Güney Avrupa ülkeleri: Türkiye, Kıbrıs’taki faaliyetlerini sonlandırmalı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda), Malta Başbakanı Joseph Muscat (ortada), İtalya Başbakanı Guuseppe Conte (sağda) Malta’daki zirve sırasında (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda), Malta Başbakanı Joseph Muscat (ortada), İtalya Başbakanı Guuseppe Conte (sağda) Malta’daki zirve sırasında (EPA)
TT

Güney Avrupa ülkeleri: Türkiye, Kıbrıs’taki faaliyetlerini sonlandırmalı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda), Malta Başbakanı Joseph Muscat (ortada), İtalya Başbakanı Guuseppe Conte (sağda) Malta’daki zirve sırasında (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (solda), Malta Başbakanı Joseph Muscat (ortada), İtalya Başbakanı Guuseppe Conte (sağda) Malta’daki zirve sırasında (EPA)

Avrupa Birliği (AB) üyesi 7 güney Avrupa ülkesinin devlet veya hükümet başkanları, Malta’da düzenlenen AB zirvesi sırasında Türkiye’ye Kıbrıs’ın münhasır ekonomik bölgesindeki doğalgaz arama faaliyetlerini sonlandırma çağrısında bulundu.
Geçtiğimiz gün Malta'da, Fransa, İtalya, İspanya, Malta, Portekiz, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) katılımıyla, AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (Med7) 6. Zirvesi gerçekleştirildi.
Malta’da düzenlenen MED-7 grup zirvesinin sonuç bildirgesinde, Avrupa Birliği’nin Ankara’nın Ege, Akdeniz ve Kıbrıs açıklarındaki eylemlerini kınayan çağrılara cevap vermemesinden duyulan üzüntü dile getirildi.
Med7 tarafından yayınlanan sonuç bildirisinde, “Türkiye yasadışı eylemlerini durdurmazsa, AB’den Kıbrıs için dayanışma konusunda uygun tedbirleri almasını isteriz” ifadelerine yer verildi.
AFP’ye göre zirvenin ardından açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "AB bu konuda zayıflık göstermeyecek" dedi.
Anastasiadis: Memnuniyet verici
Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, AB’nin tutumunu memnuniyetle karşıladıklarını ifade ederek, “Türkiye uluslararası yasaları ihlal ediyor, bizim ekonomik bölgemizi istila ediyor ve Kıbrıs’ı tanımıyor. Ortaklarımızın Türkiye’ye yönelttikleri Kıbrıs’la olan güçlü dayanışmadan mutluyum” dedi.
Avrupa Birliği, Mayıs ayından bu yana, Türkiye’nin Eylül ayına kadar Kıbrıs münhasır ekonomik bölgesinde gaz çıkarma faaliyetleri konusunda Ankara’ya art arda uyarılarda bulundu. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), Ankara’nın geçtiğimiz Mayıs ayının başlarında Kıbrıs’ın münhasır bölgesine girerek burada Eylül ayına kadar gaz çıkarmayı amaçladığına dair bir rapor yayınladı.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye’nin faaliyetleri hakkında duydukları endişeleri dile getirirken, Washington’dan da bu konuda benzer bir açıklama geldi.
Bölgede sular ısınıyor
Kıbrıs'ın çevresinde hem Rum hem de Türk tarafınca gerçekleştirilen doğalgaz arama faaliyetleri uzun süredir bölgede gerginliğe neden oluyor.
Rum yönetimi 2011 yılında hidrokarbon aramak için adanın güneyinde 13 parsel ilan etmişti. Rumların ilan ettiği parsellerden bazıları; Kuzey Kıbrıs'ın Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ada açıklarında petrol ve doğal gaz araması için ruhsat verdiği alanlarla kesişiyor. Ancak taraflar, kesişen alanlar dışındaki bölgelerde yapılan arama ve sondaj çalışmalarına da tek taraflı olarak karşı çıkıyor.
Rum tarafı, İtalya'nın en büyük petrol ve doğalgaz şirketi Eni, Fransız Total, Amerikan Exxon Mobil gibi dev uluslararası şirketler ile petrol ve doğalgaz arama çalışmaları konusunda anlaşmalar imzaladı. Ancak Ankara, Kuzey Kıbrıs tarafını dışlayan enerji kaynaklarının araştırılmasına karşı çıkıyor.



Macron: Önümüzdeki eylül ayında Suudi Arabistan ile birlikte İki Devletli Çözüm Konferansı’na başkanlık edeceğiz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
TT

Macron: Önümüzdeki eylül ayında Suudi Arabistan ile birlikte İki Devletli Çözüm Konferansı’na başkanlık edeceğiz

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (EPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkesinin Suudi Arabistan ile birlikte eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları sırasında New York'ta düzenlenecek olan iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin uluslararası konferansa başkanlık edeceğini açıkladı.

Macron, sosyal medya platformu X’teki resmi hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsrail'in Gazze Şeridi'nde hazırladığı askeri saldırı, her iki halk için de gerçek bir felakete yol açacak ve bölgeyi kalıcı bir savaşa sürükleyecektir” dedi.

Macron, ‘bu savaşı sona erdirmenin tek yolunun Gazze Şeridi'nde kalıcı bir ateşkes sağlanması, tüm rehinelerin serbest bırakılması, halka büyük ölçekli insani yardım ulaştırılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ndeki rolünün güçlendirilmesi’ olduğuna inanıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı bunun için ‘Gazze Şeridi'nde istikrarı sağlamak üzere uluslararası bir misyonun görevlendirilmesi ve hem İsrail hem de Filistin halklarının beklentilerini karşılayan siyasi bir çözümün geliştirilmesi için çalışılması’ gerektiğini belirtti.

Macron, ‘iki devletli çözümün rehinelerin aileleri, İsrailliler ve Filistinliler için tek güvenilir yol olduğunu’ kaydetti.

Suudi Arabistan ve Fransa, 28-29 Temmuz tarihlerinde New York'taki BM genel merkezinde bakanlar düzeyinde Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Konferans’a başkanlık etti.

(foto altı) Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 28 Temmuz'da New York'ta düzenlenen iki devletli çözüm konulu bakanlar konferansının açılışında konuşma yaptı. (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan konferanstaki konuşmasında, ülkesinin, bölgedeki tüm halklar için güvenlik, istikrar ve refahın sağlanmasının, Filistin halkına adalet sağlanması ve onların meşru haklarını elde etmelerinin sağlanmasıyla başladığına inandığını vurguladı. Prens Faysal bin Ferhan’a göre bu hakların başında, 4 Haziran 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devletin kurulması geliyor.

Prens Faysal bin Ferhan, “Bu sadece siyasi bir tutum değil, bağımsız bir Filistin devletinin bölgede gerçek barışın anahtarı olduğuna dair sağlam bir inanç... Konferans, iki devletli çözümü uygulamaya koyma, işgali sona erdirme ve Ortadoğu'da barış için acil ve sürdürülebilir bir vizyon gerçekleştirme yolunda bir dönüm noktası” ifadelerini kullandı.

(video)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, ‘konferans ve İki Devletli Çözümün Uygulanması için Küresel Koalisyon'un çalışmaları aracılığıyla, Filistin halkının kapasitelerini geliştirme ve ulusal kurumlarını güçlendirme çabalarını desteklemek için uluslararası düzeyde koordineli çabaların önemini’ vurguladı.

Prens Faysal bin Ferhan, Macron’un, ülkesinin Filistin devletini tanıma niyetini açıklamasına övgüde bulunarak, bunu ‘Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkına yönelik artan uluslararası desteği yansıtan ve iki devletli çözümün gerçekleştirilmesine elverişli bir uluslararası ortam yaratmaya katkıda bulunan tarihi bir adım’ olarak nitelendirdi.

Bakanlar konferansına katılan ülkeler, Filistinliler ve İsrailliler arasında adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması için çalışmak üzere bir ‘yol haritası’ üzerinde anlaştılar. Bu yol haritası, Filistin devletinin tanınmasını artırmayı ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı ve insani felaketi durdurmak için daha fazla diplomatik çaba sarf etmeyi amaçlıyor.

Bakanlar konferansının nihai belgesi, ‘Filistin meselesine ilişkin BM'nin devam eden sorumluluğunu’ ve İsrail'in 1967'de ele geçirdiği toprakları işgaline son verilmesi gerektiğini yineledi. Belge ayrıca, ‘insani hukuk ve insan hakları hukuku dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygının’ önemini vurguladı ve ‘Filistinli sivilleri korumak için önlemler’ alınması çağrısında bulundu.

Belge, ‘yerleşim faaliyetlerinin, ev yıkımlarının ve tüm şiddet ve provokasyon eylemlerinin derhal durdurulması’ çağrısında bulundu. İsrail'in işgal altındaki topraklardan çekilmesi çağrısının yanı sıra, Filistinlilere kendi kaderini tayin etme ve kendi devletlerini kurma hakkı verilmesi ve mülteci sorununa ‘adil bir çözüm’ bulunması çağrısında bulundu.