​ABD Kongresi terörizmin tanımını tartışıyor

Demokrat milletvekili Alexandre Cortez (AP)
Demokrat milletvekili Alexandre Cortez (AP)
TT

​ABD Kongresi terörizmin tanımını tartışıyor

Demokrat milletvekili Alexandre Cortez (AP)
Demokrat milletvekili Alexandre Cortez (AP)

ABD Kongresi’nde Çarşamba günü yapılan “terör” tartışması, sosyal medya sayfalarına taşındı. FBIDirektörü “Radikalizm yanlısı örgütlerle mücadele etme imkanlarımız arttı” derken sosyal medya “terörizm”in tanımını bile tartışmaya açtı.
Michael McGarretti, istihbaratın “terörle mücadele” bölümünde dış terörle, “ırkçılık” bölümünde ise ülke içindeki terörle mücadele ettiğini belirtti. Amerika iç terör ile ülke içinde işlenen suçları irtibatlandırarak (DTTSCFC) adında FBI içinde yeni bir birim kurdu.
FBI Başkanı “ABD ve çıkarlarına zarar verilme riski arttıkça, bu zorluklara adapte oluyoruz. Nisan 2019’da, FBI, nefret suçu mağduru olanlar için iç terörle mücadeleyi adaletle bütünleştirmek amacıyla ‘İç Terörizm ve Nefret Suçları Koordinasyon Hücresini’ kurdu” dedi.
“Bu entegrasyon hücresi, departmanlar arasında kesintisiz bilgi paylaşımını sağlamaya yardımcı oluyor” diyen McGaretti, “soruşturmanın kaynakları, mevcut tehdide veya son saldırıya odaklanmamamızın yanı sıra, bir sonraki tehdidi önlemek için geleceğe bakmamızı sağlıyor” dedi ve ekledi: “FBI terör soruşturmalarını iki ana programda sınıflandırıyor: uluslararası terörizm ve iç terörizm. Uluslararası terörizm, kişilerin terör örgütlerinin üyesi olduğu veya terörist devletin sponsoru olduğu durumları içeriyor.”
Çarşamba günkü oturumda McGarrete ve ABD Temsilciler Meclisi Demokrat ÜyesiAlexandriaOcasio-Cortez, McGarette’ye  beyazların yaptığı ırkçılığın önemini küçümsediği gerekçesiyle sert eleştiriler yöneltti.
Ocasio-Cortez, 2018 yılında ABD’de iç terör sınıfına girecek olaylarda 50 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çekerek 1970 yılından beri en kanlı yılların 2015 ve 2016 olduğunu belirtti. Cortez, 2018 yılında ülke içindeki her terör olayının, aşırılık yanlısı sağcı kişiler tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çekti ve “FBI, Müslümanların yaptığı şiddet eylemlerini terör adı altında sınıflandırırken beyazların eylemini ırkçılık suçları altında değerlendirerek daha düşük bir ceza ile yargılanmalarını sağlıyor” dedi.
Ocasio-Cortez bir Sinagog ve Siyahilerin Kilisesi’ne saldırılara işaret ederek “olayı terör değil ırkçılık olarak nitelendirdiler” dedi.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”