Trump’ın İngiltere ziyareti Londra ile bir sınav mahiyetinde

Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)
Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)
TT

Trump’ın İngiltere ziyareti Londra ile bir sınav mahiyetinde

Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)
Trump ve Buckingham Sarayı önündeki Kraliyet Muhafızları (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, biri Londra Belediye Başkanı Sadık Han’a saldırı mahiyetinde olmak üzere Twitter üzerinden yayınladığı bir dizi tartışmalı mesajla eş zamanlı olarak İngiltere ziyaretini başlattı. Bu ziyaretinde Trump’ın kendisini Buckingham Sarayı’nda İngiltere Veliaht Prensi Charles ve eşi ile birlikte karşılayan Kraliçe 2. Elizabeth ile alışılmadık bir şekilde tokalaşması dikkat çekti.
Trump’ın geçen yılkinin ardından gelen bu ikinci İngiltere ziyareti, Başbakan Theresa May’i istifaya sürükleyen ve yerine geçecek kişi konusunda önde gelen muhafazakârlar arasında bir yarış başlatan derin bir kriz döneminde gerçekleşiyor. Trump’ın bu ziyareti, Brexit’e ilişkin zorluklara ek olarak Winston Churchill’in tabiriyle ‘özel’ tarihi ilişkiyi tartışmalı pek çok meselenin ışığında sınavdan geçiriyor. Çin iletişim devi Huawei’in İngiltere’nin 5G ağındaki rolü, AB’den çıkışın ardından ticari ilişkilerin durumu ve İran’a yönelik Avrupalı politikalar söz konusu meselelerin başında geliyor.
Kraliyet karşılaması
ABD Başkanı ve eşi Melenia Trump, zengin bir Kraliyet töreni ile karşılandı. Trump, Saray'ın balkonundan görülebilen kızı İvenka ve eşi Jared Kushner’in bakışları altında Kraliçe ile sohbet etti. Ardından Amerikan ve İngiliz milli marşlarını dinledi ve geleneksel kırmızı kıyafetler ile siyah başlıkları içinde marşlar çalan Kraliyet Muhafızları'nın geçit törenini izledi.
Trımp'In Kraliçe Elizabeth ile sıra dışı tokalaşması hariç Kraliyet protokollerine büyük oranda bağlı kaldığı görüldü. Nitekim Trump’ın geçen sene yanlışlıkla Kraliçe’nin yolunu kapadığı olayın eğlenceli görüntüleri, İngilizlerin hafızasından silinmiş değil.
Çarşamba gününe kadar devam edecek olan ziyaretin ilk günü, Kraliyet protokollerine ayrıldı. Dünkü programda Kraliçe ile bir öğlen yemeği, Prens Charles ve eşi Camilla’nın konutu olan Clarence House’ta bir çay ikramı ve ardından da resmî bir akşam yemeği bulunuyordu.
Bugün dee Başbakan Therasa May’in Trump ile BAE Systems, Barclays, Lockheed Martin ve JPMorgan başkanları ve temsilcilerinin de aralarında yer aldığı önde gelen iş adamları arasında bir görüşme gerçekleştirmesi, ardından da Trump ile ortak bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.
Twitter savaşları
Dünkü ziyaretin resmî karakterine rağmen Trump, Londra Belediye Başkanı Sadık Han’a epey tartışma yaratan şiddetli bir saldırı yöneltmekten çekinmedi. Uçağının İngiltere’ye inişine dakikalar kala Twitter’da, “Londra Belediye Başkanı olarak oldukça kötü bir iş çıkaran Sadık Han, ABD Başkanı’na ilişkin ‘çirkin’ açıklamalarda bulundu” mesajını yayınlayan Trump, bu ‘başarısız adamın’ Londra’daki suçla mücadeleye odaklanmasının daha iyi olacağını belirtti. Bir başka mesajında ise “Han, bana kendisi de korkunç faaliyetlerde bulunan aptal ve beceriksiz (New York Belediye Başkanı) Blasio’yu hatırlatıyor. Ama tabii onun boyunun yarısını bile geçemez” ifadelerine yer verdi.
ABD Başkanı’nın açıklama ve tutumlarını devamlı olarak eleştiren Han, dünkü akşam yemeğini boykot etme kararı aldı. Han, Trump’ın ziyaretine karşıt bir kampanya yürüterek bir yazıda onu, “30’lu, 40’lı yılların Avrupalı zalimlerine” benzetti. Ziyaretin öncesinde Sky News kanalı ile yaptığı bir görüşmede de ‘Birleşik Krallık tarafından Trump’ın karşılanması için kırmızı halı serilmesini’ eleştirdi.
Han ayrıca, “Donald Trump, büyüyen küresel tehdidin en korkunç örneklerinden biri” ifadesini kullandı. Fransız haber ajansının (AFP) aktardığına göre Han’ın sözcüsü, Trump’ın Twitter’da yayınladığı mesajlarını ‘ABD Başkanı’na yakışmayan’ ‘çocukça’ mesajlar olarak niteledi.
ABD Başkanı’na Twitter’da yayınladığı bir video ile de karşılık veren Han, birçok ABD eyaleti tarafından öne sürülen kürtajı önleme yasalarına işaret ederek ABD’deki genç kızların ve kadınların hakkına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.
İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de Trump’ın ağırlanmasına yönelik eleştiride bulunarak akşam yemeğine katılmayı reddetti. Corbyn eleştirilerinde Trump’ın son iki gün içerisinde Brexit’e ve başbakanlık koltuğu için yapılan seçim yarışına ilişkin olarak yaptığı açıklamalar hakkında “Bu, demokrasimize kabul edilemez bir müdahale” ifadesini kullandı.
Trump, Sunday Times gazetesi ile yaptığı bir görüşmede, ‘Amerikan istihbaratına, uzak soldan bir işçi hükümeti ile sırlarını paylaşma izni vermeden önce Corbyn’i tanımaya ihtiyacı olduğunu’ söylemişti.
Ziyaretin zamanlaması
Barack Obama ve George Bush’tan sonra İngiltere’yi ziyaret eden üçüncü ABD Başkanı olan Trump’ın temaslarının May’in istifası ile şiddetlenen yoğun bir siyasi krizin eşiğinde bulunduğu bir zamana denk gelmesi birçok soru işaretine sebep oldu.
Gerçekte ise bu ‘resmî ziyaret’, protesto dalgasından ötürü birkaç kez ertelendi. İngiltere, Trump’ın geçen yıl gerçekleştirdiği bir ‘iş ziyareti’ ile yetindi. Özellikle May’in yerine geçmeyi arzulayanlar olmak üzere muhafazakâr siyasetçiler, Trump’ın ziyaretinin bu döneme denk gelmesini memnuniyetle karşıladı. Sözü edilen bu siyasetçilerin başında ise ABD Başkanı’ndan büyük destek veren eski Dışişleri Bakanı Boris Johnson geliyor. Trump, ziyaret öncesinde The Sun ve Sunday Times gazeteleri ile yaptığı röportajda Brexit anlaşmasını meclisten geçirme konusunda yaşadığı başarısızlıktan sonra cuma günü resmî olarak görevinden istifa edecek olan May’in ardından eski Dışişleri Bakanı’nın İngiltere hükümeti için ‘seçkin’ bir lider olacağını ifade etmişti.
Brexit’in şiddetli savunucusu olan Johnson ve aynı şekilde tartışmalı siyasetçi Brexit Partisi Lideri Nigel Farage ile olan ‘dostluğunu’ defalarca dile getiren Trump, “Bu ikisini gerçekten seviyorum. (…) İki dost, iki iyi adam” ifadelerini kullandı. Her ne kadar Beyaz Saray bu iki isimle Londra’da bir görüşme yapılacağını duyurmamış olsa da gazeteler Trump’ın ABD’nin Londra Büyükelçisi’nin konutunda bu iki isimle bir araya gelme ihtimaline işaret etti. Tirajı yüksek olan The Sun gazetesinin başbakanlığa aday olan 12 isim hakkındaki sorusuna Trump, “Boris, iyi bir iş çıkaracak. Mükemmel olacağına inanıyorum” cevabını verdi.
Trump’ın ikili ilişkilerin kendi döneminde daha da güçlendiğinin bir delili olarak İngiltere’de Kraliyet karşılaması ile ağırlanmasının ABD açısından da önemi var. Zira bu ziyaret, 2020 başkanlık seçim kampanyalarının başlamasına aylar kala gerçekleşiyor.
Huawei tehdidi ve Brexit öğütleri
Washington ve Londra arasındaki ‘özel ilişkinin’ gücü, ABD Başkanı ile Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu, Çin iletişim devi Huawei’e 5G geliştirme izni verildiği takdirde İngiltere ile istihbarat alışverişini ‘gözden geçirme’ tehdidinde bulunmaktan alıkoymadı. İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt dün ülkesinin ABD’nin Huawei şirketinin kurduğu 5G ağını kullanma riskleri hakkında söylediklerini önemsediğini ve belirli teknolojiler alanında üçüncü bir ülkeye aşırı bir şekilde bağımlı olmak istemediğini ifade etti. Hunt, BBC Radyosu’na yaptığı açıklamada “ABD’nin bu konu hakkında söylediklerini ilgi ile takip ediyoruz. Sözlerini can kulağı ile dinleyeceğiz” ifadelerini kullandı. 
Trump, 5G ağının topraklarında geliştirilmesi sürecine Huawei şirketinin dahil edilmesi konusunda İngiltere’den ‘çok dikkatli’ olmasını talep etmişti. İngiltere’nin Huawei şirketine bu projede sınırlı bir rol vereceğini ifade eden haberlere Trump, “Başka alternatifleriniz var. Güvenlik açısından oldukça dikkatli olmalıyız. Bildiğiniz üzere önemli bir istihbarat ekibimiz var. Sizin ülkeniz ile de yakından çalışıyoruz. Bundan dolayı epey dikkatli olmanız gerekir” değerlendirmesinde  bulundu.
Trump yönetimi, Huawei şirketine yaptırım uygulayarak ABD menşeli malzemelerin satın alınmasını engelledikten sonra  müttefiklerinden Çin’in iletişime ve hassas verilere yönelik casusluk yapma ihtimalinden kaynaklanan endişeler sebebiyle Huawei’in geliştirdiği 5G teknolojisinin ve ekipmanının kullanılmamasını istedi. Reuters haber ajansına göre Hunt konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:
“Nihai kararımızı henüz almadık. Ancak teknik meseleler üzerinde, yani üçüncü bir ülkenin bize karşı casusluk yaparken 5G ağını kullanmasına izin veren bir arka kapının var olmadığının nasıl garanti edilebileceği konusunda çalıştığımızı belirttik. Aynı şekilde biyoteknoloji ile epey alakalı olduğundan teknik açıdan üçüncü bir ülkeye aşırı bir şekilde bağımlı olmamayı sağlamak için stratejik meseleleri de ele görüşüyoruz.”
Konunun bugün Trump ile May arasındaki basın toplantısında ele alınması bekleniyor.
Basın toplantısında gündeme gelecek ikinci başlık ise Brexit ve Trump’ın bu çerçevedeki tartışmalı öğütlerinden sonra iki ülke arasındaki ticari ilişkiler olacak.
Reuters’ın aktardığına göre İngiltere Başbakanı Sözcüsü dün, ABD Başkanı ile ekonomik ilişkilerin geleceğinin masaya yatırılacağını ve May ile Trump’ın İngiltere’nin AB’den çıkışı sonrasında ticari bir anlaşma imzalama konusunda ortak bir isteğe sahip olduklarını kaydetti.
Trump, Sunday Times ile olan görüşmesinde İngiliz hükümetine Brexit meselesinde müzakere yaklaşımını benimsemesini öğütleyerek, “Ben olsam istediğimi elde edemiyorsam çekilirdim. İstediğiniz doğrultusunda, adil bir anlaşmaya varamıyorsanız o halde çekilin” ifadelerini kullandı. Trump, ayrılmanın faturasına ilişkin olarak da şunları söyledi: “Ben onların yerinde olsam 50 milyar dolar ödemezdim. Benim görüşüm bu. Ben ödemezdim. Bu çok büyük bir meblağ.”
May, ülkesinin kırk yılı aşkın bir süre önce başlayan AB üyeliğine dair yükümlülüklerini düzenlemek için bu büyük miktarı ödemeyi onaylamıştı.
Trump ayrıca geçen yıl özel bir görüşmede Başbakan Theresa May’e müzakerelerde elini güçlendirmek amacıyla AB’ye dava açması konusunda nasihatte bulunduğunu belirterek “AB’nin İngiltere’ye karşı yaptığı, birçok sıkıntıya ve paraya mal olan tüm hataları toplar ve ister mahkeme davası isterse de talep şeklinde masaya yatırırdım. Ancak İngilizler bunu yapmamayı tercih ettiler” şeklinde konuştu.
‘Uçan bebek’
Bugün İngiltere’nin başkentinin semalarında söz konusu resmî ziyareti protesto etmek amacıyla Trump’ın suretinde dev bir balon uçuyor. Bu balon daha önce Trump’ın Londra’ya yönelik son ziyareti esnasında da uçurulmuş ve uluslararası alanda büyük bir ilgi görerek İngiltere haber stüdyolarında da gösterilmişti.
ABD Başkanı destekçilerinin ifadesiyle bu ‘iğrenç protesto’ kimilerini kızdırırken kimileri de bunu ABD Başkanı’nın politikalarına karşı meşru bir protesto olarak değerlendirdi. Bugün parlamento binasına doğru başlatılan protesto yürüyüşüne katılacağını ve bir konuşma yapacağını belirten İşçi Partisi Lideri Jeremy Corbyn de ikinci grupta yer alan isimler arasında.



İsrail, Husi "askeri hedeflerini" bombaladığını duyurdu

İsrail'in Husilerin elindeki Sana'ya düzenlediği saldırının ardından duman ve alevler yükseldi (AP)
İsrail'in Husilerin elindeki Sana'ya düzenlediği saldırının ardından duman ve alevler yükseldi (AP)
TT

İsrail, Husi "askeri hedeflerini" bombaladığını duyurdu

İsrail'in Husilerin elindeki Sana'ya düzenlediği saldırının ardından duman ve alevler yükseldi (AP)
İsrail'in Husilerin elindeki Sana'ya düzenlediği saldırının ardından duman ve alevler yükseldi (AP)

İsrail, dün Yemen'deki Husi mevzilerine 16. hava saldırısı dalgasını başlattı. Grup, saldırılarda 35 kişinin öldüğünü ve 131 kişinin yaralandığını doğruladı.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, savaş uçaklarının Sana'a ve el-Cevf'te “Husi rejiminin askeri hedeflerini” vurduğunu belirterek, saldırıların operasyon ve istihbarat odalarının bulunduğu kampları, Husi grubunun askeri medya departmanının karargahını ve askeri faaliyetler için kullanılan bir yakıt depolama tesisini hedef aldığını kaydetti. İsrail ordusu, saldırıların “Husi'lerin İsrail'e karşı insansız hava araçları (İHA) ve karadan karaya füzelerle yaptığı tekrarlanan saldırılara yanıt olarak” gerçekleştirildiğini belirtti. Ordu, “tehdit devam ettiği sürece” operasyonların durmayacağını ifade etti.

 Şarku’l Avsat’ın Husi medyasından aktardığına göre İsrail'in saldırıları sonucunda Sana'a ve el-Cevf'te 35 kişinin öldü, 131 kişi de yaralandı ve şehir merkezindeki el-Tahrir mahallesindeki evlerin hasar gördü. Husi kaynakları, Sana'nın güneybatısında “sağlık sektörüne ait” bir benzin istasyonunun bombalandığını, ayrıca Tahrir mahallesindeki Ahlaki Rehberlik Karargahı, el-Cevf vilayetinin el-Hazm bölgesindeki hükümet kompleksi ve grup tarafından kontrol edilen Merkez Bankası karargahının da hedef alındığını kaydetti.


Eşi görülmemiş bir gama ışını patlaması tespit edildi

Çok Büyük Teleskop, bir gün boyunca birkaç kez tekrarlanan güçlü bir patlamayı kaydetti (Avrupa Güney Rasathanesi)
Çok Büyük Teleskop, bir gün boyunca birkaç kez tekrarlanan güçlü bir patlamayı kaydetti (Avrupa Güney Rasathanesi)
TT

Eşi görülmemiş bir gama ışını patlaması tespit edildi

Çok Büyük Teleskop, bir gün boyunca birkaç kez tekrarlanan güçlü bir patlamayı kaydetti (Avrupa Güney Rasathanesi)
Çok Büyük Teleskop, bir gün boyunca birkaç kez tekrarlanan güçlü bir patlamayı kaydetti (Avrupa Güney Rasathanesi)

Gökbilimciler bugüne kadar eşi benzeri görülmemiş bir gama ışını patlaması tespit etti.

Evrendeki en parlak patlamalar olan gama ışını patlamaları (gamma-ray bursts / GRB), çok kısa bir süre içinde Güneş'in 10 milyar yılda yaydığı kadar enerji açığa çıkarıyor.

Genellikle birkaç milisaniye ila birkaç dakika arasında süren bu patlamaların çoğunun, büyük kütleli bir yıldızın çekirdeğindeki yakıtın tükenmesiyle kendi üstüne çökmesi sonucu yaşandığı tahmin ediliyor.

Ancak bilim insanları yakın zamanda GRB'ler hakkında bilinenlere aykırı bir patlama saptadı. 

GRB 250702B adı verilen olay, bir gün boyunca birkaç kere tekrar ederek gökbilimcileri şaşkına çevirdi. 

İlk sinyalleri NASA'nın Fermi Gama Işını Uzay Teleskobu tarafından 2 Temmuz'da yakalanan patlamanın nereden geldiği ilk başta bilinmiyordu. 

Daha sonra Avrupa Güney Rasathanesi'nin Çok Büyük Teleskopu'nu (Very Large Telescope / VLT) kullanan araştırmacılar patlamanın Samanyolu Galaksisi'nin dışından geldiğini belirledi. 

Fermi, GRB 250702B'yi ilk saptadığında birkaç saat içinde üç kez patladığını gözlemledi. Daha sonra Çin Bilimler Akademisi'nin Einstein Sondası'nın verileri, aynı kaynakta bir gün önce de patlama yaşandığını gösterdi.

Bulguları hakemli dergi The Astrophysical Journal Letters'ta yayımlanan çalışmanın yazarlarından Dr. Antonio Martin-Carrillo "Bu, 50 yıllık GRB gözlemlerinde görülen hiçbir olaya benzemiyor" diyerek ekliyor: 

GRB'ler yıkıcı olaylar olduğundan sadece bir kez patlamaları beklenir çünkü onları üreten kaynak bu yıkıcı patlamadan sağ çıkamaz. Bu olay, sadece tekrarlanan güçlü bir aktivite göstermekle kalmayıp aynı zamanda hiç görülmemiş bir şekilde periyodik olmasından dolayı bizi şaşırttı.

Araştırmacılar bu patlamanın, çoğu GRB'den 100 ila 1000 kat daha uzun sürdüğünü belirtiyor.

Ayrıca başka bir galaksiden gelmesi de çok güçlü bir patlamaya işaret ediyor. GRB 250702B'nin kesin konumu henüz belirlenmedi ancak milyarlarca ışık yılı uzakta olduğu tahmin ediliyor.

Bilim insanları böyle bir patlamaya neyin yol açmış olabileceğinden emin değil. Makalenin bir diğer yazarı Andrew Levan "Eğer bu büyük kütleli bir yıldızsa, daha önce tanık olduğumuz hiçbir şeye benzemeyen bir çöküş yaşamış" diyor.

Ancak bu durumda en fazla birkaç saniye süren bir patlamanın açığa çıkması gerekirdi. 

Bir diğer ihtimalse bir yıldızın, bir kara delik tarafından parçalandığı gelgit kesintisi olayının (tidal disruption event / TDE) yaşanması. 

Dr. Martin-Carrillo, bu durumda bir gün sürecek patlamalar görülebileceğini söyleyerek ekliyor:

Ancak normal TDE'lerin aksine, bu patlamanın özelliklerini açıklamak için olağandışı bir yıldızın daha da olağandışı bir kara delik tarafından yok edilmesi gerekiyor.

Araştırmacılar halihazırda VLT ve NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'yla patlama yerini gözlemleyerek tam konumunu belirlemeye çalışıyor. 

Dr. Martin-Carrillo "Bunu neyin ürettiğinden hâlâ emin değiliz ancak bu araştırmayla, bu son derece sıra dışı ve heyecan verici nesneyi anlama yolunda büyük bir adım attık" diyor.

Independent Türkçe, Space.com, Phys.org, The Astrophysical Journal Letters


Dwayne "The Rock" Johnson, dönüşüm geçirmesinin asıl sebebini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Dwayne "The Rock" Johnson, dönüşüm geçirmesinin asıl sebebini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Dwayne "The Rock" (Kaya) Johnson, zayıflamasının sebebinin, Tavuk Adam adlı karakteri canlandırdığı yeni bir filmdeki rolü olduğunu açıkladı.

Bu ay Venedik Film Festivali'nde 53 yaşındaki oyuncu, Benny Safdie'nin yönettiği yeni biyografik film The Smashing Machine'de karma dövüş sanatları dövüşçüsü ve UFC öncüsü Mark Kerr rolünün tanıtımını yapıyordu.

Festivalde, gözle görülür kilo kaybını gösteren fotoğraflar viral oldu ve hayranları, oyuncunun artık "Çakıl Taşı"na benzediği yönünde şakalar yaptı.

Haberlere göre, normalde 136 olan kilosundan 109'a düşmek için 27 kilo verdi.

Ancak Johnson, Safdie'nin sonraki filmi Lizard Music'te canlandıracağı "70'lerindeki tuhaf, eksantrik" Tavuk Adam rolüne hazırlık olarak daha da zayıflaması gerektiğini açıkladı.

Pazartesi günü Toronto Film Festivali'nde kariyerini değerlendiren Johnson, "Size biraz arka planda olanı anlatayım: The Smashing Machine'i tamamladıktan sonra Benny bana bu rolü önerdi ve yaklaşık 45 dakika anlattı. Ben de 'Ben senin Tavuk Adam'ınım' dedim" dedi.

Bu, çok fazla ayrıntı vermeden, oynayacağım rolün Tavuk Adam adında 70'li yaşlarında epey tuhaf ve eksantrik bir adam ve onun en iyi arkadaşının da 70'lerinde bir tavuk olduğu anlamına geliyor.

Hızlı ve Öfkeli (Fast & Furious) yıldızı, Tavuk Adam'a tamamen benzemeden önce yapması gereken daha çok iş olduğunu kabul etti.

"Hâlâ gidecek çok yolum var" dedi.

Smashing Machine'deki gibi tekrar dönüşme şansı yakaladığım için çok heyecanlıyım. [Bu] daha az tavuk yemek demek.

Lizard Music, Daniel Pinkwater’ın aynı adlı romanından uyarlandı. Film, Tavuk Adam'la en iyi arkadaşı Claudia adındaki 70 yaşındaki tavukla tanışan bir çocuğun hikayesini anlatıyor.

Johnson, son zamanlarda büyük gişe canavarı filmlerde "tek tipe indirgenmiş" hissettiğini ancak şimdi daha fazlasını yapmak istediğini söyledi.

Venedik'te Smashing Machine'in basın toplantısında, "İçimde 'Ya daha fazlası varsa ve ben yapabilirsem?' diyen yakıcı bir arzu ve ses vardı. Çoğu zaman, bir şeye sıkıştırıldığımızda ne yapabileceğimizi bilmek bizim için, ya da en azından benim için, daha zordur" dedi.

Görsel kaldırıldı.
Dwayne Johnson, Smashing Machine'de. Filmin ilk eleştirileri, Johnson'ın ödül sezonunda takdir göreceğinin sinyallerini veriyor (A24)

Film, festivalde 15 dakikalık ayakta alkışlanarak açılış yaptı ve Johnson gözyaşlarına boğuldu. Filmin ilk eleştirileri, Johnson'ın ödül sezonunda takdir göreceğinin sinyallerini veriyor.

Kerr, iki kez UFC Ağırsıklet Turnuvası Şampiyonu, Dünya Vale Tudo Şampiyonası turnuvası galibi ve Pride FC dövüşçüsüydü. Daha önce, Kerr'in uzun zamandır kullandığı lakabından esinlenerek The Smashing Machine adıyla anılan 2003 tarihli bir HBO belgeseline konu olmuştu.

Geoffrey Macnab, The Independent'ta filme 5 yıldız verdiği incelemede şunları yazdı:

Safdie, Hollywood'un en popüler ana akım yıldızlarından birini, kişiliğinin genellikle dokunulmamış yönleriyle boğuşmaya zorluyor. Johnson, muazzam bir dokunaklılık, yoğunluk ve derinlik içeren bir performans sergiliyor; bu da ona ödül sezonunda adaylık getirecek gibi görünüyor. Daha önce komik aksiyon komedisi Jungle Cruise'da Johnson'la birlikte çalışan başrol oyuncusu Emily Blunt da güreşçinin sadık ama duygusal bakımdan dengesiz kız arkadaşı olarak konfor alanının çok dışında. Hem en büyük destekçisi hem de zaman zaman yıkımının sebebi.

Independent Türkçe