Neçirvan Barzani Bağdat ile yeni bir sayfa açma sözü verdi

Neçirvan Barzani Bağdat ile yeni bir sayfa açma sözü verdi
TT

Neçirvan Barzani Bağdat ile yeni bir sayfa açma sözü verdi

Neçirvan Barzani Bağdat ile yeni bir sayfa açma sözü verdi

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi‘nin (IKBY) yeni Başkanı Neçirvan Barzani, düzenlenen yemin töreniyle görevine başladı. Törene Cumhurbaşkanı seçildiğinden beri ilk kez bölgeyi ziyaret eden Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Irak Meclis Başkanı Muhammed el- Halbusi, Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi’nin özel temsilcisi ile Arap ve yabancı binden fazla kişi katıldı.
Ayrıca oturuma geçtiğimiz 28 Mayıs'ta yeni başkanın seçildiği meclis oturumunu boykot eden Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) milletvekilleri ile KYB Genel Sekreter Yardımcısı Kosret Resul Ali de katıldı.
Oturum,Mesud Barzani’nin konuşmasıyla başladı. Barzani, IKBY’nin seçilmiş başkanını bütün imkanlarıyla destekleyeceğini, demokrasiyi sağlamlaştırmak, kamu özgürlüklerini genişletmek ve güçlü ve adil bir parlamenter sistem kurmak için onunla işbirliği yapacağını söyledi. DEAŞ terörünün askeri olarak bittiğini ancak düşüncesinin yaygın olduğunu söyleyen Barzani, örgütün ülkedeki herhangi bir siyasi veya güvenlik açığından istifade etmek istediğini belirterek, dayanışma çağrısında bulundu.
Yeminini ettikten sonra IKBY Başkanı kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında, dört yıllık görev süresince bölgenin güvenlik ve istikrarını sağlama sözü verdi. “Hepimiz Irak halkının hayal ettiği anayasa hükümleri ışığında ortak sorunlarımızı çözmek ve Kürdistan halkının ve tüm Iraklıların federal bir sistem çerçevesinde haklarını güvence altına almak için Bağdat hükümetiyle birlikte çalışmalıyız” dedi.
Bu anayasaya, diğerinin karşılıklı anlayışı ve işbirliği içinde kabulüne temel teşkil etmesi için büyük umutlar oluşturduk, ancak ne yazık ki içeriğini uygulamadık. Irak halkının hayal ettiği yeni Irak’a ulaşamadık diyen Barzani, “Bugün Irak'taki anayasaya alternatif yok, özellikle de hepimiz pratik olarak yaşadık. Anayasanın kasıtlı veya kasıtsız olarak görmezden gelindiğinde veya maddelerinden herhangi birinin uygulanmaması nedeniyle Irak halkının bileşenleri arasında yeni sorunların ve gerginliklerin ortaya çıktığını gördük. Anayasa'yı yeniden canlandırabilir, harekete geçirebilir, karşılıklı anlayış ve yapıcı tutumlarla DEAŞ ve diğerleri gibi grupların ortaya çıkmasını engelleyebilir, Sincar ve diğer bölgelerde yaşanan trajedinin tekrarlanmasını engelleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Genç Başkan konuşmasında selefini de överek, yarım asırlık ömründe aşağılık diktatörlere karşı mücadelesine değindi ve gerçekleştirilen başarıların bu adamın mücadelesinin meyveleri olduğunu belirtti.
Mesud Barzani ile aylarca süren adaylık konusunda keskin tartışmalar yaşayan Irak Cumhurbaşkanı Berhum Salih yaptığı konuşmada anlaşmazlık sayfasını kapatarak IKYB’nin eski başkanını övdü ve onun yüksek makamının resmi konumundan değil halkın sevgi ve güveninden kaynaklandığını belirtti.
Irak Parlamentosu Başkanı Muhammed el-Halbusi ise yaptığı konuşmada, yeni başkan Necirvan Barzani’nin Erbil ile Bağdat arasındaki sorunları çözebileceğine inandığını söyledi şu ifadeleri kullandı: “Barzani’nin Erbil ile Bağdat arasındaki sorunları sıfırlamasını bekliyoruz.” Halbusi, Barzani’yi çalışmalarında destekleyeceklerini ifade etti.
Hikmet hareketinin lideri Ammar el- Hakim ise oturumda yaptığı konuşmada, geçmiş sayfaları kapatıp yeni bir Kürt rüyası sayfası açarak Erbil ile yaşayan ihtilafların çözülmesi çağrısında bulundu. Bu rüyanın ise bu ülkede güvenle yaşamak ve serveti adil bir biçimde paylaşmak olduğunu söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Çocukların hayalleri mutlaka ebeveynlerin hayalleri olmak zorunda değildir, çünkü şartlar değişir ve insanlar evrilir.”
Kürdistan Demokrat Partisi  yöneticilerinden ve eski Irak parlamentosu hukuk komitesi başkanı Muhsin el Sadun, Şarku’lAvsat’a yaptığı açıklamada, Bağdat ile Erbil arasındaki ilişkinin gelecekte önemli gelişmeler göreceğine dair göstergeler olduğunu Bağdat ile başa çıkmada uzun deneyime sahip olan yeni başkanın anayasaya göre önemli sorunlara çözüm bulmaya kararlı göründüğünü belirtti.
Irak Parlamentosunda bir Kürt milletvekili olan Ala Talabani  Şarku’l  Avsat’a yaptığı açıklamada aynı konuya değinerek Neçirvan Barzani’nin Bağdat ile Erbil arasındaki sorunları çözme beklentisi olduğunu vurguladı ve iki taraf arasındaki farklılıkların anlayış çerçevesinde çözülebileceğini belirtti.
Irak Güçleri Koalisyonundan Abdullah el- Harbit ise Şarku’lAvsat’a iki taraf arasında sorunları sıfırlamaktan bahsetmenin zor olduğunu ancak birçok iyimser yaklaşımdan bahsetmenin mümkün olacağını söyledi.



Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
TT

Hamas, anarşi ve casuslukla suçlanan kişilerle savaşıyor

 Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)
Haziran ayında Gazze Şeridi'nde gıda yardımı dağıtılan bir alanın yakınında eşek arabasının üzerine uzanmış yaralı bir Filistinli kadın (AP)

Hamas, dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesiminde büyük bir aşiretin üyelerini, diğer suçlamaların yanı sıra anarşi ve yardım tırlarının yağmalanması olaylarına karıştıkları iddiasıyla öldürdü. Olay, İsrail'in, Hamas ile El Fetih'e bağlı bazı aktivistler ya da bazı Filistinli aileler arasındaki farklılıkları istismar etmeye ve onları Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak için ordusuyla koordineli çalışan silahlı milisler haline gelmiş gibi göstererek kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanmaya çalıştığı bir dönemde meydana geldi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 20 aydır sürdürdüğü savaşın başından bu yana, El Fetih aktivistlerinin ya da Gazze Şeridi'ndeki bazı aşiret üyelerinin Hamas'a yönelik düşmanlıklarını istismar ederek, Hamas'a karşı silahlı gruplar oluşturmaya çalıştı. Ekim 2023'ten bu yana savaşta yaşadığı gerilemelere rağmen Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam eden Hamas ise bu yaklaşıma, İsrail'le bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir dizi kişiyi infaz ederek karşılık verdi.

Hamas'ın son operasyonunda dün şafak vakti Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta büyük bir aşirete mensup yaklaşık 12 Filistinli öldürüldü. Söz konusu aşiretin üyeleri, Deyr el-Balah'ın doğusunda İsrail güçlerinin konuşlandığı bölgelerde ya da yakınlarında bulunuyordu.

Şarku’l Avsat'a konuşan saha kaynakları, öldürülenlerin bir kısmının son zamanlarda yaşanan anarşinin ve yardım tırlarını yağmalama girişimlerinin arkasında olduklarından şüphelenildiğini bildirdi. Bazılarının ise İsrail için casusluk faaliyeti yürüttüklerini iddia eden kaynaklar, bunun da Hamas kaynakları tarafından doğrulandığını söyledi.

İsrail'in Hamas'la mücadele etmek için desteklemeye çalıştığı, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın bazı bölgelerinde, İsrail'in tamamen işgal ettiği ve sakinlerini yerinden ettiği bölgelerde bulunan Yaser Ebu Şebab silahlı grubu gibi pek çok benzer vaka olduğu açık. Filistin Yönetimi, Ebu Şebab'ın kendisiyle olan ilişkisini reddetmiş olsa da Ebu Şebab, Filistin Yönetimi'ne atıfta bulunarak defalarca ‘Filistin meşruiyeti’ altında faaliyet gösterdiğini iddia etti.

Yedioth Ahronoth gazetesinde yayınlanan bir habere göre İsrail ordusu, Gazze ve Han Yunus'ta faaliyet gösteren ve üyeleri El Fetih üyesi ya da Filistin Yönetimi güvenlik servisleri mensubu olan iki silahlı grupla koordinasyon kurmaya başladı. Bu gruplar Gazze Şeridi'ndeki Hamas yönetimini zayıflatmak amacıyla mali destek alıyor.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta yiyecek almaya çalışan Filistinli çocuklar, 30 Haziran (AFP)

Haberde Rami Halas adlı bir kişinin liderliğindeki silahlı grubun, Gazze şehrinin Şucaiye mahallesinde faaliyet gösterdiği ve mahalle içindeki Hamas mensuplarına karşı operasyonlar düzenlediği, ikinci grubun ise Yaser Hanidek tarafından yönetildiği ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta faaliyet gösterdiği belirtildi.

Haberde bu iki grubun İsrail'den silah ve insani yardım desteği aldığı, üyelerinin ise Filistin Yönetimi'nden maaş aldığı iddia edildi.

Söz konusu haber üzerine Yaser Hanidek bir video yayınlayarak, İsrail'in iddialarını yalanladı ve kendisine yöneltilen suçlamaları reddettiğini vurgulayarak halen Han Yunus'ta olduğunu, normal bir şekilde çalıştığını, anarşiyi reddettiğini, direnişin yanında yer aldığını ve direnişin sırtında bir hançer olmayacağını söyledi. Bununla birlikte, iki kardeşinin ölümüne neden olan ailevi anlaşmazlıkların kendisini silahlanmaya ittiğini belirterek, İsrail, El Fetih ya da Filistin Yönetimi'nin herhangi bir kurumuyla hiçbir bağı olmadığını açıkladı.

Öte yandan, tanınmış Halas ailesi vatanseverlik dışı her türlü eylemi reddeden bir açıklama yayınlayarak, Filistinlilerin genel tutumunun dışındaki her türlü davranışı reddettiklerini vurguladı.

Bu ailenin mensuplarınn çoğu El Fetih'e mensup, ancak aralarında Hamas ve İslami Cihad Hareketi üyeleri de var.

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı Ebu Şebab'a teslim olması için 10 gün süre vermiş, ‘vatana ihanet’, ‘casusluk’, ‘silahlı hücre kurmak’ ve ‘silahlı isyan’ ile suçlamış, teslim olmaması halinde gıyabında yargılamakla tehdit etmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bir aydan uzun bir süre önce İsrail'in Hamas'a muhalif silahlı grupları desteklediğini itiraf etmişti.

Hamas sık sık kamuoyu önünde İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki kaosun arkasında olmakla suçluyor ve daha önceki açıklamalarına göre ‘vatandaşların güvenliğine müdahale etmeye cesaret eden herkese karşı demir yumrukla saldıracağını’ vurguluyor.

Hamas, Gazze Şeridi'ndeki büyük kaos ortamında güvenlik durumunun kontrolünü yeniden ele geçirmek için ateşkesten faydalanıyor ki bunu, iki aydan fazla süren bir önceki ateşkes sırasında da yapmıştı. Hareket son zamanlarda silahlı adamlara, tüccarlara, çetelere, hırsızlara ve İsrail'le iş birliği yapanlara karşı daha kapsamlı güvenlik operasyonları düzenlemeye ve bu kişileri infaz etmeye ya da yaralamaya başladı.