Ürdün Enformasyon Bakanı: En büyük tehdit yalan haber

Ürdün Enformasyon Bakanı Cemane Guneymat
Ürdün Enformasyon Bakanı Cemane Guneymat
TT

Ürdün Enformasyon Bakanı: En büyük tehdit yalan haber

Ürdün Enformasyon Bakanı Cemane Guneymat
Ürdün Enformasyon Bakanı Cemane Guneymat

Ürdün Enformasyon Bakanı Cemane Guneymat, sosyal paylaşım sitelerinin hükümet kararları üzerinde etkili olduğunu itiraf etti ve rastgele yapılan ferdi paylaşımların, yetkililerin çalışmaları üzerinde olumsuz etki bıraktığını sözlerine ekledi.
Yirmi yıl gazetecilik mesleğinde çalışan ve “Yarın ”gazetesinin editörlüğünü yaparak bölgenin ilk kadın editörü olan Bakan, sosyal medya araçlarıyla iletişimin büyüklüğünün mesleki ilkelere dayanan geleneksel medyayı etkilediğini söyledi.
Bakan Guneymat, Şarku’l Avsat’a hükümetin “hakkını bil” gibi resmi bir sosyal medya platformu açmasının şayiaların önüne geçmede yardımcı olduğunu ancak yine de dünya üzerinde hükümete genel olarak duyulan güven eksikliğinden dolayı halkın resmi olmayan sosyal medya platformlarına daha yakın olduğunu söyledi.
Hükümet sözcüsü, sosyal medya ağlarının hükümetin popülerliğini büyük ölçüde etkilediğini belirtti.
Bazı sosyal medya sitelerin ülke içinden ya da dışından yaygınlaştırdığı söylentilere hukuk açısından hakim olunup olunamayacağı sorusu üzerine Bakan, herkesin kanuna bağlı olması gerektiğini vurguladı. Ancak bunun gibi konularla ilgili yasa çıkarma hakkındaki geniş ölçekli tartışmaların hala sürdüğünü belirtti. Elektronik yayın kanunu ve suçlarıyla ilgili yasalara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bakan hükümetin yanlış anlaşılma sonucu hak ve hürriyetleri kısıtlamak istemediğini de sözlerine ekledi.
Bakan, Facebook, Twitter ve Whatsapp gibi platformlar üzerinden yayılan söylentilerin oluşturduğu olumsuzluğu engellemek için okullarda bu konularda pratiğe dair derslerin verilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Doğru, bu gibi konuların çözümü orta vadede gerçekleşecek gibi görünüyor. Ancak nesilleri bu tür platformların olumsuz yönlerinden korumak gibi bir sorumluluğumuz var. Kamuoyunu yanıltanlarla ilgili yasal çözümler bulunabilir. Ancak başkasının hakkına saygı, ortada dolaşan haberlerle ilgili bilinçli yaklaşım geliştirme gibi eğitim vermek uzun vadede daha etkili bir çözüm olacaktır.”
“Kamu özgürlüğü korunmuş haklardandır” diyen Bakan, Ürdün’de 6 milyon Facebook kullanıcısı ile yarım milyona yaklaşan tweter kullanıcısı olduğunu ayrıca herkesin elinde bulunan akıllı telefonlarla watsap aracılığıyla her türlü söylentiye şimşek hızıyla ulaştıklarını belirtti.
Bakan, hükümetin medya çeşitliliği özgürlüğüne ve iletişim hızı çağında bunun gerekliliklerinin yerine getirilmesine inandığını ancak geleneksel ve alternatif medyada söylenti ve bilgi kirliliğine karşı farkındalık yaratmak gerektiğini belirtti.
Ürdünlü Bakan, hükümetin medya çeşitliliği ile başa çıkma konusunda bir deneyime sahip olduğunu belirterek, Ürdün’ün kamu hizmeti için çalışan bağımsız  “Memleket” televizyonu kurduğunu ve yayın saatleri içinde her fikre açık olma taahhüdü taşıyan devlet söylemini dillendirdiğini belirtti. Bakan, diğer sosyal medyanın ise görüşlerini açıklayabileceği geniş bir alan oluşturduğunu söyledi.
Medyanın, eleştirinin profesyonelliği ve teklifin tarafsızlığı yoluyla hükümetler için gerçek bir ortak olduğunu vurgulayan Guneymet, gazetecinin bu rolü günlük takip edilen yazılı basında, köşe yazarlarının görüşlerini belirtmesiyle gerçekleştirdiğini söyledi.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.