Bloomberg: Huawei çalışanları Çin ordusu ile işbirliği yaptı

Pekin’de bulunan Huawei mağazası (AP)
Pekin’de bulunan Huawei mağazası (AP)
TT

Bloomberg: Huawei çalışanları Çin ordusu ile işbirliği yaptı

Pekin’de bulunan Huawei mağazası (AP)
Pekin’de bulunan Huawei mağazası (AP)

Geçtiğimiz on yıl içerisinde bazı Huawei çalışanlarının, Çin Halk Kurtuluş Ordusu birimleri ile işbirliği halinde en az 10 farklı projede çalıştıkları belirtildi.
Bloomberg’in haberine göre, bazı Huawei çalışanlarının, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun çeşitli birimleriyle bir araya gelerek yapay zekâ ve radyo iletişim sistemleri konularını içeren en az 10 farklı projede faaliyet yürüttüğü belirtildi.
Bloomberg, genellikle Çinli akademisyenler ve sektör uzmanları tarafından kullanılan periyodik yayınlar ve online araştırma veri tabanı üzerinden Pekin’in çeşitli bilgilere ulaştığını aktardı.
Huawei sözcüsü Glenn Schloss Bloomberg’e yaptığı açıklamada, Huawei’nin çalışanların bireysel imkânlarıyla yayımlanmış araştırmalarından şirketin bilgisi olmadığını belirterek, Huawei’nin ordu için ürün sağlamadığını vurguladı. Şirket olarak, bazı çalışanlar tarafından yayımlanan makalelerle ilgili bilgi sahibi olmadığını söyleyen sözcü, askeri yetkililer ile bu tarz bir ortak araştırma projelerinin olmadığını dile getirdi.
ABD, yaklaşık 1 yıldır Huawei'yi, ürünlerine ülkedeki iletişim ağı üzerinden casusluk yapmak için bir 'arka kapı' yerleştirmekle suçluyor. Şirket ise,  ürünlerinin güvenlik tehdidi oluşturduğu iddialarını reddediyor.
Washington yönetimi, geçtiğimiz ay Huawei ürünlerine yasak getirirken, Çinli şirket ile işbirliği yapan ABD şirketlerine katı kısıtlamalar getirdi.
Bu bağlamda ABD Senatosunda Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden Florida Senatörü Marco Rubio önümüzdeki günlerde bir teklifte bulundu. Teklife göre bir ABD'li şirket, Huawei'nin patentine sahip olduğu bir teknolojiyi izinsiz kullanırsa Çinli firma buna mahkeme yoluyla itiraz edemeyecek.
Söz konusu teklif, Huawei'nin ABD'li telekomünikasyon şirketi Verizon'dan teknolojilerini kullanması için 1 milyar dolar istediğine yönelik haberlerin çıkmasının ardından geldi.
“Teklif tehlikeli”
ABD Senatosu'nun Huawei'nin ülkedeki patent mahkemelerine erişimini engellemeye hazırlanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Huawei Hukuk İşleri Departmanı Başkanı Song Liuping,  söz konusu teklifin tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
Liuping, "Bu teklifin yasalaşması küresel inovasyon için bir felaket olacaktır. Eğer teklif kabul edilir ve haklarımız yenilirse hukuki olarak kendimizi savunacağız" dedi.
Huawei yöneticilerinden Jason Ding konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şirketin gelecekte dünyadaki birçok firmadan daha fazla patent alma hakkını kazanacağını belirterek, bu haklarını diğer şirketlere karşı bir silah olarak kullanmaya çalışmayacaklarını söyledi. Mülkiyet hakları meselesinin siyasallaştırılmaması gerektiğini söyleyen Ding, herhangi bir yasanın birimler için özel bir hedef almaması gerektiğinin altını çizdi ve Huawei’nin Senatör Rubio’nun teklifinin iptal edilmesi için yargıya başvuracağına dikkat çekti.
ABD’nin Huawei’ye getirdiği yasak ile bu yıl akıllı telefon satışlarında yüzde 40 oranında düşüş bekleniyor.



İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

TT

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

İsrailli aşırılık yanlıları Arapların sığınaklara girmesini bin 200 kez engelledi

“Hayfa'da iyi bir ailenin evini temizlemek için işe geldik ama eve yaklaştığımızda sirenler çalmaya başladı. İnsanlar halk sığınağına koştu, biz de koştuk. Ancak oraya vardığımızda kapıyı kapattılar ve bu sığınağın sadece mahalle sakinlerinin kullanımı için olduğunu söyleyerek içeri girmemizi engellediler. Biz de büyük bir korku içinde dışarıda kaldık ve patlama seslerini duyduğumuzda dehşete kapıldık.” Tamra kentinden bir Arap temizlikçi dün İsrail medyasına maruz kaldıklarını bu sözlerle anlattı.

İş arkadaşı da aynı ifadeleri doğrulayarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır büyük bir evde çalışıyoruz ve ev sahipleri bize iyi davranıyor. Ancak bu ırkçılık karşısında şok olduk. Ev sahibi polisi aradı ve ona komşularının yasaları çiğnediğini söylediler. Bu ırkçıların nasıl davrandığını anladığında şok oldu. Yasalara göre her halk sığınağının, aynı mahalleden olsun ya da olmasın, İsrail'deki her insan için bir barınma yeri olduğunu, bunun önemli olmadığını söyledi.”

Bu iki kadının bilmediği şey, maruz kaldıkları şeyin münferit bir vaka olmadığı, İran füzelerinin on gün önce düşmeye başlamasından bu yana İsrail'de bin 200'den fazla benzer olayın meydana geldiği ve polise şikâyette bulunulduğuydu.

jıop
Hayfa'da sirenler çalarken bir sığınağa sığınan İsrailliler, 16 Haziran (AFP)

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu Sivil Haklar Derneği'ne göre, savaş sırasında yayınlanan resmi belediye verileri bu olgunun artmakta olduğunu gösteriyor.

Bu olgunun bir parçası olarak, ‘nüfusun yüzde 12'sinin Arap olduğu Hayfa kentinde 175 vaka kaydedilirken, Arap nüfusun yüzde 7 olduğu Tel Aviv-Yafa'da 178, Arap nüfusun yüzde 40 olduğu Kudüs'te ise 600'den fazla vaka kaydedildi.’

Bariz ırk ayrımcılığı

İsrail'de sığınakların inşasının, hükümetin ve çeşitli bakanlıklarının sorumlu olduğu bariz bir ırk ayrımcılığı politikası içerdiği biliniyor. En büyük Arap şehri olan ve 80 binden fazla nüfusa sahip Nasıra'da, son savaşların hepsinde füze bombardımanına maruz kalmasına rağmen, bir tane bile halk sığınağı bulunmuyor.

İran'a karşı savaşın üçüncü gününde, yedi kilogram patlayıcı taşıyan bir İran insansız hava aracı (İHA) Nasıra'da Schneller mahallesinin kalbine düştü. Mucizevi bir şekilde patlamadı.

Patlayıcı uzmanları İHA’yı kontrollü bir şekilde patlatana kadar mahalle sakinleri tahliye edildi. Bununla birlikte, hemen yanında ve arazisi üzerinde inşa edilen Yahudi kasabası Nof Hagalil'de 25 halka açık sığınak bulunuyor.

dfgthy
Tel Aviv'de sirenler çalarken bir sığınağa yönelen İsrailliler, 19 Haziran (AP)

Savaşın ikinci gününde aynı aileden dört kişinin İran füzesiyle öldürüldüğü 40 bin nüfuslu Arap şehri Tamra'da sadece bir halk sığınağı bulunurken, bin 100 Yahudi'nin yaşadığı komşu kasaba Mitzpe Aviv'in sınırları içinde 13 halk sığınağı var.

Demokratik Cephe ve Arap Değişim Hareketi lideri Knesset üyesi Eymen Avde, iki gün önce X platformunda yaptığı paylaşımda, ‘siren çalındığı sırada korunaklı bir yere girişin engellenmesini suç sayan ve para cezasıyla cezalandırılacak bir yasa tasarısı’ sunacağını söyledi.

Kan 11 televizyonu dün yayınladığı bir haberde, ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi olgusunu ortaya koydu. Şarku’l Avsat’ın Kan 11 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail'de ‘yabancıların’ kamuya açık sığınaklara girmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu. Bazı bölgelerde Yahudi vatandaşların da mahalle dışından geldikleri için sığınaklara girmelerine izin verilmiyor.

Bat Yam kentinde yaşayan Shuval Fuchs, komşu binada oturdukları için Yahudi vatandaşların kendisi ve beş Yahudi kadının sığınağa girmesini engellediğini anlattı. Fuchs, “Burada ulusal dayanışmadan bahsediyorlar. Bu bir yalan. Bencillik burada gelişiyor ve Araplara karşı var olan ırkçılığa katılıyor. Ben yedek kuvvetlerde askerim. Gazze Şeridi'nde görev yaptım. Ama bu bana yardımcı olmadı. Benim ve kadınların içeri girmesini engellediler ve biz de aşırı korku içinde dışarıda kaldık” şeklinde konuştu.