Suriye devrimcilerinden Abdulbasit El-Sarut Hama’da hayatını kaybettihttps://turkish.aawsat.com/home/article/1758601/suriye-devrimcilerinden-abdulbasit-el-sarut-hama%E2%80%99da-hayat%C4%B1n%C4%B1-kaybetti
Suriye devrimcilerinden Abdulbasit El-Sarut Hama’da hayatını kaybetti
Abdulbasit El-Sarut Suriye devriminin yıldönümünde, İdlib’inMaaret el Numan kentindeki kutlamalara katıldı (AFP)
Beyrut / Şarku’lAvsat
TT
TT
Suriye devrimcilerinden Abdulbasit El-Sarut Hama’da hayatını kaybetti
Abdulbasit El-Sarut Suriye devriminin yıldönümünde, İdlib’inMaaret el Numan kentindeki kutlamalara katıldı (AFP)
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) açıklamasına göre, Suriye’nin önde gelen muhaliflerinden olan futbolcu Abdulbasit el-Sarut bugün, rejim kuvvetlerine karşı Suriye’nin kuzeybatısında çıkan çatışmalarda ağır yaralanarak hayatını kaybetti.
El-Sarut, 2011 yılında Suriye’de çatışmalar patlak vermeden önce Suriye Milli Takımı ve Kerame Kulübü’nde kaleciydi.
Çatışmaların patlak vermesiyle birlikte el-Sarut gösterilerin önde gelen seslerinden biri oldu ve muhalif silahlı gruplara katıldı.
SOHR müdür Rami Abdurrahman, AFP’ye verdiği demeçte 2 gün önce Hama’da rejim kuvvetlerine karşı savaşan el-Sarut’un yaralandığını ve bugün hayatını kaybettiğini söyledi.
El-Sarut, Hama kırsalında yüzlerce savaşçısı olan Ceyş el-İzze grubunun liderlerinden biridir.
Ceyş’ül el-İzze lideri Cemil el-Salih, Twitter hesabı üzerinden el-Sarut için başsağlığı mesajı yayınladı.
Nisan ayının sonundan bu yana İdlib’in güney kırsalı ve Hama’nın kuzeyinde rejim kuvvetleri ile çatışmalar yaşanıyor.
Suriye’de protesto hareketinin patlak vermesinin ardından el-Sarut, devrimin başkenti olarak kabul edilen Humus’taki protestolara liderlik etti. Gösterilerin silahlı çatışmaya dönüşmesiyle el-Sarut, Humus’ta rejim güçleri ile savaştı.
SOHR’nin verilerine göre el-Sarut, Humus’ta meydana gelen patlamada babası ve 4 kardeşini kaybetti.
2014 yılında Suriyeli yönetmen Talal Dirki’nin biri el-Sarut olmak üzere 2 Suriyeli gencin hikayesini anlattığı Humus’a Dönüş adlı filmi, Sundance Film Festivali’nde ödül aldı.
Muhalif liderler ve aktivistler sosyal medya üzerinden taziye mesajları yayınladı. Muhaliflerden Ahmed Abazid “Abdulbasit el-Sarut şehittir.Özgürlük bekçisi, Humus'un simgesi ve meydanların lideri ve Suriye devriminin unutulmaz sesi” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz temmuz ayında Omdurman'daki bir çarşı (AFP)
Sudan'da iki hükümetin varlığı, iç ve dış çevrelerde akıllardan uzak bir ihtimal değildi. Bu senaryo, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden yaklaşık bir yıl sonra, barışçıl bir çözüm için herhangi bir vizyon veya işaretin ufukta görünmemesi nedeniyle, olası birkaç senaryodan biri olarak ortaya atıldı.
ABD Barış Enstitüsü (USIP) Nisan 2024'te, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, savaşa karşı olan geniş bir yelpazedeki siyasi ve sivil güçlerin katılımıyla bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda savaşın gidişatı ve nereye varacağı değerlendirildi ve olası senaryolar incelendi.
Çalıştayda 3 senaryo ortaya kondu; İlki, savaşın, çatışmanın iki tarafından biri olan Sudan ordusu veya HDK’nin askeri zaferiyle sona ermesi idi. Ancak bu seçenek, savaşın niteliği ve dış müdahalelerin açıkça ortaya çıkması nedeniyle dışlandı.
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Hartum'da yaşanan çatışmalarda ağır hasar gören bina (AFP)
İkinci senaryo, müzakere ve savaştı. Bu senaryoda, sahadaki güç dengesinde radikal bir değişiklik ya da ‘zayıf denge’ meydana gelir ve müzakere masasında savaşın durdurulması yönünde bir adım atılır. Her iki taraf da çatışmalardan yorgun düşmüş olsa da, ordu ve İslamcı müttefiklerinin, düşmanlıkları durdurmayı ve sivilleri koruyarak insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Cidde Platformu’na defalarca ret cevabı vermeleri nedeniyle, bu seçenek o dönemde mümkün olmadı.
Çalıştayda yapılan uzun tartışmaların ardından odaklanılan üçüncü senaryo, Sudan'da iki hükümetin varlığıdır. Bu senaryo en olası olanıdır ve ülkedeki çatışmaların şiddetini azaltabilir ve taraflar arasında müzakere masasına oturmak için yollar açabilir.
Geçtiğimiz hafta, Sudan Kurucu İttifakı, HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) başkanlığında, ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala'yı merkez alan paralel bir hükümet kurduğunu duyurdu. Ancak, ülkeyi bölünmeye maruz bırakma korkusuyla, resmi devlet kurumları dışında herhangi bir otorite kurulmasına bölgede önceden karşı çıkılmıştı.
Siyasi analist Mahir Ebu’l Cuh, Port Sudan ve Nyala'da meşruiyet için çekişen iki hükümetin varlığının artık bir gerçek olduğunu ve her ikisinin de meşru olmadığını, bu nedenle herhangi bir yasal tanıma olmaksızın ele alınacağını söyledi.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, askerleriyle birlikte daha önceki bir Hartum ziyareti sırasında (Arşiv – Sudan ordusu sayfası)
Ebu’l Cuh, “Arap ve Afrika ülkeleri Sudan'ın bölünmesini istemiyor ve bölünmeye izin vermeyecek. Böylece bölgede parçalanmanın önü açılmayacak” ifadelerini kullandı.
Ebu’l Cuh, “Port Sudan'da ordunun liderliğindeki fiili hükümetin para birimi ve kimlik belgelerinin değiştirilmesi ve kontrol ettiği bölgelerde lise sınavlarının yapılmasıyla ilgili olarak attığı adımlar, HDK’yi bir ittifak kurmak ve paralel bir otorite oluşturmak için gerekçeler ve mazeretler bulmaya itti” dedi.
Siyasi analist Ebu’l Cuh, uluslararası toplumun ‘Sudan'da iki hükümetin varlığının çatışmanın sonucu olduğunu; nedeni olmadığını, çözümün her iki tarafın da varlığında yattığını ve bunun bölgesel ve uluslararası tarafların çıkarlarına uygun olduğunu anladığını, bu nedenle her iki hükümetle de muhatap olunmasının muhtemel olduğunu’ belirtti.
Ebu’l Cuh, ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan dörtlünün ertelenen toplantısının amacının ‘bölge ülkelerinin endişelerini ve çıkarlarını uzlaşma formülüyle ele almak, bunları krizin çözümüne katkıları çerçevesinde değerlendirmek ve ateşkesle başlayıp Sudan'da demokratik federal sivil yönetimin yeniden tesis edilmesiyle devam etmek’ olduğunu bildirdi.
Ebu’l Cuh, HDK’nin ‘taktiksel’ bir çerçeve içinde ‘iki hükümetin varlığı’ senaryosunu hedeflediğini ve bunun amacının ‘müzakerelerin (eğer gerçekleşirse) fiili durum olarak iki otorite arasında veya her iki tarafın askeri liderleri arasında yapılması’ olduğunu söyledi.
Siyasi ve askeri analist Hüsameddin Bedevi ise Sudan'da iki hükümetin varlığının, uluslararası toplumun barışçıl çözüm şansını artıracağını düşündüğü bir senaryo olduğunu, ancak aynı zamanda düşmanlığın ileri aşamalarına ve çatışmanın uzamasına yol açabilecek olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ifade etti.
Bedevi, “Silahlı çatışmanın devam etmesi ve uluslararası aktörlerin çekişmeleri, tarafları kontrol haritasını genişletmeye ve kendi sosyal çevrelerini temsil eden bölgelerde askeri varlık göstermeye itti” dedi.
Bedevi, “Her iki taraf da uluslararası meşruiyet arıyor ve kontrolündeki bölgelerde sivilleri koruduğu mesajını dünyaya iletmeye çalışıyor” diye konuştu.
Diğer yandan Darfur Bölgesi Valisi ve Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Mini Arko Minawi, HDK tarafından ilan edilen paralel hükümetin bir veya iki yıl devam etmesi halinde fiili bir hükümet haline geleceğini ve uluslararası alanda tanınacağını, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmak için ateşkesin dayatılacağını söylemişti.