Ürdün ve Almanya Dışişleri Bakanları: İsrail-Filistin çatışmasına son vermenin tek yolu ‘iki devletli çözüm’

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Alman mevkidaşıHeiko Maas ile düzenlenen ortak basın toplantısında (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Alman mevkidaşıHeiko Maas ile düzenlenen ortak basın toplantısında (AFP)
TT

Ürdün ve Almanya Dışişleri Bakanları: İsrail-Filistin çatışmasına son vermenin tek yolu ‘iki devletli çözüm’

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Alman mevkidaşıHeiko Maas ile düzenlenen ortak basın toplantısında (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Alman mevkidaşıHeiko Maas ile düzenlenen ortak basın toplantısında (AFP)

Ürdün ve Almanya Dışişleri Bakanları, iki devletli çözümün Filistin-İsrail çatışmasında son vermenin tek yolu olduğu konusunda ülkelerinin hemfikir olduğunu dile getirdi.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Alman mevkidaşı Heiko Maas ile Amman'daki Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen ortak basın toplantısında, “Filistin meselesi görüşmemizin ana gündeminde yer aldı. Ürdün ve Almanya, iki devletli çözümün Filistin-İsrail çatışmasını çözmenin anahtarı olduğu konusunda hemfikir. Almanya'nın bu konudaki sabit tutumunu ve çözüme ulaşma yönündeki çabalarını takdir ediyoruz” dedi.
Safedi, ülkesinin kapsamlı ve kalıcı bir barış istediğini, bunun olması için de işgalin sona ermesi ve 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması gerektiğini vurguladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Maas ise, “Müzakere edilen iki devletli bir çözümün bu çatışmanın tek çözümü olduğu konusunda hala hemfikiriz. Ürdün'ün Kudüs'teki kutsal bölgelerin korunması ve çok sayıda Filistinli mülteciye kabulü konusundaki özel rolü nedeniyle Ortadoğu’ya yönelik herhangi bir barış planından özellikle etkilendiğini biliyoruz” dedi.
Ürdün ve Almanya Dışişleri Bakanları, Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’nın (UNRWA) önemini de vurguladı.
Maas, “UNRWA'ya desteğin çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve buna devam edeceğiz" derken, Safedi, "Ürdün ve Almanya, rolünü sürdürmesi gereken UNRWA'yı desteklemede ortaklar" yorumunda bulundu.
Geçen yıl UNRWA'ya 365 milyon dolarlık destekte bulunan ABD yönetimi, ajansa yönelik mali yardımlarını ağustos ayı sonunda tamamen durdurma kararı almıştı.
UNRWA, BM Genel Kurulu tarafından 1949'da Ürdün, Suriye, Lübnan, Batı Şeria ve Gazze'deki yaklaşık 5 milyon Filistinli mülteciye eğitim ve sağlık hizmeti sunmak amacıyla kurulmuştu.



Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
TT

Kahire, HDK'nin ‘sınır üçgeni’ üzerinde kontrol sağladığını duyurmasına nasıl bakıyor?

Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)
Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yapan Sudan ordusu mensupları, 21 Mart (AP)

Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Mısır, Sudan ve Libya arasındaki ‘sınır üçgeni’ bölgesinin kontrolünü ele geçirdiğini açıklaması, Kahire'nin Sudan savaşında sahadaki gelişmelere ilişkin tutumu konusunda soru işaretleri yarattı.

Mısırlı uzmanlar, ‘Mısır'ın Sudan'daki askeri gelişmeleri yakından takip ettiğini ve ulusal güvenliğinin doğrudan etkilenmesi halinde karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu’ belirterek, HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin ‘başkent Hartum'daki son kayıplarını telafi etmek için manevi bir kazanç’ olduğunu kaydetti.

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir kenti yakınlarında bulunan sınır üçgeni bölgesi, Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden savaşın ana cephelerinden birini oluşturuyor.

Nisan 2023 ortalarında başlayan Sudan savaşı, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki HDK arasında devam eden çatışmalarla üçüncü yılının ikinci ayına girdi. Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre savaş, ülke içinde ve dışında yaklaşık 14 milyon insanın yerinden edilmesine neden oldu.

HDK dün yaptığı açıklamada, Sudan, Libya ve Mısır arasındaki sınır üçgeni bölgesini kontrol altına aldığını duyurdu. ‘Sudan, Libya ve Mısır arasında önemli bir buluşma noktası olan stratejik bölgeyi niteliksel bir adımla özgürleştirmeyi başardığını’ belirten HDK tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi: “Sudan ordusuna asker ve teçhizat açısından ağır kayıplar verdirdik… Onlarca savaş aracını ele geçirdik.”

Bunun öncesinde Sudan Silahlı Kuvvetleri Genel Komutanlığı, ‘saldırganlığı püskürtmek için savunma düzenlemeleri olarak tanımladığı adımın bir parçası olarak sınır üçgeni bölgesini boşalttığını’ duyurdu. Sudan ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, “Bu hareket, sınır bölgesindeki saha gelişmeleri ışığında ulusal egemenliği korumak ve stratejik konumları güvence altına almak için operasyonel planların bir parçası olarak yapıldı” ifadesi yer aldı.

Gelişmeler, Sudan ordusunun salı günü yaptığı açıklamada, HDK ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e bağlı Libya güçlerini ‘bölgeyi ele geçirmek amacıyla Mısır, Sudan ve Libya arasında bulunan sınır üçgenindeki sınır noktalarına saldırmakla’ suçlayarak, bunu ‘Sudan'a, topraklarına ve halkına karşı bariz bir saldırganlık’ olarak nitelendirmesinin ardından geldi.

Mısır Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Tümgeneral Muhammed Salah Ebu Hemile, “Kahire, Mısır'ın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğu için Sudan'daki gelişmeleri yakından takip ediyor” dedi. Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte HDK'nin sınır üçgeni bölgesini kontrol etmesinin güvenlik üzerindeki etkisini küçümseyen Ebu Hemile, bunun ‘özellikle başkent Hartum'daki son saha kayıplarını örtbas etme girişimi’ olduğunu söyledi ve Kahire'nin ‘Sudan'daki ulusal kurumları desteklemeye istekli olduğunu, ancak bir tarafı diğerinin aleyhine desteklemekle meşgul olmadığını’ belirtti.

Mısırlı askeri uzman Tümgeneral Semir Ferec, HDK'nin sınır üçgeninde kontrolü sağladığını duyurmasının ‘savaşın saha gerçekliği üzerinde hiçbir ağırlığı olmayan manevi bir kazanım’ olduğunu ifade etti. Ferec, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “HDK, başkent Hartum'u kaybettikten sonra herhangi bir saha başarısını duyurmaya çalışıyor… Mısır, güney sınırlarındaki güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğu için Sudan savaşındaki gelişmeleri izlemeye devam ediyor. Mısır'ın Sudan'daki savaşa müdahale etmeme konusunda bir isteği var” ifadelerini kullandı.

Hamideti defalarca, ‘Mısır'ın Sudan ordusuna savaş uçakları da dahil olmak üzere askeri destek sağladığını’ iddia etti. Ancak geçen yıl Mısır Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanlamış ve o dönemde yaptığı bir açıklamada ‘uluslararası toplumu HDK Komutanı’nın söylediklerinin doğruluğunu kanıtlayan delilleri bulmaya’ çağırmıştı. Söz konusu suçlamalar, Kahire'nin savaşı durdurmak ve sivilleri korumak için yoğun çaba sarf ettiği bir dönemde geldi.

Mısır'ın Sudan'daki meşruiyeti ‘askeri değil siyasi olarak’ desteklediğini belirten Ebu Hemile, “Kahire, Sudan'ın devam eden iç savaş ışığında kurumlarını restore etmesini istiyor ve kısa süre önce sivil bir başbakanın atanmasını memnuniyetle karşıladı” dedi.

Diğer yandan Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli salı günü Sudanlı mevkidaşı Kâmil et-Tayyib İdris'i arayarak, ‘Kahire ile Hartum arasındaki ikili ilişkilerin iki ülke arasında daha fazla koordinasyona katkıda bulunacak şekilde çeşitli düzeylerde güçlendirilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğini’ bildirdi.

Mısır'ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Salah Halime, HDK'nin sınır üçgenini kontrol etmesini Sudan ordusunun LUO’nun bu güçlere askeri destek verdiği yönündeki suçlamalarıyla ilişkilendirerek, “Sınırdaki gelişmeler Sudan'daki savaşın henüz bitmediğini ve sahada niteliksel bir gelişme olduğunu gösteriyor” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Halime, ‘Mısır'ın güney sınırlarında herhangi bir doğrudan ihlal olması halinde harekete geçeceğini’ belirterek, “Mısır'ın olup bitenleri yakından takip etmesinin temelinde toprakları üzerindeki tam egemenliğini korumak yatıyor” dedi. Halime ayrıca, askeri gelişmeleri Sudan'daki iç siyasi durumla ilişkilendirerek, “HDK'nin hamleleri, önümüzdeki dönemde kontrolü altındaki bölgelerde paralel bir hükümet kurulacağını duyurma hazırlığından kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.

Hamideti, merkezi Port Sudan'da bulunan Sudan hükümetine paralel bir hükümet olarak Barış ve Birlik Hükümeti’nin kurulduğunu duyurmuştu.