Dörtlü Komite, Husilere limanlardan geri çekilme çağrısı yaptı

Dörtlü Komite, Husilere limanlardan geri çekilme çağrısı yaptı
TT

Dörtlü Komite, Husilere limanlardan geri çekilme çağrısı yaptı

Dörtlü Komite, Husilere limanlardan geri çekilme çağrısı yaptı

Yemen konulu Dörtlü Komite, Hudeyde’deki yeniden konuşlanmada belli bir plana bağlı kalınması çağrısında bulunurken, geçtiğimiz yıl imzalanan Stockholm Anlaşması uyarınca yerel güvenlik meselelerine yapıcı bir katılım gösterilmesi çağrısını bir kez daha yineledi. Komite, Stockholm Anlaşması’nın uygulanmasının, Yemen’deki çatışmayı sona erdiren kalıcı bir siyasi anlaşmaya uzanacak, kapsamlı bir siyasi sürece başlamak için bir fırsat sunacağına dikkati çekti.
Yapılan açıklamaya göre, Londra’daki dörtlü toplantı, 22 Haziran 2019 tarihinde sona erdi. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İngiltere ve ABD, toplantı sırasında bölgede artan gerilim, 12 Mayıs’ta Fuceyra’da ve 13 Haziran’da Umman Körfezi’nde petrol tankerlerine yönelik saldırılar da dâhil İran’ın Yemen ve bölgede bir bütün olarak barış ve güvensizliği istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerinin yol açtığı tehdit karşısında endişelerini dile getirdi. Açıklamada bu saldırıların, herkesin kullandığı uluslararası nakliye yollarını tehdit ettiği belirtildi.
Komite, yaptığı açıklamada ayrıca, “Gemilerin ve mürettebatın, uluslararası sularda güvenli bir şekilde yelken açmasına izin vermeliyiz. İran’ı bölgenin istikrarını tehdit eden her türlü eylemini durdurmaya çağırıyor ve gerginliği azaltmak için diplomatik çözümler talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Dörtlü Komite, “İran yapımı füze ve uçakları kullanarak, Suudi Arabistan’a yapılan Husi saldırılarının neden olduğu son gerilimi hatırlıyoruz. Özellikle de Husilerin Abha Havalimanı’na yönelik 12 Haziran’da gerçekleştirdiği ve 26 sivilin yaralanmasına yol açan saldırıyı kınıyoruz. Suudi Arabistan’a tam desteğimizi ifade ediyor ve İran destekli Husiler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların derhal durdurulması çağrısı yapıyoruz” dedi.
Dörtlü Komite üyeleri, Husilerin sağlanan yardımlara müdahalelerinin bir sonucu olarak Dünya Gıda Programı’nın (WFP) Sana’ya yönelik gıda yardımlarını askıya alması dolayısıyla da endişelerini dile getirdi. Bu çerçevede Komite, Husilere yardım kuruluşlarına yönelik her türlü kısıtlamayı derhal kaldırma ve ihtiyaç sahibi Yemenlilerin hayatlarını kurtarmak için yardımların sağlanmasına güvence verme çağrısı yaptı.
Açıklamada ayrıca Komite, Yemen barış sürecine ve 2216 sayılı Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı da dâhil olmak üzere ilgili BMGK kararlarına olan bağlılıklarını yinelerken, BM’nin Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’e tam desteklerini dile getirdi. Bu bağlamda tüm Yemenli tarafların, Stockholm Anlaşmasının uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özel Temsilci ile yapıcı bir şekilde bir araya gelmesi gerektiğini belirten Komite, Hudeyde Anlaşması’nın uygulanmasını destekleyen BM misyonuna, BM Kalkınma Programı’na (UNDP), BM doğrulama ve denetim mekanizmasına tam olanaklar sağlama çağrısında bulundu.
Açıklamada, Yemenli taraflara, Hudeyde Anlaşması’nın uygulanmasını hızlandırmak için Yeniden Düzenleme Koordinasyon Komitesi’ne yapıcı şekilde katılma çağrısı yapıldı. Yerel güvenlik hususlarında da yapıcı bir girişime ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Komite, “Husileri, Hudeyde, Ras İsa ve el-Salif limanlarından tamamen geri çekilmeye çağırıyoruz. BMGK’dan 17 Temmuz tarihli görüşme sırasında, bu alanda kaydedilen ilerlemeyi incelemesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.