Kelliğe çözüm bulundu: Kök hücreden saç üretilecek

Geliştirilen teknik ilk olarak fareler üzerinde denendi (Sanford Burnham Preybs)
Geliştirilen teknik ilk olarak fareler üzerinde denendi (Sanford Burnham Preybs)
TT

Kelliğe çözüm bulundu: Kök hücreden saç üretilecek

Geliştirilen teknik ilk olarak fareler üzerinde denendi (Sanford Burnham Preybs)
Geliştirilen teknik ilk olarak fareler üzerinde denendi (Sanford Burnham Preybs)

Kök hücrelerden saç kökü üretiminin kelliğe çözüm bulma yolunda önemli bir adım olabileceği düşünülüyor.
Independent Türkçe'nin haberine göre, araştırmacılar vücudun herhangi bir kısmında dönüşüm geçirebilen hücrelerden saç üretti. Fakat şu ana kadar süreç üzerinde çok az denetim sağlanabildi.
Ancak ABD’li araştırma ekibi hücrelerin ekilmesi ve geliştirilmesiyle doğal saç üretimini kopyalayacak bir sistem geliştirilebileceğini söyledi.
Ekip, hücrelerin fare deneklerle entegre olmasına yardımcı olması için biyolojik olarak parçalanabilen bir yapı iskelesi kullandı.
Çalışmanın bulgularını Los Angeles’taki International Society for Stem Cell Research’ün (ISSCR) konferansında sunan araştırmacılar milyonlara yardım edebilecek başarıyı “kritik bir ilerleme” olarak niteledi. 
Kaliforniya’daki Sanford Burnham Prebys Medical Discovery’den Dr. Alexey Terskik “Kök hücrelerinin kullanımıyla doğal görünümlü saç oluşumunda güçlü, yüksek kontrollü bir yönteme sahibiz” dedi. 
British Association of Dermatologists’e göre 50 yaşının üstündeki erkeklerde kellik yüzde 50 oranında görülüyor.
Güncel tedaviler minoksidil ya da finasterid gibi yan etkileri olan ve ömür boyu alınması gereken ilaçları içeriyor. 
Vücudun diğer kısımlarındaki saç kökleri alınarak gerçekleştirilen saç ektirme işleminin maliyeti ise bin sterlinle (yaklaşık 7,5 bin TL) 30 bin sterlin (yaklaşık 220 bin TL) arasında değişebiliyor. 
Dr.Terskik ve meslektaşları geliştirdikleri yöntemi insan denekler üzerinde denemek istiyor. 
Kan hücreleri kullanılan deneyde hücreler, kök hücrelere dönüşmeleri için yeniden programlandı
Her ne kadar kandan elde edilen kök hücreler “sınırsız” olsa da, yeniden programlama işlemi nispeten pahalı olmayı sürdürüyor.
Bunun yanında ISSCR tarafından ödüllendirilen çalışmaya hakemli bir yayında henüz yer verilmedi. 



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe