Carole Ghosn: Trump ile Abe, G20 zirvesinde eşimin durumunu gündeme getirmeli

Carlos Ghosn ve eşi Carole, Mart ayında serbest bırakıldıktan sonra Tokyo’daki ikametgâh alanına ulaşırken (Reuters)
Carlos Ghosn ve eşi Carole, Mart ayında serbest bırakıldıktan sonra Tokyo’daki ikametgâh alanına ulaşırken (Reuters)
TT

Carole Ghosn: Trump ile Abe, G20 zirvesinde eşimin durumunu gündeme getirmeli

Carlos Ghosn ve eşi Carole, Mart ayında serbest bırakıldıktan sonra Tokyo’daki ikametgâh alanına ulaşırken (Reuters)
Carlos Ghosn ve eşi Carole, Mart ayında serbest bırakıldıktan sonra Tokyo’daki ikametgâh alanına ulaşırken (Reuters)

Renault Grubu ve Nissan'ın eski CEO’su Carlos Ghosn'un eşi Carole Ghosn, Japonya Başbakanı Şinzo Abe ve ABD Başkanı Donald Trump’tan bu ay Osaka’da gerçekleşecek olan G20 zirvesinde eşinin durumunu gündeme getirmesini talep etti.
Beyrut doğumlu ABD vatandaşı Carole Ghosn, BBC’ye verdiği röportajda, “Başkan Trump'tan ve Başbakan Abe’den; adil yargılama koşulları, kocamla konuşmama izin verilmesi ve suçu kanıtlanana kadar masumiyet ilkesine saygı duyulmasını istiyorum” dedi.
Carole, geçtiğimiz Nisan ayında kefaletler serbest bırakılmasının ardından üç hafta sonra yeniden tutuklanan eşi ile bir daha konuşamadığını söyledi. Carole açıklamasında, kefalet şartlarından birinin kendisi ile konuşmaması olduğunu söyleyerek bunun insanlık dışı bir uygulama olduğunu söyledi.
Carole açıklamasında, bütün bunları şirket sınırları içerisinde halletmenin mümkün olduğunu, konunun bu dereceye ulaşmasına gerek olmadığını söyleyerek, kocasının masum olduğunu ve zaman içerisinde masumiyetinin kanıtlanacağını dile getirdi.
Carole Ghosn geçtiğimiz Nisan ayında Fransa hükümetine, aleyhindeki suçlamaları reddeden kocasına yardım etmek adına daha fazla çaba gösterme çağrısında bulundu.
Japonya Başbakanı Abe, 28 ila 29 Haziran tarihleri arasında Japonya’nın Osaka kentinde düzenlenecek olan G20 zirvesinde liderleri ağırlamaya hazırlanıyor.
Fransa, Lübnan ve Brezilya vatandaşlığı bulunan Carlos Ghosn, gelirini düşük göstererek vergi kaçırdığı gerekçesiyle tutuklanmıştı.



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe