Moritanya'da Cumhurbaşkanlığı için yarış başladı

Moritanya'da Cumhurbaşkanlığı için yarış başladı
TT

Moritanya'da Cumhurbaşkanlığı için yarış başladı

Moritanya'da Cumhurbaşkanlığı için yarış başladı

Moritanya’da 22 Haziran'da gerçekleşmesi beklenen ve 6 adayın yarıştığı başkanlık seçimi kampanyası 6 Haziran Cuma günü itibariyle başladı.
Mevcut Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed VeledAbdulaziz tarafından desteklenen Cumhurbaşkanı adayı Muhammed Veled el-Gazvani, seçim kampanyasını Moritanya'nın ekonomi başkenti Nouadhibou’dan başlatırken bazı muhalif partiler tarafından desteklenen aday Sidi Muhammed Veled Bubekir ise kampanyasını Moritanya'nın başkenti Novakşot’tan başlatmaya karar verdi.
Mevcut Devlet Başkanı neden seçimlere dahil oldu?
Moritanya Devlet Başkanı Abdulaziz’in, adaylığını desteklediği Gazvani’nin seçim kampanyasına katılmak üzere Nouadhibou’yu ziyaret etmesi, birçok gözlemcinin Moritanya’daki siyasi gelişmeleri sorgulamasına neden oldu.
Bakan Sidi Muhammed Veled Muhammed yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulaziz’in, başkan adayı Muhammed Veled el-Gazvani’nin Nouadhibou kentindeki seçim kampanyasına katılacağını ve yasaların bunu engellemediğini söyledi.

Independent Arabia Akrini Veled Meinouh’a konuşan gözlemcilere göre bu, Devlet Başkanı Abdulaziz’in, daha önce Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan yakın arkadaşı Muhammed Veled el-Gazvani ile birlikte verdiği ilk poz oldu.
Başkanlık adaylarından Muhammed VeledMevlud’un seçim kampanyasını başlattı (IndependentArabia)

Olağanüstü seçimler
Bu ay gerçekleşecek seçimlerin Moritanya'nın modern siyaset tarihinde özel bir yere sahip. Çünkü ilk kez seçilmiş bir devlet başkanının görev süresinin tamamlamasının ardından anayasalara uygun olarak görevini yine seçimler yoluyla bir başkasına devredecek. Bu durumözel bir durumu da beraberinde getiriyor. O da seçimlerin mevcut Devlet Başkanı Abdulaziz’in üçüncü dönemine ilişkin söylentiler arasında gerçekleşiyor olması. Öyle ki bu durum, milletvekillerinin Abdulaziz’in üçüncü kez başkanlığa aday olması için anayasada değişiklik yapılması için imza toplamalarına kadar ilerledi. Ancak söz konusu durum, Devlet Başkanı’nın anayasada değişiklik yapılmasını reddettiğine dair açıklamasıyla sona erdi.

Bununla birlikte başkanlık seçimi, güvenilir raporlara göre Moritanya topraklarında büyük bir doğalgaz rezervi keşfedildiğinin onaylandığı bir dönemde gerçekleşirken Moritanya’nın Afrika’daki doğalgaz ihraç eden ülkeler arasına girmesi bekleniyor.Başkan adayı Gazvani’nin destekçileri (İndependentArabia)

Seçimlerde yarışan 6 aday
Seçimlerde 6 aday yarışıyor. Adaylar arasında, mevcut Devlet Başkanı ve iktidar ortağı partilerin çoğunluğunun desteğini alan eski Savunma Bakanı Muhammed Veled el-Gazvani, bazı muhalefet partileri tarafından desteklenen eski Başbakan Sidi Muhammed Veled Bubekir, milletvekili Muhammed VeledMevlud, milletvekili Biram Veleded-DahVeled Ubeyd, eski milletvekili Kan Hamido Baba ve Moritanya siyasi çevrelerinde pekte tanınmayan genç bir muhasebeci olan Muhammed el-Emin el-Murteci bulunuyor.
Gazvani, Bubekir ve Murteci daha önce hiç başkanlık yarışına katılmadılar. Ancak kalan diğer 3 aday daha önceki seçimlerde bu yarışa katılmışlardı.
Adaylardan Mevlud, Novakşot’un batısını, Murteci kuzeyini, Ubeyd güneyini seçerken kalan 3 aday ise Nuakşot’un diğer bölgelerini seçim mitingleri düzenlemek için seçtiler.
Güvenlik tedbirleri
Moritanya polisi iki hafta sürecek seçim kampanyası sürecine saatler kala başkent Novakşot’un merkezindeki ana caddelerde konuşlanırken emniyet birimleri bankların merkez binaları, bakanlıklar ve resmi kurumların bulunduğu başkent sokaklarının çoğunda güvenlik önlemlerini yoğunlaştırdı.
Moritanya uzmanlarına göre söz konusu güvenlik önlemleri, vatandaşların güvenini sağlamak amacıyla her seçim öncesi geleneksel olarak alınıyor.
Mitinglerde öne çıkanlar
6adayın miting konuşmaları, vaatlerden, ülkenin siyasi gerçekliğini kınamaya kadar çeşitli konular içeriyor. Sidi Muhammed Veled Bubekir, Novakşot’ta yüzlerce destekçisinin önünde yaptığı konuşmada, “yolsuzluğun ortadan kaldırılması gerektiğini ve bunun da kendisiyle gerçekleşebileceğini” söyledi. Bubekir mitinginde, acil ihtiyaçlar olarak nitelendirdiği “değişim ve istikrarı” bir araya getirmek için aday olduğuna dikkati çekti.
Bubekir, ülkenin karşı karşıya olduğu zorlukların başında “yolsuzluk, servet dağılımındaki eşitsizlikler ve etkili bir istihdam politikası olmadığı için dayanılmaz bir boyuta ulaşan işsizlik” gibi sorunların geldiğini vurguladı.
Bir diğer aday Muhammed VeledGazvani ise iktidar için değil, Moritanya’ya ve halkına hizmet için başkanlığa aday olduğunu söyledi. Gazvani kendisini ülkeye hizmet edecek niteliklere sahip biri olarak nitelendirdi.
Yönetimin sonu
Moritanya’nın bir tür kaos içinde ve güvenliğinin oldukça hassas bir durumda olduğuna dikkati çeken Gazvani, mevcut Devlet Başkanı Abdulaziz’in bu alandaki çalışmalarına işaret ederek bölgede ve dünyada örnek teşkil edecek bir yol izleyeceğini ve geliştireceğini belirtti.
Adaylardan Muhammed VeledMevlud de mitinginde eğitim ve yolsuzlukla mücadeleye dikkat çekti. Moritanya halkını kurtarmak için başkanlığa aday olduğunu söyleyen Mevlud, ülkenin son 10 yılının boşa harcandığını söyledi. Diğer bir aday Muhammed el-Emin el-Murteci ise Moritanya’nın kalkınması için seçim programındaki 99 noktaya dikkat çekti.
Bir başka aday Biram Dah da mevcut yönetimin, Moritanya halkının oluşumlarının arasını açmaya ve Moritanyalı imajını bozmaya çalıştığını, ancak başarısız olduğunu söyledi. Mevcut Devlet Başkanı Abdulaziz döneminin sona geldiğini vurgulayan Dah, bu seçimlerin değişimi getirecek seçimler olduğunu belirtti.



İran, UAEA toplantısında çatışma uyarısında bulundu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
TT

İran, UAEA toplantısında çatışma uyarısında bulundu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Batılı güçleri bugün başlayacak olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) üç aylık toplantısında çatışmaya karşı uyardı.

Tahran cuma günü, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık'ı toplantıda ‘stratejik bir hata’ yapmamaları konusunda uyarırken, diplomatik kaynaklar bu ülkelerin ve ABD'nin toplantıda İran’a karşı bir karar tasarısı sunmayı planladıklarını doğruladı.

UAEA Yönetim Kurulu'nun yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması yükümlülüklerine uymadığını ilan etmesi ve Batılı güçlerin İran dosyasını Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne götürmesinin önünü açması bekleniyor.

Bekayi, “Çatışmaya verilecek yanıt daha fazla iş birliği olmayacak. İran bir dizi önlem hazırladı ve karşı taraflar kapasitemizin farkında. Bir sonraki aşamadaki gelişmelere bağlı olarak ve UAEA ile iş birliği içinde bir dizi adım atacağız” ifadelerini kullandı.

Geçen hafta başında yayınlanan gizli bir UAEA raporunda İran'ın yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu ve bunun daha yüksek bir seviyede zenginleştirilmesi halinde 10 nükleer silah yapımında kullanılabileceği belirtilmişti.

Bekayi sözlerini şöyle sürdürdü: “UAEA raporu, üç Avrupa ülkesi ve ABD'den gelen siyasi bir talimata dayanıyor ve gerçeği yansıtmıyor. Raporda taahhütlerden sapma yönünde bir husus yer almıyor, aksine Ortak Eylem Planı (nükleer anlaşma) çerçevesinde çözüme kavuşturulan eski suçlamalar yeniden gündeme getiriliyor. Ne yazık ki Siyonist varlığın sunduğu sahte belgeler ve bazı ülkelerin siyasi tutumları UAEA'nın bu konuları yeniden gündeme getirmesine yol açtı.”

Bekayi, İsrail'in 2018 yılı başlarında İran'ın nükleer arşivini karmaşık bir operasyonla ele geçirmesinin ardından UAEA’nın araştırılmasını talep ettiği gizli tesislerle ilgili soruşturmaya atıfta bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, “Raporun içeriği tamamen siyasi. UAEA'nın davranışlarını Yönetim Kurulu'nun daha önce verdiği bir yetkiye dayandırarak meşrulaştırmasını kabul etmiyoruz. Bu tür raporlar bazı tarafların kendi pozisyonlarına sadık kalmaları için siyasi zemin sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

Bekayi, “UAEA Genel Direktörü'nün son açıklamaları teknik yetkilerinin ötesine geçiyor. Barışçıl nükleer tesislere yönelik her türlü tehdidi barışa yönelik bir tehdit olarak değerlendiren 533 sayılı karar uyarınca, İran'ın nükleer tesislerine yönelik her türlü tehdide karşı net bir tavır alınmalı” dedi.

Bekayi, “Uluslararası bir kuruma başkanlık eden ve BM'de yüksek mevkilere talip olan her kim olursa olsun, tehdit ve gerginliği artırma aracı değil, barışın sesi olmalıdır” ifadesini kullandı.

UAEA şu anda ‘İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğuna dair güvence veremeyeceğini’ söylüyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre UAEA’nın Viyana'daki toplantısı öncesinde İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi devlet televizyonuna açıklamalarda bulundu. Kemalvendi, “Elbette UAEA, İran İslam Cumhuriyeti'nin kapsamlı ve dostane iş birliğini sürdürmesini beklememelidir” dedi.

Diplomatik kaynaklar perşembe günü, Tahran'ın nükleer programına ilişkin 2015 anlaşmasına taraf olan üç Avrupa ülkesi ve ABD'nin, Tahran'ın dört gizli sahadaki nükleer faaliyetlerine ilişkin yıllardır süren soruşturmada ‘tam iş birliği yapmaması’ nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar tasarısı sunmayı planladıklarını söyledi.

UAEA bir raporunda İran'ın nükleer programı konusunda ‘tatmin edici olmayan’ iş birliğini kınayarak, İslam Cumhuriyeti'nin yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üretimini hızlandırdığına dikkat çekti.

İran'ın önerisi

Bu gelişme Tahran ile Washington'un İran'ın nükleer programı konusunda yeni bir anlaşma arayışı için görüşmeler yürüttüğü bir dönemde yaşandı.

Bekayi, ABD'li yetkililere İran'ın nükleer müzakereler kapsamında Umman üzerinden yakında ABD'ye sunacağı öneriyi değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu.

Bekayi, “İran halkının çıkarlarını ve haklarını dikkate almayan hiçbir öneri kabul edilemez. Ayrıntılara girmeyeceğim ama yakında Umman aracılığıyla teklifimizi sunacağız. ABD'ye bu fırsatı ciddiye almasını tavsiye ediyoruz” dedi. Bekayi, teklifin içeriğiyle ilgili ayrıntı vermedi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Tesnim haber ajansının kaynaklara dayandırdığı haberine göre İran, ABD'nin önerisine yanıtını önümüzdeki iki gün içinde diplomatik kanallar aracılığıyla yazılı olarak gönderecek.

Ajansa göre, Tahran'ın yanıtı, yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılması karşılığında Washington'un endişelerini giderecek önlemler sunarken, kendi topraklarında zenginleştirme ilkesini koruyan bir öneri içerecek. İran ayrıca kırmızı çizgilerine saygı gösterilmesi koşuluyla yeni bir müzakere turuna hazır olduğunu ifade edecek.

Bekayi, Batı medyasında altıncı turun planlandığına ve ABD'nin İran'a uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3'e düşürme önerisinde bulunduğuna dair çıkan haberleri yalanladı. “Toplantı planlanmıştı ancak gerçekleşmedi. Bu medya haberlerinin çoğu doğrulanabilir değil ve genellikle psikolojik baskı yaratmayı amaçlıyor” dedi.

Bekayi şöyle devam etti: “Eğer taviz alışverişine dayalı gerçek müzakerelerden bahsediyorsak, ABD'nin önerisi bu anlayışı yansıtmıyor.”

Bu açıklama, Tahran'ın ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdiği ABD önerisine yanıt olarak geldi.

Bekayi gazetecilere yaptığı açıklamada, Washington ile Tahran arasındaki dolaylı müzakerelerin bir sonraki turuna ilişkin belirli bir noktasının olmadığını söyledi. Bekayi gazetecilere şunları söyledi: “Bu konuda bir karar alınırsa derhal duyurulacaktır.”

İki ülke, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer programını engellemeyi amaçlayan 2015 anlaşmasına bir alternatif bulmak için nisan ayından bu yana beş tur müzakere gerçekleştirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018'deki ilk döneminde bu anlaşmadan vazgeçerek Tahran'a yeniden sert yaptırımlar uygulamaya başladı.

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf’ın dün devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında, “ABD'nin önerisi yaptırımların kaldırılmasından bile bahsetmiyor. Hayalperest ABD Başkanı gerçekten İran'la bir anlaşma istiyorsa yaklaşımını değiştirmelidir” ifadeleri yer aldı.

Bekayi ise “Yaptırımların kaldırılmasının temel bir gereklilik olduğunu defalarca vurguladık. Başta nükleer kazanımların korunması ve yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılması olmak üzere İran'ın meşru hakları dahil edilmeden hiçbir anlaşmaya varılamaz. Bu talepleri içermeyen herhangi bir metin kabul edilemez” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio 20 Mayıs'ta Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki oturumda yaptığı açıklamada, “İran'ın herhangi bir şekilde uranyum zenginleştirmesine izin vermeyeceğiz. Olası bir anlaşmadan sonra bile füze ve terörizmle ilgili yaptırımları uygulamaya devam edeceğiz. Zenginleştirmenin bir ulusal haysiyet meselesi olduğunu iddia ediyorlar ama gerçek şu ki bunu caydırıcı bir unsur olarak kullanmak istiyorlar. Çünkü gelişmiş zenginleştirme kapasitesine sahip olmanın onları nükleer silahın eşiğinde bir devlet haline getirdiğine ve dolayısıyla tehditlere karşı bağışıklık kazandırdığına inanıyorlar” ifadelerini kullandı.

Buna karşılık Bekayi şunları söyledi: “Bu doğru değil. Zenginleştirme yapan herkesin bir silah programı yok. ABD'nin müttefikleri de dahil olmak üzere, silahlanma amacı gütmeden zenginleştirme yapan ülkeler var. Bu anlamda, İran'ın baskılar karşısındaki direncinin kendisi bir tür caydırıcılıktır. Zenginleştirme, nükleer yakıt döngüsünün ve ulusal endüstrimizin önemli bir parçasıdır; müzakere edilemez ya da taviz verilemez.”

Bekayi, İranlı milletvekillerinin ülkelerinin silahların teknik yönlerine sahip olması konusunda ne söylediklerine ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: “Ülke içinde çeşitli görüşler var, ancak bizim tarafımızdan defalarca teyit edilen şey İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğudur. Siyasi nedenlerle hazırlanan son rapor, programımızın barışçıl doğasını kanıtladı. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na bağlı bir devlet olarak İran, barışçıl yaklaşıma olan bağlılığını sürdürecektir.”