Ebu Gayt: Şu an Türkiye ve İran ile diyalog zor ve faydasız

Ebu Gayt: Şu an Türkiye ve İran ile diyalog zor ve faydasız
TT

Ebu Gayt: Şu an Türkiye ve İran ile diyalog zor ve faydasız

Ebu Gayt: Şu an Türkiye ve İran ile diyalog zor ve faydasız

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Türkiye ve İran ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan problemin kökeninin, her iki ülkenin de, kendi sınırları dışında özellikle Arap bölgesinde  gerçekleştirmeyi hedeflediği siyasi projeler olduğunu iddia etti.
Gayt, Mısır'ın başkenti Kahire'de Arap Birliği tarafından düzenlenen 'Komşu Ülkelerle Ortak İşbirliği Stratejisi Geliştirme Yolunda' isimli forumun açılış konuşmasında İran ve Türkiye ile ilişkiler konusuna değindi.
Arap ülkelerinin komşu ülkeler ile ilişkilerini şu anda yaşanan olayların üstesinden gelecek şekilde ele alma konusunda çok geç kaldıklarını söyleyen Ebu Gayt, “Bu nedenle toplantımız, komşu ülkelerle sağlam temellere dayanan sağlıklı ve doğru bir ilişkinin, hem teorik hem de pratik uygulamalarda, Arap stratejik düşünme gündeminde büyük bir öncelik olarak yer alması gerektiğini ortaya koydu” dedi.
Doğrudan diyalogun, herkesin endişelerine cevap verecek şekilde sorunları gidermenin en etkili ve kısa yolu olmaya devam ettiğini dile getiren Ebu Gayt, son zamanlarda İran ve Türkiye ile diyaloğun zorlaşması ve fayda vermemesiyle işlerin kötüye gittiğine dikkat çekti.
Ebu Gayt, kavramsal bir çerçevesi olmayan dialogun, sadece göstermelik ve zihinsel bir egzersiz şeklinde, temel sorunlara inmeyip sağlıklı bir ilişki kuramayacağını söyledi.
Ebu Gayt, İran sorununa değinerek, Tahran’ın Arap ülkelerinin iç işlerine müdahalelerinin, 2015’ten bu yana Arap Birliği Konseyi’nin gündeminde kalıcı bir madde haline geldiğine işaret etti.
Ahmed Ebu Gayt, “Bugün, İran ve kollarının Arap ulusal güvenliğinin yanı sıra deniz ve ticaret yolları da dahil küresel güvenliğe karşı ne tür tehditlerde bulunduğunu görüyoruz. İran, Arap bölgesini yayılmacılık projesi için açık bir alan olarak görüyor ve kendisinde Arap devletlerinin krizlerine müdahale etme hakkını görüyor. Böylelikle projesini ilerletmek için krizleri körüklüyor. Bölgeyi, bugün ne yazık ki bazı çatışmalarda tezahürlerini gördüğümüz mezhepsel savaşlara sokuyor” ifadelerini kullandı.
Arap Birliği Genel Sekreteri, konuşmasına şu ifadelerle devam etti;
Ebu Gayt, “Bu iki komşu ülkeyle ilişkide herkesin bildiği aşırı gerginlik belirtilerine girmek istemiyorum. Ancak 2007 yılında kurulan ve bakanlar düzeyinde 5 kez toplanan bir Arap- Türk işbirliği forumu olduğunu söylemek yeterli olacaktır. Herkesçe bilinen nedenlerden dolayı 2013 yılında bu forumun çalışmaları askıya alınmıştı” dedi. Genel Sekreter ayrıca İran’ın Arap ülkelerinin iç işlerine müdahalesinin 2015’ten bu yana Arap Birliği Konseyi’nin gündeminde kalıcı bir madde haline geldiğine dikkat çekti.
Türkiye’nin Neo-Osmanlıcılık kisvesi altında siyasal İslam’ı teşvik ettiğini iddia eden Ebu Gayt, Ankara’nın da, başka ülkelerin egemenliğini dikkate almadan, kendi ulusal güvenliğini düşündüğü gerekçesiyle komşu ülkelere müdahale etme hakkını kendinde gördüğünü öne sürdü.
Ebu Gayt, her iki projede de, İran ve Türkiye’nin bölgedeki devam eden krizleri daha fazla genişleme şansı olarak gördüğünü dile getirerek, bunun kısa vadeli kazanımlarla sınırlı ve karşılıklı güvene dayanan uzun vadeli ilişkilerle ilgilenmeyen bir anlayış olduğunu öne sürdü.
Avrupa ve Afrika ile ilişkiler
Avrupa ülkeleri ile ilişkiler hakkında da yorum yapan Ebu Gayt, Arap- Avrupa diyaloğunun 1970’lerden beri sürdüğüne dikkat çekerek, bunun kazanılmış haklara ve ortak paydalara dayanmakta olduğunu söyledi.
Hem Akdeniz, hem de Avrupa düzeyinde gerçekleşen önemli atılımları hatırlatan Ebu Gayt, Şubat ayında Mısır’ın Şarm eş-Şeyh şehrinde Arap-Avrupa Birliği Zirvesi düzenlendiğini söyleyerek, bu zirvenin Arap ve Avrupa ülkelerinin kaygılarını ele alan açık ve yapıcı bir diyaloğun önünü açtığının altını çizdi.
Ebu Gayt, Afrika ile ilişkiler hakkında ise, 4 Arap-Afrika zirvesi yapıldığını ve 5. Zirvenin Kasım ayında Suudi Arabistan'da düzenleneceği yönündeki umudunu dile getirdi.
İsrail ile ilişkiler
Arap Birliği Genel Sekreteri, İsrail ile komşuluk meselesine de şu ifadelerle değindi;
“Arap mahallesi hakkında konuşma bağlamında İsrail’den bahsetmedik ama aynı zamanda onu komşu olarak görüyoruz. Aramızda net ve belirli konu Filistin meselesidir. İsrail bu sorunu çözmek için Araplar olarak kabul edilebilecek tek ve makul yol olan ve başkenti Doğu Kudüs olan 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını seçerse, bu, Arap barış girişiminin özüdür.”



İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
TT

İsrail: Hizbullah’ın deniz projesi İmad Emhez’in itiraflarıyla deşifre oldu

Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.
Lübnan’daki Telegram gruplarında dolaşıma giren kimlik kartının, İmad Amez Fadil’e ait olduğu öne sürülüyor.

İsrail ordusu, Lübnan Hizbullahı’nın kıyı savunma füze birimi 7900’de kritik konumda yer alan ve yaklaşık bir yıl önce İsrail’e getirilerek sorgulanan İmad Emhez’in, soruşturma sırasında Hizbullah’ın gizli deniz dosyasına dair önemli bilgiler verdiğini açıkladı.

İsrail ordusunun Arapça medya sözcüsü Avichay Adraee’nin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, “İsrail Deniz Komandoları Birliği 13’e bağlı askerler, yaklaşık bir yıl önce askeri istihbarat deniz biriminin yönlendirmesiyle, Lübnan’ın kuzeyindeki Batrun kasabasında, sınırın yaklaşık 140 kilometre uzağında gerçekleştiren operasyonla Emhez’i yakalayıp İsrail’e götürdü.”

Açıklamada, Emhez’in İran ve Lübnan’da askeri eğitim aldığı ve Hizbullah’ın kıyı füze biriminde yürüttüğü görev kapsamında geniş bir denizcilik tecrübesi edindiği belirtildi. Ayrıca, Lübnan’daki sivil denizcilik akademisi “Marasti”de eğitim aldığı, bunun da “Hizbullah’ın sivil kurumları terör faaliyetleri için kullanmasına” örnek teşkil ettiği ifade edildi.

Adraee, Emhez’in soruşturma sırasında Hizbullah’ın en gizli projelerinden biri olan deniz dosyasında merkezi bir görev yürüttüğünü kabul ettiğini belirtti. Emhez’in sunduğu bilgilerin, örgütün deniz faaliyetlerini sivil kisve altında örgütleyerek İsrail ve uluslararası hedeflere saldırı planlarını içerdiği aktarıldı.

İsrail ordusu sözcüsü, söz konusu gizli deniz projesinin, öldürüldükleri belirtilen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah tarafından doğrudan yönetildiğini, askeri lider Fuat Şükr ile deniz dosyasının sorumlusu Ali Abdülhasan Nuriddin’in de süreçte yer aldığını iddia etti.

Açıklamada, Emhez’in verdiği bilgiler ve söz konusu lider kadronun etkisiz hâle getirilmesi sayesinde gizli deniz dosyasının ilerlemesinin kritik bir aşamada durdurulduğu bildirildi.

İsrail ordusu, Hizbullah’ın deniz yapılanması ile diğer deniz birimlerinin İran’ın maddi ve ideolojik desteğiyle geliştirildiğini öne sürerek, “Bu devasa kaynaklar Lübnan’ın kalkınması için kullanılmak yerine Hizbullah’ın terör faaliyetlerine aktarılıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, vatandaşlarına yöneldiğini belirttiği tehditleri ortadan kaldırmak için “tüm cephelerde gerekli adımların atılmaya devam edeceğini” duyurdu.


Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.