20 maddede sıcakta nasıl uyunur?

The Independent
The Independent
TT

20 maddede sıcakta nasıl uyunur?

The Independent
The Independent

İngiltere meteoroloji kurumu Met Office, beklenmeyen bir sıcak hava dalgasının Avrupa’yı vuracağı ve gelecek haftanın sonlarına doğru bazı bölgelerin 35 dereceye ulaşabileceği konusunda uyarılarda bulundu. 
Yayımlanan uyarı sonrası çoğumuz aynı soruyla boğuşuyoruz: Bu sıcaklarda nasıl uyunur?
Silentnight firmasında çalışan uyku uzmanı Dr. Nerina Ramlakhan’a göre, yatak odasındaki ideal uyuma sıcaklığı 16 ila 21 derece arasında olmalı. Ayrıca beyninizin vücudunuzun diğer bölgelerine kıyasla daha serin olması gerekiyor.
The Independent’a konuşan Ramlakhan “İyi bir gece uykusu; bilgiyi daha iyi işleyebilmek, vücudu fiziksel ve zihinsel olarak onarabilmek ve dengede tutabilmek için hayli önemli” dedi. 
Peki bu durumda vücudumuzu soğutmak ve o değerli uykuyu almak için neler yapabiliriz?
İşte aşırı sıcaklarda uyumaya yardımcı olacak 20 tüyo:
1.Örtünüzü  soğutun
Yatak örtünüzü (tabi önce plastik bir torbaya koyarak) birkaç dakikalığına dondurucuya koyun. Eğer buzdolabınızda ya da dondurucunuzda fazla yer yoksa sadece yastık kılıfınızı ve pijamalarınızı koymak bile işe yaracaktır. 
2. Buz torbası kullanın
Bir sıcak su torbasının içini buzlu suyla doldurun ve bunu dizler, ayak bilekleri, bilekler, boyun, kasık ve dirsekler gibi vücudunuzun “soğuma noktalarına” yerleştirin. Aynı şekilde bir sıcak su torbasını soğuk suyla doldurup buzluğa atıp dondurabilir ve yatarken onu yanınıza alabilirsiniz.
3. Cildinizi nemlendirin
Yatmadan önce mümkünse buzdolabında sakladığınız bir aloevera bazlı kremle vücudunuzu nemlendirin.
4. Kendinize su püskürtün
Boş bir parfüm şişesini soğutulmuş suyla doldurun ve yatağınızın yanında tutun. Serinlemek için yüzünüze, boynunuza ve dizlerinize püskürtün.
5. Pamuklu giyin
Pamuklu pijamalar ve ince, saf pamuklu çarşaflar kullanın. Yüksek kaliteli pamuklu ürünler, nefes alabilme özelliği sayesinde sizi serin tutar ve uyumak için ideal yatak malzemesidir.
6. Proteini azaltın
Çok fazla proteinli gıda tüketmediğinizden emin olun. Uyku uzmanı Dave Gibson’a göre, protein metabolizma hızınızı artırarak vücudunuzu çok ısıtabilir.
7. Baharatları doğru kullanın
Baharatlı yiyecekleri yiyin, ancak yatmadan en az üç saat önce. Bu vücudunuzu soğutacak bir terlemeye yardımcı olur. 
8. Egzersiz yapmayı unutmayın
Vücudunuzun çok ısınmasını önlemek için akşam yerine sabah egzersiz yapın.
9. Soğuk değil ılık duş alın
Vücut sıcaklığınızı düşürmek için akşam duşunuzu ılık tutun. Dondurucu soğuklukta bir suyla duş almayın, çünkü vücudunuz sıcaklıktaki ani değişime ısı muhafaza ederek tepki verir.
10. Pencereleri açmayın
Yaygın düşüncenin aksine Gibson, evi daha serin tutmak için gün boyunca pencereleri kapalı tutmamız gerektiğini söylüyor. Perdeleri de kapalı tutun.
11. Elektrikten kaçının
Yatak odasında bulunan tüm elektrikli cihazları kapatın, çünkü ısı yayarlar. Soketleri de kapatın.
12. Ayaklarınızı örtmeyin
Ayaklarınızı ya örtünün dışına çıkararak ya da bir buz torbası içinde dinlendirerek soğuk tutun.
13. Buzlu pervane icat edin
Pervanenin önüne gece havayı serinletmesi için bir kova dolusu buz bırakın.
14. Suyu doğru şekilde tüketin
Gün boyu düzenli olarak su için ama gece çok içmeyin. Yatmadan önce içeceğiniz bir bardak su size gece boyu yetecektir ve tuvalete gitmek için yataktan çıkmanıza da sebep olmayacaktır.
15. Tek yatın
Eşinizden ayrı uyuyun. İki vücut, iki katı vücut ısısı demektir!
16. Üst katta uyumaktan kaçının
Sıcaklık artarsa alt katlarda uyumaya çalışın.
17. Nemli kıyafetler tercih edin
Serin, nemli çoraplarla ve hatta nemli bir tişörtle uyuyun.
18. Eller ve ayaklar soğumalı
Yatmadan önce el bileklerinizi ve ayaklarınızı soğuk suyla yıkayın.
19. Mentol kullanın
Dr. Ramlakhan gece uyanırsanız alnınızı bir mentol çubuğu ile ovalamanızı tavsiye ediyor. 
20. Ateşiniz çıkmış gibi davranın
Yatmadan bir saat kadar önce buzdolabına ıslak bir pazen kumaş koyun ve uykuya dalarken bunu alnınıza yerleştirin.



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe