İngiltere ve Fransa’dan İran’a nükleer taahhütleri terk etmeme çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron
TT

İngiltere ve Fransa’dan İran’a nükleer taahhütleri terk etmeme çağrısı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün, Japonya’da düzenlenen G-20 Zirvesi'nde ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştireceği görüşmenin öncelikli konularını belirledi. Söz konusu başlıkları bölgedeki askeri gerilimin artmasından kaçınma ve İran’a yönelik bazı yaptırımların askıya alınması ile müzakerelerdeki krizin etkisiz hale getirilmesine yardım etme olarak sıraladı. Macron, Tahran yönetimini, İran’ın nükleer anlaşmadan çekilmesi ve taahhütleri durdurma sinyali vermesi konusunda uyardı. İngiltere Başbakanı Theresa May de bölgedeki gerilimi azaltma noktasında Avrupalı müttefikleri ile çalışmaya devam edeceğini belirterek İran'la varılan nükleer anlaşmaya olan bağlılığını vurguladı.
Macron, Japonya ziyaretinin ikinci gününde “Askeri gerilim artmasını önlemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” açıklaması yaparak, herkesin bu yolda çalışmasının esas olduğunu belirtti.
Trump, ABD ve İran arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde hava saldırısı emrinden son anda vazgeçtiğini duyurmuştu.
Bölgede yaşananlar uluslararası arenada  endişeleri artırıyor.
Macron zirve kapsamında yaptığı açıklamada “Trump’ı bazı yaptırımları kaldırmaya ikna etmek istiyorum” diyerek ABD’nin İran ile müzakere şansını artırması gerektiğini söyledi. Bu konuda kendilerine birkaç ay mühlet vereceklerinin altını çizdi.
Fransa Cumhurbaşkanı bugün Osaka’da gerçekleşecek olan Trump görüşmesi için iki öncelik belirledi. Macron, İran’ın nükleer anlaşmada tutulması ve askeri tırmanıştan kaçınılması gerektiğini belirtirken, gerginliğin artığını ve kendisi açısından önceliğinin nükleer anlaşmadan çekilmemek olduğuna değindi. Reuters’ın haberine göre Fransa Cumhurbaşkanı bugünkü görüşmede Trump'a askeri gerilimin artmasından kaçınması gerektiğini söyleyecek
Açıklamasında ülkesinin ABD ile aynı stratejik hedefleri paylaştığını belirten Macron, İran’ın nükleer silah edinemeyeceğine ve bu konuda baskının devam edeceğine dikkat çekti. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile geçen salı günü bir görüşme gerçekleştiren Fransa lideri, Ruhani’ye nükleer anlaşmadan çıkmanın ve bu yönde verilecek sinyallerin hata olacağını söyledi.
Elde edilen bilgiler doğrultusunda Fransa’nın ABD’ye ait insansız hava aracının (İHA) uluslararası hava sahasında uçuş gerçekleştirdiğine inandığını söyleyen Macron, İHA’nın düşürülmesi ile gerginliğin tırmandığına dikkat çekti.
Macron, yetkililerin nükleer anlaşmayı iyileştirecek çözümler bulmak için çalıştıklarını kaydetti.
İngiltere nükleer anlaşmayı sürdürmek istiyor
Bloomberg’in haberine göre İngiltere Başbakanı Theresa May, G-20 Zirvesi'ne doğru gerçekleştirdiği yolculuk sırasında kendisine eşlik eden gazetecilere şu açıklamalarda bulundu:
“Şu an için İran’da görmek istediğimiz, bölgede var olan gerilimi azaltmasıdır. Çalışmaya devam edeceğiz. Fransız ve Alman mevkidaşlarımla nükleer anlaşmayı sürdürmek için elimizden gelen her şeyi yapmanın önemi hakkında görüşeceğim. Aynı şekilde İran’ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerine uyması da önemlidir. Ülkem, ABD’nin aksine hâlihazırdaki anlaşmanın önemine ve korunması gerektiğine inanıyor.”
İran ve anlaşmaya taraf olan ülkeler, anlaşmanın geleceğini görüşmek üzere bugün Viyana’da masaya oturmayı planlıyor. Gündemde İran’ın anlaşma yükümlülüklerinden olan uranyum miktarını aşabileceği yönündeki spekülasyonlar da var.
Uranyum limiti henüz aşılmadı
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi, zenginleştirilmiş uranyum ve ağır su depolama sınırına ilişkin nükleer anlaşma imzalamıştı. Tahran yönetimi, on gün mühletin ardından 300 kilogram uranyum stok sınırını hafta sonunda aşacak kapasiteye ulaşmasının öngörüldüğünü duyurdu.
Nükleer anlaşmadaki taahhütlerinin azaltılmasında ikinci fazın 8  Temmuz itibariyle başlayacağını duyuran İran,  yüzde 3,67 ile sınırlı uranyum zenginleştirme oranını aşmakla tehdit ederken Avrupa ülkelerinin ABD’nin İran petrol ve bankacılık sektörlerine yönelik uygulanan yaptırımların süresini uzatmayı reddetti. Beyaz Saray bu durumu nükleer şantaj olarak nitelendiriyor.
Reuters’a göre Avrupalı diplomatlar, nükleer anlaşma çerçevesinde belirlenen 300 kilogram uranyum limitini bugün aşacağını duyuran İran'ın henüz anlaşmayı ihlal etmediği ancak hafta sonu limiti aşacak kapasiteye ulaşacağı görüşünde.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nda (UAEA) çalışan üç diplomat tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, görüşmelerden iki gün önce İran’ın yaklaşık 200 kilogram uranyuma ulaştığı belirtilerek bu durumun anlaşmada izin verilen miktardan daha az olduğu vurgulandı.
İsmini vermek istemeyen diplomat, “Maksimum sayıya ulaşılmadı” diyerek hafta sonu itibari ile limitin aşılabileceğini söyledi.
Bir diğer diplomat ise açıklamasında Tahran’ın günlük olarak yaklaşık bir kilogram uranyum ürettiğine dikkat çekerek limitin gelecek perşembe günü aşabileceği uyarısında bulundu.
Reuters’ın diplomatlara dayandırdığı 200 kilogram açıklaması ile İranlı yetkililerin duyurular miktarın yaklaşık 300 kilogram olduğu yönünde tahminler yapılmasına yol açıyor.
İran resmi haber ajansları önceki gün İran Atom Enerjisi Teşkilatı Sözcüsü Behruz Kemalvandi’nin İran’ın nükleer anlaşma kapsamında belirlenen 300 kilogram uranyum stok sınırını aşacağını ve uranyum zenginleştirme işlemlerini hızlandırılacağını duyurdu.
AFP’nin haberine göre Viyana’dan bir diplomatik kaynak, İran’ın limiti aşmayacağını belirterek bunu siyasi sebeplere bağladı. Avrupalıların son günlerde Körfez’de yaşanan gerilimi azaltma çabalarına yoğunlaştıklarını ifade etti.
Wall Street Journal gazetesi, Avrupalı diplomatlara dayandırdığı dünkü haberinde AB'nin İran ile ticaret yapan Avrupalı firmaların yaptırımlardan zarar görmemesi için ocak ayında INSTEX adlı ödeme mekanizmasını hayata geçireceğini duyurmuştu.
Avrupalı bir diplomat konuya dair şunları söyledi:
“İranlılara nükleer meselede asla tolerans göstermeyeceğimizi ilettik. Sınıra yakınlar ancak önümüzdeki günlerde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan cevap bekleyeceğiz.”



İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
TT

İran: Avrupa Troykası ile birkaç gün içinde görüşmeler yapma konusunda anlaştık

Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)
Fransa, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanları, 20 Haziran'da Cenevre'de İranlı mevkidaşlarıyla görüşmelerde bulundu (AFP)

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran, İngiltere, Fransa ve Almanya'nın cuma günü İstanbul'da nükleer müzakereleri yeniden başlatacağını açıkladı. Bu açıklama, Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan İngiltere, Fransa ve Almanya'nın müzakerelerin yeniden başlamaması halinde İran'a uluslararası yaptırımların yeniden uygulanacağı uyarısının ardından geldi.

İran resmi basınına göre Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, “İran, İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki toplantının, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde yapılacağını” açıkladı.

İran medyası dün, Batılı güçlerin BM yaptırımlarına hızlı bir şekilde geri dönüş için "snapback" mekanizmasını devreye sokmak üzere ağustos sonuna kadar süre vermesinin ardından, Tahran'ın Avrupa Troykası ile müzakereleri yeniden başlatma konusunda anlaştığı haberini verdi. Devrim Muhafızları'na bağlı Tesnim Haber Ajansı, konuya hakim bir kaynağın "Görüşmelerin prensibi üzerinde anlaşmaya varıldı, ancak zaman ve yer konusunda istişareler devam ediyor" dediğini belirtti.

Birkaç gün önce, Avrupa Troyka'nın dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği'nin dışişleri politika sorumlusu, geçen ay İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine düzenlediği saldırıdan bu yana İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile ilk telefon görüşmesini gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Avrupa Troykası, Çin ve Rusya ile birlikte, 2015 yılında İran ile imzalanan ve 2018 yılında ABD'nin çekildiği nükleer anlaşmanın kalan taraflarını oluşturuyor. Anlaşma uyarınca, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesi karşılığında yaptırımlar kaldırılmıştı.

Avrupa Birliği, İran ile İsrail arasında hava savaşı öncesinde devam eden nükleer müzakerelerin yeniden başlamaması veya somut sonuç alınmaması halinde, BM'nin yaptırımlarını otomatik olarak yeniden uygulamaya koyan “Snapback” mekanizması yoluyla, ağustos ayı sonuna kadar İran'a BM yaptırımlarını yeniden uygulayacağını açıkladı.

Arakçi birkaç gün önce yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği ve Avrupa Troyka'sı bir rol oynamak istiyorsa, sorumlu davranmalı ve ahlaki ve hukuki hiçbir temeli olmayan (yaptırımların yeniden uygulanması) politikası da dahil olmak üzere, modası geçmiş tehdit ve baskı politikalarından vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.

2015 nükleer anlaşmasını onaylayan BM kararının maddelerine göre, Avrupa Troykası 18 Ekim 2025 tarihine kadar BM'nin Tahran'a yaptırımlarını yeniden uygulayabilir.

İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Vahid Ahmedi, üç Avrupa ülkesinin “uluslararası hukuk açısından mekanizmayı devreye sokma hakkına sahip olmadığını”ifade etti. İran Observer haber sitesine verdiği demeçte, Tahran'ın ABD ile müzakerelere dönmek için üç temel şart koyduğunu belirtti. “Birincisi, İran topraklarına yönelik saldırının uluslararası platformlarda kınanması, ikincisi, 12 gün süren savaşın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenmesi, üçüncüsü, gelecekte İran topraklarına yönelik herhangi bir saldırının tekrarlanmayacağına dair net garantiler verilmesi.”

İsrail-İran savaşından önce Tahran ve Washington, Umman'ın arabuluculuğunda beş tur nükleer müzakere gerçekleştirdi, ancak Batı güçlerinin silahlanma tehlikesini ortadan kaldırmak için İran'ın uranyum zenginleştirmesini sıfıra indirmesini talep etmesi gibi önemli engellerle karşılaştı.

ABD saldırılarından önce İran, uranyumu yüzde 60 saflıkta zenginleştiriyordu. Bu uranyumun saflığı, silah geliştirmeye imkan veren yüzde 90'a kadar kolaylıkla yükseltilebilir.

Tahran, nükleer programının sadece sivil amaçlara yönelik olduğunu söylüyor. Batılı güçler ise bu düzeyde zenginleştirmenin sivil bir gerekçesi olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler'in en üst düzey denetim kurumu olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ise nükleer silah üretmeden uranyumu bu düzeye kadar zenginleştiren başka bir ülke olmadığını vurguluyor.