Yemen: Husiler Hudeyde’de şiddetli saldırılar başlattı

Yemen: Husiler Hudeyde’de şiddetli saldırılar başlattı
TT

Yemen: Husiler Hudeyde’de şiddetli saldırılar başlattı

Yemen: Husiler Hudeyde’de şiddetli saldırılar başlattı

Darbeci Husi milisler, çeşitli silahlar ve havan topları kullanarak, bir haftada ikinci defa 16 Haziran’da Hudeyde’deki 50. Cadde’yi hedef aldı.
Yemen ordusu medya ofisine göre Husi milisler, Hudeyde’deki birçok yerleşim alanına topçu bombardıman gerçekleştirdi. Aynı şekilde cumhuriyet muhafızları da Hudeyde içerisindeki Husi milislere yönelik geniş bir saldırı başlattı. Saldırı sırasında onlarca milisin öldüğü, onlarcasının yaralandığı ve geriye kalan milislerin de bölgeden kaçtığı ifade edildi.
Aynı zamanda Hudeyde’nin güney bölgeleri de Husilerin saldırılarına maruz kaldı. Bu çerçevede milisler, Hays kasabasını yoğun bir bombardımana tutarken, saldırı mahalle ve yerleşim alanlarına kadar genişledi.
Hudeyde Vali Yardımcısı Velid el-Kadimi, Husi milislerin ordu ve ortak güçlere yönelik saldırılarında başarısız olduğunu söyledi. Kadimi, milislerin, el-Dureyhimi, el-Tuhayta ve Hays’taki özgür bırakılmış alanlara havan ve topçularla saldırarak vatandaşları hedef aldığını belirtti.
Kadimi, “Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Griffiths’e Güvenlik Konseyi’ndeki (BMGK) son brifingindeki sözlerini hatırlatıyorum. İsveç Anlaşması’nın ardından siviller ölmeye devam ediyor. Terörist milislere ait havan topları ve topçular dolayısıyla hayatlarını kaybeden onlarca şehidi görmesi için Griffiths’i Hays ve el-Tuhayta’ya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
Velid el-Kadimi, Husi milislerin 27 Haziran’da havan ve topçularla Hays kasabasına saldırı düzenleyerek sivilleri hedef aldığını ve evlerini yerle bir ettiğini belirtirken, ordu ve ortak direniş güçlerinin de sürekli bir saldırı altında olduğuna dikkati çekti.
Kaçırılanların Anneleri Birliği de BMGK’ya kaçırılan, gözaltına alınan ve zorla alıkoyulanlara yönelik işkence işleyenlere yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.
Birlik, 26 Haziran’da Sana’daki İnsan Hakları Yüksek Komiserliği binası önünde protesto gösterisi düzenlerken, yaptığı açıklamada da “26 Haziran İşkence Mağdurlarıyla Uluslararası Dayanışma Günü geldi, ancak hapsedilen, kaçırılan ve zorla alıkoyulan yüzlerce kişi, Husilerin cezaevlerinde en acımasız fiziksel ve psikolojik işkence biçimlerine tanık oluyor” ifadelerine yer verdi.
Açıklamada, “Kaçırılan çocuklarımız işkence görüyor. Sistematik olarak fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalıyorlar ve hayatları hedef alınıyor. Aylardır işkence altında tutuluyorlar. Zindana atıldılar, elleri kelepçelendi, ayakları zincirlendi. Bayılana kadar şiddetli şekilde dövüldüler. Uzun saatler boyunca tavanda asılı kaldılar. Cinsel şiddete maruz kaldılar. Vücutlarına keskin nesneler saplandı. Yiyecek ve içecekten mahrum bırakıldılar. Aylarca güneşin altında tutuldular. Bu vahşiliği durdurmak için ortaya hiçbir caydırıcı önlem koyulmazken onlar, çok sayıda işkence yöntemine maruz kalıyorlar” denildi. Anneler ayrıca, insan hakları kuruluşlarına “cezaevi ve gözaltı merkezlerindeki insan hakları ihlallerini kovuşturma ve sorumluları yargılama” çağrısında bulundu. Açıklamada ayrıca, “Bir insanın vicdanı, bir insanın kaçırılmasını ve ölene kadar işkence görmesini nasıl kabul eder?” ifadelerine yer verildi.
Birlik, tüm kaçırılanların ve alıkoyulanların koşulsuz olarak derhal serbest bırakılması çağrısı yaparken, tüm sorumluların da cezalandırılmasını istedi.
 
Öte yandan Taiz, Sana’nın güney batısı ve ülkenin güneyindeki el-Dali cephelerinde ulusal orduyla iki gündür devam eden çatışmalarda darbeci milislere mensup 23 unsur öldü, onlarcası da yaralandı. Bölgeleri milislerden temizlemek için yürütülen askeri operasyon çerçevesinde birçok cephede şiddetli çatışmalar yaşanırken, kuzeydeki el-Cevf ve batıdaki el-Hudeyde bölgelerindeki savaş cephelerinde de onlarca milis öldü ve yaralandı.
Aynı şekilde ordu güçleri, meşruiyeti destekleyen koalisyonun desteğiyle, Husilerin kalesi sayılan ve stratejik açıdan önemli olan Saada bölgesindeki Marran ekseninde ilerleme kaydetti. El-Arabiyye kanalının aktardığına göre, Tuğgeneral Abdul Kerim el-Sadai liderliğindeki el-Urube Tugayları ve Husi milisler arasında çatışmalar patlak verdi. Çatışmalar sırasında darbecilerin saflarında önemli can kayıpları yaşanırken, Abdulmelik el-Husi’nin özel korumalarından birinin öldüğü ifade edildi.
Taiz’de de Ulusal Ordu, 26 Haziran’da yaşanan çatışmalarda 8 milisin öldüğünü ve onlarcasının yaralandığını açıkladı. Askeri kaynakların Yemen’in resmi haber ajansı Saba’ya belirttiğine göre ordu, merkezi güvenlik birimlerini ve el-Hamad Hastanesi’ni hedef almaya çalışan darbeci milislerin başarısız saldırılarına yanıt verdi.
Öte yandan Husiler, yaşadıkları can kayıplarının ardından Taiz’in kuzey ve doğusundaki farklı yerleşim alanlarında bombardımanlarını tırmandırırken, siviller arasında can ve mal kayıpları yaşandı. Yerel görgü tanıkları Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, doğudaki el-Salal ve Sufayatil bölgelerinde bulunan milislerin şehir merkezindeki el-Dabua mahallesine saldırı düzenlediğini, evlerin zarar gördüğünü, Efnan Muhammed isimli bir çocuğun ve bazı sivillerin yaralandığını ve vatandaşların maddi kayıplar yaşadığını belirtti.
Aynı şekilde resmi askeri kaynaklara göre Cevf bölgesinde, üst üste ikinci günde de çatışmalar devam etti. Milislerin, ordu mevziilerine sızma girişimlerinin ardından darbecilerin saflarında ölen ve yaralananlar oldu. Hab kasabasının el-Akbe cephesinde ve el-Şaaf bölgesinde ise çatışmalar devam ediyor. Kaynaklar, mevziilere sızmaya çalışan milislerin öldüğünü, geri kalanların alandan kaçtığını ifade etti.
El-Dali’de ise Ulusal ordu, geçen salı günü Husilerin ordu mevziilerine sızma girişimlerinin ardından patlak veren çatışmalar sırasında 15 milisin öldüğünü açıkladı. Aynı şekilde ordu, Hacar, Katabah ve el-Dali’nin kuzey ve batısında ilerleme kaydettiklerini duyurdu. Yemen ordusuna ait “September Net” internet sitesinin haberine göre, milislerden oluşan bir grup, ordunun Hacar cephesindeki el-Raybe bölgesinde bulunan Habil el-Meydan ve Tebbe el-Lağamat’taki mevziilerine sızmaya çalıştı. Ordu kuvvetleri ise 15 milisi öldürerek ve onlarcasını da yaralayarak darbecileri geri çekilmeye zorladı.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.