Facebook paylaşımları kişinin sağlık durumu hakkında bilgi veriyor

Facebook yayınları, kişinin yaşam tarzını doğru bir şekilde analiz etmenize yardımcı olabilir (Arşiv - Reuters)
Facebook yayınları, kişinin yaşam tarzını doğru bir şekilde analiz etmenize yardımcı olabilir (Arşiv - Reuters)
TT

Facebook paylaşımları kişinin sağlık durumu hakkında bilgi veriyor

Facebook yayınları, kişinin yaşam tarzını doğru bir şekilde analiz etmenize yardımcı olabilir (Arşiv - Reuters)
Facebook yayınları, kişinin yaşam tarzını doğru bir şekilde analiz etmenize yardımcı olabilir (Arşiv - Reuters)

Facebook paylaşımlarının bazı sağlık durumlarının öngörülmesinde geleneksel demografik verilerden daha iyi olduğunu ortaya koyan yeni bir araştırma yayımlandı.
Daily Mail'de yer alan habere göre, Stony Brook Üniversitesi ve Pensilvanya Health System Üniversitesi’nden araştırmacılar, Facebook kullanıcılarının sitede kullandıkları dilin doktorlara kullanıcıların depresyon veya diyabet gibi hastalıklarının olup olmadığının teşhisinde yardımcı olabileceğini söylüyor.
Araştırma ekibi kullandıkları otomatik veri toplama yöntemiyle, elektronik tıbbi sicilleri sosyal medya hesaplarıyla bağlantılı bin hastanın bütün bir Facebook geçmişini topladı ve inceledi.
Psikoz, kaygı bozukluğu ve alkol bağımlılığı dahil
Gönderilerde kullanılan dilin ve yaş ve cinsiyet gibi demografik özelliklerin incelenmesinin ardından araştırmacılar, kullanıcıların Facebook geçmişinden elde ettikleri verilerle 21 farklı rahatsızlığın tanımlanabileceğini ortaya koydu. Bunların arasında psikoz, kaygı bozukluğu ve alkol bağımlılığı yer alıyor.
Araştırmacılar, 10 rahatsızlığın teşhisinde Facebook verilerinin demografik özelliklerden daha faydalı olduğu sonucuna vardı.
Kullanılan bazı kelimeler ilgili rahatsızlıklarla doğrudan bir bağa sahip. Örneğin, gönderilerinde “içmek” ve “şişe” gibi kelimeler kullananların alkol bağımlısı olma ihtimali daha yüksek.
Daha az kesin olmak kaydıyla, gönderilerinde “Tanrı” ve “dua etmek” gibi kelimeler kullananların, bu kelimeleri daha az kullananlara nazaran diyabet olma ihtimali 15 kat daha fazla.
Penn Medicine Dijital Sağlık Merkezi yöneticisi, başyazar Raina Merchant, “Bu yeni bir çalışma olmasına rağmen, gönderilerden elde edilen verilerin hastaların ve doktorların daha iyi bilgilendirilmesinde kullanılabileceğini umuyoruz. Sosyal medya gönderileri sıklıkla yaşam tarzı ve deneyimlerle alakalı olduğundan ya da kullanıcıların nasıl hissettiğine dair fikir verdiğinden, elde edilen veriler rahatsızlıkların yönetimine ve şiddetlenmesine dair ek bilgiler sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
Stony Brook Üniversitesi’nde bilgisayar bilimi alanında Yardımcı Doçent Andrew Schwartz, “dijital dilin” hayatlarımıza dair farklı noktaları açığa çıkardığını ve bu bilgilerin tıp uzmanlarına teşhis koymada yardımcı olabileceğini söyledi.
Schwartz, “pek çok çalışma, dil kullanımı ve özgün bir rahatsızlık arasında bağ bulunduğunu gösteriyor. Örneğin dil, depresyona ya da kişinin kanser olup olmadığına dair bilgi verir. Ayrıca birçok tıbbi rahatsızlığı inceleyerek, bunların birbiriyle nasıl ilişkilendiğine dair bir fikir edinebiliriz ve bu da tıp alanında yeni yapay zeka uygulamalarına olanak verebilir” diye ekledi.
Bulgular ışığında araştırma ekibi, geliştirilmesi muhtemel sistemlerin hastaların sosyal medya verilerini tıbbi yetkililere vermesine imkan tanıyacağını söyledi. Böylece ek bilgileri inceleme olanağına sahip doktorlar daha etkili tedavi yöntemleri geliştirebilir.
Başyazar Raina Merchant, “Örneğin kilo vermeye çalışan, yemek seçimlerinde ve diyet konusunda yardıma ihtiyaç duyan biri sosyal medya kayıtlarını kullanarak alışıldık yöntemlerden daha iyi bir görüş sağlayabilir” dedi.
Merchant bu yıl içinde teoriyi test etmek için yeni bir çalışma düzenleyecek.



Irkçılık karşıtı hareket ters tepti: Radikal sağcı gruplar güç kazanıyor

Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
TT

Irkçılık karşıtı hareket ters tepti: Radikal sağcı gruplar güç kazanıyor

Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)
Heykelin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar 2020’den beri devam ediyor (@destroystatue/@Move_Silent_Sam/Twitter)

ABD'nin Edenton kentinde başlatılan ırkçılık karşıtı program, ırkçıları güçlendirdi.

Kuzey Carolina’daki tarihi Edenton kentinde bir Konfederasyon askerine ait anıtın kaldırılması için başlatılan süreç tam tersi bir etki yarattı.

Washington Post’un (WP) haberine göre nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ının siyah vatandaşlardan oluştuğu kentte anıtın kaldırılması için başlatılan ırkçılık karşıtı hareket, Konfederasyon destekçilerinin yeniden örgütlenmesine yol açtı.

ABD’de kuzeydeki Washington yönetiminden ayrıldığını ilan eden 11 güney eyaleti, 1861'den 1865'e kadar ayakta kalan Amerika Konfedere Devletleri’ni kurmuştu. Kuzey Carolina da Konfederasyon’a katılan eyaletlerdendi. Amerikan İç Savaşı bu iki taraf arasında yaşanmış, Konfederasyon’un yıkılması ve köleliğin kaldırılmasıyla sonuçlanmıştı.

Edenton’daki Konfederasyon anıtı, 1909’da yapılmış ve eskiden köle pazarının kurulduğu sahil kenarındaki bir meydana 1961’de taşınmıştı.

Irkçılık karşıtı gruplar, “Bu anıtı kaldırın” yazılı pankartlarla her cumartesi meydanda protesto düzenliyor. Ancak haberde, gösterilerin artmasıyla Konfederasyon Gazileri Derneği (Sons of Confederate Veterans) gibi uzun süredir faaliyet göstermeyen grupların tekrar faaliyete geçtiği de ifade ediliyor.

Beyaz üstünlükçü grubun üyelerinden Mike Dean, anıtın Amerikan tarihinin bir parçası olduğunu belirterek protestoları şu sözlerle eleştiriyor: 

Bunların Marksist olduğunu anlamalısınız. Marksistler tarihi yok etmek ister.

Eylemcilerden Debra Miller ise anıtı kaldırmanın “tarihi değiştirmek değil düzeltmek” anlamına geleceğini savunuyor:

Bu heykel, yıllar boyunca tanık olduğum önyargıların simgesi, yok olduğunu görmeyi tercih ederim.

Diğer yandan Konfederasyon devletlerinin Amerikan İç Savaşı’ndaki asıl meselesinin ırkçılıktan ziyade adalet ve refah arayışı üzerine kurulu olduğunu savunan “Kayıp Dava” (Lost Cause) ideolojisi de yeniden canlanıyor.

WP’nin analizinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın askeri üslere eski Konfederasyon askerlerinin adını vermeyi önerdiği anımsatılıyor. Trump ayrıca Konfederasyon anıtlarının federal mülk olarak yeniden restore edilmesinin önünü açan bir kararname de imzalamıştı.

Konfederasyon yanlılarından Ron Toppin, büyük bir Trump destekçisi olduğunu belirterek “Onun seçilmesi tüm ülkeyi daha iyi hale getirdi. Amerika’yı geri aldık” ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, The Assembly