Sudan’da gerilim artmasıyla ortaya çıkan üç senaryo

Hartum’da Merkez Bankası önünde protesto eylemi (Reuters)
Hartum’da Merkez Bankası önünde protesto eylemi (Reuters)
TT

Sudan’da gerilim artmasıyla ortaya çıkan üç senaryo

Hartum’da Merkez Bankası önünde protesto eylemi (Reuters)
Hartum’da Merkez Bankası önünde protesto eylemi (Reuters)

Sudan Askeri Geçiş Konseyi (AGK) ile ülkedeki protestolara öncülük eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) arasındaki gerilim zirve noktasına ulaştı.
Muhalefet son olarak 28 Mart’ta yaptığı tüm kamu ve özel kurumların katıldığı grevi başarıyla gerçekleştirdi. Muhalefet grevin amacının tam sivil otoriteye ulaşmak olduğunu söyledi.
AGK, grevle ilgili bir yorumda bulunmazken Egemenlik Konseyi’nin çoğunluğunu asker üyelerden oluşması tutumunda herhangi bir değişikliğe gitmedi. Bu konu, Sudan’da siyasi gidişatın önünü tıkayan en önemli ihtilaf noktası. AGK'nin bu tutumuna sadık kalması ve muhalefetin gerginliği tırmandırması durumunda tarafları bekleyen muhtemel üç senaryo ortaya çıkıyor.
Askerin tek başına iktidarı
Independent Arabia'dan Husam Bedevi'ye göre Beklenen üç senaryodan biri, askerin tek başına iktidarı ele alması ve seçimlerin önünü açacak bir hükümet kurmaya başlayamasıdır. Bu eğilim güçlü bir hipotez. Zira, Özgürlük ve Değişim Bildirgesi'ne imza atmamış pek çok siyasi partinin AGK’yi erken seçime çağırdığı haberleri yerel medyada dolaşıyor.
Askeri Konsey üyelerinin bazılarının bu seçeneği uygulamak istediği görülüyor. er-Rakuba gazetesi Askeri Konsey'in oluşturmayı hedeflediği hükümette Maliye Bakanı olarak Ekonomi Uzmanı Muhammed İbrahim Kebc’e teklif sunduğu bildirildi.
Muhalefet, askeri yönetimin, iktidarın sivillere devredilmesinin önünü açacak geçiş dönemi düzenlemekle ilgili olmayan siyasi görevler yürüttüğünü belirten açık mesajlar gönderdi. ÖDBG lideri Vecdi Salih, “AGK, geçici bir konsey değil politik bir liderlik haline geldi” dedi.
Ancak bu adım pek çok engelle karşılaştı. Bunlardan en önemlisi, uluslararası toplumun Askeri Konseyi tanımaması ve BM’nin yönetimi sivillere devretmesi için 60 günlük bir süre belirlemesi. Yine Çarşamba günü Afrika Birliği Sudan’daki askeri darbeyi kınadı.
Ülke dışındaki güçler, durumu daha da karıştıracak askeri bir müdahaleden kaçınmaya çağırdı. Ordunun hükümet kurma seçeneğini benimsemesi durumunda karşılaşabileceği diğer bir engel, hiçbir şarttan ödün vermeyen muhalefetin kapsamlı bir grev uygulaması. Bu bağlamda Özgürlük ve Değişim Hareketi "Henüz geçici askeri cuntanın devrilmesi ve açık sivil itaatsizlik çağrısı yapmadık" dedi.
Muhalefetin bölünmesi
Gerimin yükselmesinin ardından beklenen ikinci senaryo nedir? Bu, eski rejimi yıkmak için kurulmuş Özgürlük ve Değişim Hareketinin bölünmesi. Koalisyonun oluşmasında da sorunlar var. Koalisyon sadece siyasi partilerden oluşmuyor aksine siyasi koalisyonların bir araya gelmesiyle oluşan bir birliktelik. Burada üç büyük siyasi ittifak bulunmaktadır. Bunlar, Sudan Meslek Odaları (SPA), Nida Sudan İttifakı, Ulusal Birlik Güçleri. Salı ve Çarşamba günü yapılan grev ilanı yapılmadan önce koalisyon içindeki bu birlikler arasında da anlaşmazlıklar bulunuyordu. Ümmet partisi ve Nida Sudan İttifakı Lideri Sadık el- Mehdi grev çağrısının uygun olmadığını söylemiş, bu aşamada orduyla gerilimin yükseltilmemesini istemişti.
Koalisyon unsurları arasındaki anlaşmazlıklar
Sadık el-Mehdi’nin bu açıklaması koalisyon güçleri arasındaki tek anlaşmazlık sayılmaz. Koalisyonun, müzakereleri yönlendirecek ve herkesi bağlayıcı kararlar alacak yönetici kadro oluşturulması konusunda da şimdiye kadar ihtilaf yaşanıyor. Tartışmalar, Ulusal Toplanma Güçleri altında toplanan sosyalist partiler ile Sudan Nida İttifakı adı altında toplanan Sudan Kongre Partisi arasında çıktı. Askeri Konsey onlarla olumlu bir diyaloğa geçtiğinde kavga patlak verdi. Böyle bir hamle, belirli siyasi partileri veya blokları destekleyen bazı devletlerden bölgesel destek görebilir. Bu gerçekleşirse muhalefetteki bölünme halinde, Sadık el- Mehdi Askeri Konsey ile ilişki kuracak, beklenen bir şahsiyet haline gelebilir. Mehdi’nin Özgürlük ve Değişim Hareketi ile farklılaşması onun çoğunluğunu sivillerin oluşturduğu ama askerin yönettiği bir meclis önerisiyle belirginleşti. Koalisyon’un ise çoğu bu teklifi reddetti.
Gerilimin başarısı
Bugüne dek Koalisyon güçleri açık ve resmi bir şekilde bölünme yaşamamıştı. Muhaliflerin Askeri Konsey’in tekliflerini kabul etmesi için asgari tavizi, içinde askerlerin de bulunduğu çoğunluğu sivillerden oluşan bir meclis idi. Greve yönelme gerilimin daha da artacağı beklentisini getirdi.
Üçüncü senaryo, önümüzdeki günlerde tarafların müzakere masasına geri dönmesidir. Özellikle muhaliflerin tüm sektörlerde hayatı felç eden grev başarısından sonra. Bunların başında bankacılık sektörü geliyor. Özgürlük ve Değişim Hareketinden yapılan açıklamada, “müzakerelerin askıya alındığı ya da durdurulduğunu ilan etmiyoruz. Ancak Sudan devrimi, yönetimin sivillere verilmesi talebinden sapmayacak bu da barışçıl protestolar yoluyla olacaktır” denildi. Bu açıklamada üstü kapalı olarak Konseyin “iktidarın sivillere aktarılmasıyla ilkesi”ne geri dönüş çağrısı var. Ülkede gerginlik tırmanırken Askeri Konsey’in sessiz kalıp gelecekle ilgili bir açıklama yapmaması tüm seçenekleri herkesin önünde açık hale getiriyor. İki taraf yeni bir siyasi anlaşmaya varabilir ya da yeni bir çatışma dalgası oluşabilir. Bu çoklu seçeneklerin arasında binlerce Sudanlı 11 Nisan’dan beri Hartum’daki ordu karargahın önünde eylemlerini sürdürüyor. 30 Mayıs Perşembe günü, Sudan'ın başkent Hartum'da ve ülkenin şehirlerinin çoğunda yeni bir protesto yürüyüşü dalgasına tanık olması bekleniyor.
Husam Bedevi - Independent Arabia



İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde düzenlediği saldırıda yardım bekleyen 21 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım taşıyan kamyonları durduran Filistinliler un çuvallarını taşıyor (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım taşıyan kamyonları durduran Filistinliler un çuvallarını taşıyor (AFP)
TT

İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde düzenlediği saldırıda yardım bekleyen 21 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım taşıyan kamyonları durduran Filistinliler un çuvallarını taşıyor (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yardım taşıyan kamyonları durduran Filistinliler un çuvallarını taşıyor (AFP)

Filistinli medya kuruluşları dün, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde gıda yardımı beklerken İsrail'in düzenlediği hava saldırısında çok sayıda Filistinlinin öldüğünü bildirdi.

Filistin'in El Aksa televizyonu, İsrail'in saldırısında, “Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Zikim bölgesi yakınlarında yardım bekleyen en az 21 kişinin öldüğünü” belirtti.

Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, son 24 saatte açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hastanelerde 11 kişinin öldüğünü, toplam ölü sayısının 98'i çocuk olmak üzere 212'ye ulaştığını bildirdi.

Birleşmiş Milletler'e göre, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırının ardından yıkıcı bir savaşın patlak vermesinden 22 ay sonra Gazze Şeridi "yaygın kıtlık" tehdidi altında ve tamamen kamyonlarla getirilen veya havadan atılan insani yardımlara bağımlı durumda.

Mart ayı başında Gazze'ye kapsamlı bir abluka uygulayarak gıda, ilaç ve temel ihtiyaçlarda ciddi sıkıntılara yol açan İsrail, mayıs ayı sonunda bazı yardımların girişine izin verdi. İsrail ve ABD tarafından desteklenen ancak uluslararası yardım kuruluşları tarafından güvenilmez olduğu gerekçesiyle iş birliği yapılmayan “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından dağıtılmasına izin verdi.