra Suudi Arabistan’ın doğusundan batısına petrol taşıyan ana boru hatları üzerindeki iki pompa istasyonu İran destekli Yemenli isyancılar tarafından insansız hava araçları ile hedef alındı.
ABD’nin mayıs ayının başında İran petrolüne yönelik yaptırımlarını sertleştirmesinden bu yana bölgede sular durulmuyor. İlk olarak petrol tankerleri hedef alındı, ardından da petrol boru hatlarına saldırıldı. Bu gelişmelerin ardından ABD bölgeye 1500 askerden oluşan bir takviye yaptı.
Bolton dün yaptığı açıklamada “Feylak el-Kudüs ve Kasım Süleymani’nin Şii milisleri kullanarak Irak’taki güçlerimize saldırmasında endişe duyuyoruz” dedi. “Herhangi bir saldırı yaşanırsa bundan Feylak el-Kudüs’ü sorumlu tutarız” ifadelerini kullandı.
İran’ın Avrupa ülkeleri ile yaptığı nükleer anlaşmadan çekilmesi için geçerli bir sebep bulunmadığını belirten Bolton “İran’ın nükleer anlaşmadan çekilmek istemesinin tek sebebi nükleer silah bulundurmak istemesidir” dedi.
İran’ın Avrupalılara süre tanıması ve uranyum geliştirmeyi sürdürme tehdidinde bulunmasının nükleer silah kapasitesini artırmayı hedeflediğini gösterdiğini belirten Bolton “Bu gelişmeler nükleer anlaşmanın İran’ın nükleer silah geliştirme arzusu ve bölgedeki terör faaliyetlerini engelleyemediğini gözler önüne seriyor” ifadesini kullandı.
İran, Avrupa ülkelerine temmuz ayına kadar süre tanımış ve büyük oranda uranyum geliştirme tehdidinde bulunmuştu.
Bolton geçen hafta yaptığı açıklamada ellerinde İran kaynaklı tehditler hakkında birçok belge bulunduğu belirtmiş ancak bu tehditlerin ne olduğu konusunda detay vermemişti.
Alman istihbaratı tarafından yayınlanan bir raporda İran’ın nükleer santralinin kapasitesini genişletmek için çalıştığı bilgisi verildi.
İngiltere merkezli Daily Mail gazetesinin aktardığına göre Alman istihbarat raporunda nükleer ve kimyasal kitle imha silahları geliştirmesi sebebiyle İran tehlikeli bir ülke olarak nitelendi.
Raporda, Tahran’ın kitle imha silahı geliştirme projelerini finanse etmek için kara borsa ve gayri meşru para kanallarını kullanması konusunda uyanık olunması gerektiğine dikkat çekildi.
Raporda ayrıca İran ve Kuzey Kore’nin savaş güçlerini artırmak için bazı uluslararası fabrikaların sağladığı dev imkânlardan yararlanmaya çalıştıkları ifade edildi. Batılı bir şirketin Malezya merkezli bir şirketten aldığı talimatla füze fırlatılmasında kullanılabilecek bir araç ürettiğini ve üretilen bu aracın İran’ın eline geçebileceği uyarısında bulunuldu.



Siyasi yasak alan Marine Le Pen'e göre Fransa'nın varlığı tehdit altında

Marine Le Pen, pazar günü Paris'te konuşma yaptı (AFP)
Marine Le Pen, pazar günü Paris'te konuşma yaptı (AFP)
TT
20

Siyasi yasak alan Marine Le Pen'e göre Fransa'nın varlığı tehdit altında

Marine Le Pen, pazar günü Paris'te konuşma yaptı (AFP)
Marine Le Pen, pazar günü Paris'te konuşma yaptı (AFP)

Geçen hafta kamu fonlarını zimmetine geçirmekten suçlu bulunan ve aday olması yasaklanan radikal sağcı Fransız siyasetçi Marine Le Pen, pazar günü Paris'te yaptığı konuşmada Fransa'nın varlığının tehlikede olduğunu söyledi.

Binlerce destekçisi, Les Invalides'in altın kubbesi ve Napolyon'un mezarının yakınındaki Place Vauban'da protesto gösterisi diye tanımlanan etkinlik için toplandı. Ancak gözlemciler bunun bir kampanya mitinginin tüm unsurlarını taşıdığını söyledi.

Le Pen, kalabalığa 5 yıllık yasağa karşı barışçıl bir şekilde mücadele vereceğini söyledi ve Amerikan yurttaşlık hakları lideri Martin Luther King Jr.'dan esinlendi.

Paris'teki mahkeme geçen hafta Le Pen ve bazı Ulusal Birlik (RN) partisi üyelerini AB fonlarını zimmetlerine geçirmekten suçlu bulmuş ve 18 ay içinde kararı bozduramazsa Fransa'nın 2027 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasını engelleyecek bir hüküm vermişti.

Le Pen, yardımcıları için ayrılan Avrupa Parlamentosu fonlarını Fransa'daki parti personeline ödeme yapmak için kullanmaktan suçlu bulunmuştu.

Fransa'daki radikal sağcı Ulusal Birlik partisinin destekçileri protesto gösterisinde Fransız bayrakları salladı ve "kazanacağız" sloganları attı.

56 yaşındaki Le Pen, "Vazgeçmeyi bilmiyorum. Teslim olmayı bilmiyorum. Mücadeleye kararlıyız" dedi.
Ayrıca kalabalığa yurtseverlikten söz etti ve kendisini ve destekçilerini "gerçek ve sadık" Fransa diye tanımladı.

"Her adımda bizi engellemek isteyenlerle savaşmak zorundayız" dedi.

Konuşmasından önce Le Pen, Floransa'daki toplantıda göçmen karşıtı bir İtalyan partisinin etkinliğine videoyla katıldı ve burada da Martin Luther King Jr.'dan bahsetti.

Şaşırtıcı karşılaştırmaya şöyle devam etti:

Bizim mücadelemiz barışçıl, demokratik bir mücadele olacak. Yurttaşlık haklarını savunan Martin Luther King'i [Jr.] örnek alacağız.

Pazar günü Sen Nehri'nin diğer yakasında yüzlerce kişi sol partilerin öncülüğünde karşı miting için toplandı. Yeşiller Partisi lideri Marine Tondelier "Bu sadece Marine Le Pen meselesi değil" dedi.

Bu, adaletin isteğe bağlı olduğunu düşünenlere karşı hukukun üstünlüğünü savunmakla ilgili.

Babası Jean-Marie Le Pen'in 1972'de Ulusal Cephe adıyla kurduğu Fransa'nın Ulusal Birlik partisinin lideri, Avrupa radikal sağının en önde gelen isimlerinden biri.

Kamu görevinden men cezası hemen başlasa da  hapis cezası ve para cezası ancak Le Pen'in itirazlarının sonuçsuz kalması durumunda kesinleşecek.

Le Pen mahkemenin kararına itiraz etti ve seçimlere katılmak için tüm yasal yolları kullanacağına söz verdi. Mahkeme, temyiz başvurusuna ilişkin kararını 2026 yazında vereceğini açıkladı.

Independent Türkçe