Rusya: ABD’nin Ortadoğu ekonomi planının sonuçları olumsuz olacak

Jared Kushner, Manama Çalıştayı açılış oturumunda konuşurken bir kare (Reuters)
Jared Kushner, Manama Çalıştayı açılış oturumunda konuşurken bir kare (Reuters)
TT

Rusya: ABD’nin Ortadoğu ekonomi planının sonuçları olumsuz olacak

Jared Kushner, Manama Çalıştayı açılış oturumunda konuşurken bir kare (Reuters)
Jared Kushner, Manama Çalıştayı açılış oturumunda konuşurken bir kare (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, ABD’nin Ortadoğu’ya yönelik ekonomi planının sonuçlarının ‘olumsuz’ olacağı belirtildi.
Rus ‘İnterfaks’ haber ajansına göre ABD söz konusu planla İsrail-Filistin çatışmasında, Filistin topraklarının ve komşu Arap ülkelerinin ekonomisini teşvik etmek için 50 milyar dolarlık küresel bir yatırım fonu oluşturmaya ve Batı Şeria’yı Gazze Şeridi’ne bağlayan bir koridor kurmaya çalışıyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner, geçen salı günü Manama Çalıştayı’nın açılışında yaptığı açıklamada İsrail-Filistin çatışmasını çözme kapsamında ‘yüzyılının fırsatı’ olarak nitelediği ABD barış planının ekonomik yönlerine işarette bulundu.
Kushner, ekonominin barışı sağlamak için ‘gerekli bir ön şart’ olduğunu belirterek “Ekonomik gidişat konusundaki fikir birliği daha önce çözümlenemeyen siyasi sorunların sona ermesi için bir ön koşulu oluşturuyor” dedi. Kushner, Filistin halkının ekonomik büyümesi ve refahının ve çatışmada İsrail halkının güvenliğinin Filistin halkının saygınlığını garanti edecek kalıcı ve adil bir siyasi çözüm olmadan mümkün olmadığını ifade etti.
Jared Kushner, siyasi çözüm olmaksızın ekonomi hakkında müzakere etmeyi reddeden Filistinlilere, “Geçmişte sizi hayal kırıklığına uğratanların söylediklerine rağmen ABD sizden vazgeçmedi” dedi.
Kushner, ‘Yüzyılın Anlaşması’ planının, liderlerin cesaret etmesi halinde ‘yüzyılın fırsatı’ olabileceğine işarette bulundu. Planın, bu bölgeyi çatışmaların kurbanı olmaktan fırsat çeken bir alana dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Kushner, anlaşma kapsamında 10 yılda 50 milyar dolarlık bir yatırım paketi uygulanacağını söyledi.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times