Irak'ta yeni bir derin devlet mi kuruluyor?

Devlet görevi, Irak’taki en önemli gelir kaynağın (Reuters)
Devlet görevi, Irak’taki en önemli gelir kaynağın (Reuters)
TT

Irak'ta yeni bir derin devlet mi kuruluyor?

Devlet görevi, Irak’taki en önemli gelir kaynağın (Reuters)
Devlet görevi, Irak’taki en önemli gelir kaynağın (Reuters)

Irak parlamentosunun en büyük iki bloğu arasındaki gizli müzakereler, kurulmakta olan büyük bir yürütme organı üzerine bir anlaşma ile sonuçlandı. Bu yürütme organı, üst düzey makamları bölüştürmekten sorumlu olacak ve tüm devlet kurumlarındaki işe alım sürecini kontrolünde bulunduracak.
Devlet görevi, en önemli gelir kaynağı
2003’ten bu yana özel sektörde zayıflığın yaşandığı ve ülkenin gelir ekonomisinin devletin sivil ve askerî kurumlardaki memurların, emeklilerin ve çalışamayacak durumda olanların maaşlarını ödemek için senelik olarak neredeyse yarısını harcadığı petrol gelirleri ile bağlantılı olduğu bir durumda devlet memurluğu, Irak nüfusunun büyük çoğunluğu için en önemli gelir kaynağı haline geldi. Irak hükümeti, kamu sektöründe çalışan memurların sayısına dair detaylı veriler sunmamakla birlikte uzmanların değerlendirmesine göre devletten maaş alan yaklaşık yedi milyon Iraklı bulunuyor ve yıllık olarak ödenen maaşların tutarı, toplamda yaklaşık 40 milyarı buluyor.
Siyasi görev
Independent Arabia'dan Ömer Latif'in analizine göre Devlet memurluğunun taşıdığı büyük maddi değerden ötürü Irak’ta siyaset alanında da geniş bir istihdam sağlandı. Nitekim partiler, geçtiğimiz yıllarda devlet kurumlarına kendi destekçilerini atadı. Bununla birlikte önceki Başbakan Nuri el-Maliki’nin ilk görev döneminde petrol ücretlerinin oldukça yükselmesinden ötürü ‘malî bolluk seneleri’ olarak bilinen 2008-2010 yılları arasında devlet memurlarının sayısında büyük bir patlama yaşandı. İlk Maliki hükümeti, devletin farklı kurumlarına yüzbinlerce kişi atadı. Maliki, sonuçlarını çok geçmeden yani 2010 genel seçimlerinde aldığı bu adımla görülmemiş bir halk desteği kazandı. O zamandan beri Maliki’nin, büyük oranda ilk hükümetinin ve daha düşük düzeyde ikinci hükümetinin atadığı memurlar arasındaki popülerliğinden büyük bir destek aldığı biliniyor. Bu atamalar, devlet kurumlarının belirli pozisyonlarda duyduğu ihtiyacın göz önüne alındığı belirgin bir politikaya dayanmıyordu. Üstelik bir kargaşa hâkim olarak devlet memurluğunda aracılıklar ve siyasi hesaplar benimsendi.
Gevşeklik ve tasarruf
Bu durum, Irak devletinin idarî organında büyük bir gevşeme ile sonuçlanarak devlet kurumlarında verilen görevlerin yerine getirilmesinde büyük bir başarısızlığı beraberinde getirdi. Petrol fiyatlarının küresel çapta düşmesi ve Irak’ın gelirlerinin yaklaşık üçte bir oranında gerilemesi sebebiyle önceki Başbakan Haydar el-İbadi hükümeti, kamu görevlerine yönelik atama politikasında sıkı bir denetim yürütmek zorunda kaldı. Nitekim kamu görevleri rüşvet kapısına dönmüş ve bazı görevlere atanmaların karşılığı yaklaşık 10 bin dolara ulaşmıştı.
Sairun ve Fetih anlaşması
Yükselen Iraklı partiler, ‘pay’laşma yönteminin kökleşmesinde siyasi güçlerin hırsları ile baş edemiyor gibi görünen mevcut Başbakan Adil Abdulmehdi döneminde ilgi alanlarındaki atama sürecini kontrolünde bulunduruyor. Independent Arabia’nın üst düzey siyasî kaynaklardan aldığı bilgilere göre Irak parlamentosundaki en büyük bloğu temsil eden Sairun Koalisyonu ile milletvekili bakımından ikinci bloğu temsil eden Fetih Koalisyonu, kamu istihdamı politikasında son kararı verecek olan bir ‘Federal Hizmet Meclisi’ kurmak için haftalarca süren detaylı müzakereler yürüttü. Kaynaklara göre söz konusu müzakereler, İran’a yakın Irak İslamî Meclisi’ne liderlik eden din adamı Hemmam Hamudi’nin Federal Hizmet Meclisi başkanlığına seçilmesi ile sonuçlandı. Hamudi’ye Sadrcı hareketin aday gösterdiği bir isim vekalet edecek. Sadrcı hareket, Sairun Koalisyonundaki en büyük gücü oluştururken Hemmam Hamudi, Fetih Koalisyonu içerisinde yer alıyor.
Maliki’nin derin devletinin dağılması
Kaynaklar, Hizmet Meclisi kurulmasına dair müzakerelerin, öne çıkan siyasi güçlerin üst düzey memurların bakansız bir şekilde değiştirilmesine ilişkin olarak yürüttüğü paralel müzakereleri bozduğunu ifade ediyor. Söz konusu üst düzey memurlar ise en önemli hükümet kararlarının alındığı farklı devlet kurumlarında çalışan özel dereceli memurlar, genel müdürler ve bakanlık temsilcileridir. Bunların sayısı yaklaşık 4500 olup çoğunluğu, Maliki’nin birinci ve ikinci döneminde, bugün derin devlet olarak bilinen ve herhangi yürütme kararını, kolaylaştırmayı veya resmi bir yönelimi engelleyebilecek durumda olan oluşumu sağlamak üzere göreve getirildi. Bununla beraber kaynaklar, Irak’taki bu derin devletin dağıldığına ve bunun sonucunda mevcut Irak siyasetinde etkin olan parti ve isimlerin destekçilerinin atandığına işaret ediyor. Bu, aradaki farkın pek de büyük olmayacağı anlamına geliyor. Bu verilere göre Federal Hizmet Meclisi, çoğu Maliki’yi destekleyen üst düzey binlerce memuru işten atma görevini üstlenerek başka partileri destekleyen alternatifleri atayabilmek için alan açacak. Hizmet Meclisi’nin kuruluşuna dair yasa metni, kesinlik kazanmak için parlamentoya sunulmak üzere haftalardır yürütülen siyasi müzakerelere bağlı olarak oluşturuldu.  
‘Pay’ tahsisi
Yakın zamanda parlamentoya sunulacak olan yasa önerisine göre Hizmet Meclisi, Irak halkının tüm bileşenlerini temsil etmesi öngörülen bir başkan, bir yardımcı ve on üyeden oluşuyor. Bu, mezhepçi ve etnik partilerin çıkarları açısından emin olması için üst düzey memurların tercihinde mezhep, ırk ve kabile temelli ‘pay’laşma yöntemine itibar edildiğinin açık bir göstergesidir. Fetih ve Sairun blokları, yeni oluşumda cumhurbaşkanı ve yardımcısı makamlarını ellerinde bulundurmakla birlikte on üye koltuğu, kendilerini memnun etmek adına mezhep ve kabile temelli partilere dağıtılacak. Gözlemcilere göre Federal Hizmet Meclisi’ne egemen olmak, bazı siyasi partilere devletin farklı organlarında geniş bir yandaş memur tabanı oluşturma imkânı sağlayacak.



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.